İSLAMABAD (AA) 

Han, Twitter hesabından "Müslüman ülkelerin liderlerine” başlığıyla paylaştığı mektubunda, dünya genelinde özellikle Avrupa ülkelerinde yükselen İslam karşıtlığına işaret ederek, “Müslüman dünyası için bu mesajı birlik ve açıklıkla dünyanın geri kalanına iletmenin zamanı geldi, özellikle de Batı dünyasına, böylece İslam düşmanlığına, İslam’a ve Peygamberimiz Hazreti Muhammed’e saldırılara bir son verilir.” ifadelerine yer verdi.

Han, mektubunda, liderlik düzeyindeki son açıklamaları ve Kur’an-ı Kerim’e karşı yapılan saygısızlıkları, oldukça fazla sayıda Müslüman barındıran Avrupa ülkelerinde artan İslam düşmanlığının bir yansıması olarak nitelendirdi.

Mektubunda, camilerin kapatıldığı, rahibe ve papazların dini kıyafetlerini sergilemeye devam ettiği sırada Müslüman kadınların kamusal alanda istedikleri kıyafetleri giyme haklarının reddedildiği Avrupa’da Müslüman karşıtı düşüncelerin yayıldığına işaret eden Han, "Bugün Batı dünyasında, özellikle Avrupa'da büyüyen bir İslam düşmanlığı ve sevgili Peygamberimizin alay edilmesi yoluyla saldırıya uğradığını gören ümmetimiz arasında yükselen bir endişe ve huzursuzlukla karşı karşıyayız.” ifadelerini kullandı.

Han, mektubunda, söz konusu ülkelerde Müslümanlara yönelik aleni ve örtülü ayrımcılığın olduğuna işaret ederek, bu ülkelerdeki liderlerin de Müslümanların Hazreti Muhammed’e ve kutlu kitaplarına olan derin tutku, sevgi ve düşkünlüklerini iyi anlamadıklarına işaret etti.

Han, bu durumun tehlikeli bir eylem ve tepki döngüsüne yol açtığını belirtti.

Kırıcı eylemlerin Müslümanların tepkisine yol açtığını ve bunun Müslümanların yaşadıkları ülkelerdeki hükümetlerin kendilerine yönelik ayrıştırıcı eylemleriyle sonuçlandığını dile getiren Han, sonuçta Müslümanların ötekileştirildiğine ve aşırı sağ grupların durumu istismar etmesi için meydan verildiğine dikkat çekti.

Mektubunda, ötekileştirmenin radikalleşmeye yol açtığını ve bu kısır döngünün aşırılık yanlıları için alan açmayı sürdürdüğüne vurgu yapan Han, “İslam dünyasının liderleri olarak şiddeti ve hatta ölümü besleyen bu nefret döngüsünün kolektif olarak kırılmasında başı çekmek bizim görevimizdir.” ifadelerini kullandı.

Han, mektubunda, Müslüman devletlerin liderleri olarak bu nefret ve şiddet döngüsüne son vermek için insiyatif almaları ve ortaklaşa etkili bir strateji benimsemeleri gerektiğini sözlerine ekledi.