Merkez üssü Seferihisar açıkları olan deprem sonrası evleri güvenli olmadığı için dışarıda kalan birçok vatandaş, kentteki park ve bahçelere sığındı.

En çok hasarın yaşandığı Bayraklı ilçesinde arama-kurtarma çalışmaları aralıksız devam ederken, evleri hasar gören vatandaşlar, 3'ncü geceyi de parklarda kurulan çadırlarda geçiriyor.

Deprem anında yaşadıkları panik ve sonrasında yaşananlarla ilgili İLKHA mikrofonuna konuşan vatandaşlar, depremin etkisini halen yaşadıklarını söyledi.

"Tedbir amaçlı olarak şu anda çadırlarda kalıyoruz"

Deprem anında işlettiği markette olduğunu ve sarsıntı esnasında panikle dışarı kaçtığını anlatan Tekin Uçmaz, "Hemen arkamızdaki bina yıkıldı. Panikle herkes birbirine girdi. Sağolsun belediyemiz ve çevredeki duyarlı vatandaşlar, fazlasıyla yardımda bulundular. Binamızın etrafı çevrilmiş durumdadır. İçeriye giriş-çıkış yasaklandı. Tedbir amaçlı olarak şu anda çadırlarda kalıyoruz. Akşamları bir şekilde ısınabilmek için ateş yakıyoruz." dedi.

"İlk defa İzmir'de böyle şiddetli bir deprem yaşadım"

Geceyi dışarıdan geçirenlerden Özcan Turnalı, "36 yaşındayım, ilk defa İzmir'de böyle şiddetli bir deprem yaşadım. Hatta annem ve babam bile daha önce bu şiddette bir depreme şahit olmamışlar. Deprem sonrasında insanlar hemen telaşlandı ve bir kargaşa yaşandı. Ben hemen annemi aradım. Annem ağlıyordu, ben de hemen yanına gittim. Binalar çökmüştü. Özellikle Manavkuyu bayağı kötü durumdaydı. İnsanların telaş halinde ağlayarak, durmadan bir yerlerden haber almaya çalışıyorlardı. Ardından belediye ekipleri tarafından çadırlarımız kuruldu. Tedbir amaçlı eve girmememiz gerektiği söylendi. Çünkü durmadan artçı sarsıntılar oluyordu. Hatta ertesi gün sarsıntı ile uykudan uyandık." diye konuştu.

"Rabbim bir daha böyle bir acıyı hiçbir ülkeye ve şehire yaşatmasın"

Kuryelik yaptığını ve deprem sırasında Karşıyaka'da olduğunu belirten Hasan Alkurt, yaşananları şöyle anlattı:

"O an bayağı korktuk. Apartmanın dışına çıktığımızda heryerin sallandığını fark ettik. Güvenli bir yer aramaya çalıştık fakat o telaşla hiçbir yer bulamadık. Çok şükür yara almadan depremi atlattık. Daha sonra hemen sevdiklerimizi aradık. Bayraklı'da yaklaşık 20-25 binanın yıkıldığını öğrendim. Olayın ilk anından itibaren Rıza Bey Apartmanının olduğu yere yardım edebilmek için gittim. Sonrasında zaten profesyonel ekipler geldiler. Çalışmaları halen devam ediyor. Rabbim bir daha böyle bir acıyı hiçbir ülkeye ve şehire yaşatmasın." 

"Kimi aileler çadırda kimileri arabasında kalıyor"

Meydana gelen şiddetli depremle birlikte korku dolu anlar yaşadıklarını kaydeden Fırat Acur, "7 katlı binanın birinci katındaydık. İster istemez korktuk, endişeye kapıldık. Depremden sonra parka geldik. Sonra belediye ekipleri gelip çadırlarımızı kurdu. Yemek, gıda, battaniye sıkıntımız olmadı. Her türlü ihtiyacımızı temin ettiler. Binamız mühürlendi. Ağır hasarlı olarak gözüküyor. Kolonlarda çatlaklar var. İşin neticeye ulaşması adına önümüzde 10-15 günlük bir süre var. O süre içerisinde de beklemek zorundayız. Kimi aileler çadırda kimileri arabasında kalıyor. Akrabası, tanıdığı olanlar akrabalarına gittiler. Bizim gibi çadırda kalan çok sayıda aile var. Halimize şükür, daha beter durumda olanlar var. Biz en azından hayattayız, kurtulduk. Ölenlere Allah'tan rahmet, ailelerine sabır diliyoruz." ifadelerini kullandı.

"Hepimiz çok korktuk"

Öğretmenlik yapan babası Hakan Şahin'in deprem esnasında okulda olduğunu ancak kardeşi ve annesiyle birlikte evde depreme yakalandıklarını söyleyen Mehmet Emre Şahin, "Hepimiz çok korktuk ve birbirimize sarıldık.  Üçümüzde dua ediyorduk. Deprem durunca da evden çıkıp parka indik. Bütün apartman aşağıdaydı. Babam da çok korkmuş, bizi aramaya gelmişti. Artçılar halen devam ediyor. Çok fazla can kaybının yaşandığını haberlerden öğrendim. Herkese çok geçmiş olsun." dedi. (İLKHA)