Bu yıl "Peygamberimiz ve Çocuk" temasıyla belirlenen Mevlid-i Nebi Haftasını fırsat bilerek çocukların dijital dünyanın esiri olmaktan kurtarılarak Peygamberleriyle tanıştırılması gerektiğini ifade etti.

İLKHA'ya konuşan Taşcı, "Allah nasip eylerse çarşambayı, perşembeye bağlayan gece önderimiz, rehberimiz sevgilimiz, şefaatçimiz, her şeyimiz Hazreti Muhammed Mustafa (Sallallahu Aleyhi vesellem) Efendimizin dünyaya teşriflerinin bir yıldönümünü daha idrak etmiş olacağız." dedi.

"Peygamberimizi topluma örnek olarak tanıtmak gayesindeyiz"

Peygamber Efendimiz Allah Resulü Hazreti Muhammed Mustafa'yı (Aleyhissalatu vesselam) toplumun her katmanına örnek ve model olarak tanıtmak istediklerini belirten Taşcı şöyle devam etti:

Sınırlarımız içinde ve sınırlarımız dışında gönül coğrafyamızda ve millet varlığımızın olduğu tüm coğrafyalarda bugün ve geceyi ve haftayı millet olarak bambaşka bir aşkla bir şevkle ve bir heyecanla kutluyoruz ve inşallah kutlamaya devam edeceğiz. Anmaktan tabii ki anlamaya bütün bu yapılan faaliyetlerin tek hedefi Cenab-ı Allah'ın bizlere bir model bir örnek olarak takdim ettiği Peygamber Efendimiz'i (Aleyhissalatu vesselam) bütün yönleriyle, toplumun bütün katmanlarına bir örnek ve model olarak sunma mücadelesinden başka bir şey değildir. Zira Cenab-ı Allah Kur'an-ı Kerim'de Peygamber Efendimizi (Aleyhissalatu vesselam) bize takdim ederken 'Muhakkak Allah'ın Resulünde Allah'ı umanlar, ahireti umanlar ve Allah'ı çok çok zikir edenler için güzel örnekler vardır.' buyurmak suretiyle Peygamber Efendimiz (Aleyhissalatu vesselam) Efendimizi (Aleyhissalatu vesselam) bize kendisine tabi olunması gereken bir model olarak takdim ediyor. Cenab-ı Allah bir başka ayet-i celilede Al-i İmran suresinde 'Habibim de ki: Eğer Allah'ı sevdiğinize iddia ediyorsanız bana tabi olun ki Allah da sizi sevsin ve sizin günahlarınızı bağışlasın. Zira Allah son derece bağışlayıcı ve merhamet edendir.' Şimdi bu ayet-i celilelere baktığımız zaman bizim şu dünya hayatında kısacık ömrümüzde tek ve yegâne örneğimizin Peygamber Efendimiz (Aleyhissalatu vesselam) olmasını Cenab-ı Allah bizlere birçok âyet-i celilede tekrar tekrar vurgulamakta ve hatırlatmaktadır.

 

"Çocuklarımız, bize Allah'ın tarafından imtihan edilmek üzere verilmiş"

Dünyanın süsü olan çocukların aynı zamanda imtihan vesilesi olduklarını belirten Taşcı, "Dünyanın baş döndürücü teknolojisinin kucağına attığımız, onlara gereken ihtimamı ve önemi göstermediğimiz, onlara milli ve manevi duyguları aşılamak için yapmamız gerekeni yeterince yapmadığımız ortada olunca bu yıl 'Peygamber ve Çocuk' temasının seçilmesi gerçekten önemli. Zira çocuklarımız bize Allah'ın tarafından imtihan edilmek üzere verilmiş birer emanet ve asla ihmale gelmeyen, ihmal edildiği zaman kaybettiğimiz değerlerimizdir. Çocuklarımızı bir nebze de olsa topluma, Müslümanlara hatırlatmak hedef ve gayesiyle böyle bir tema seçilmiş. Gerçekten her konuda olduğu gibi bu konuda da Peygamber Efendimiz (Aleyhissalatu vesselam) bizim en güzel örnek ve modellimizdir.. Toplumumuzda halen anneler babalar çocuklarını öpmekten, çocuklarını kucaklayıp koklamaktan böyle biraz çekinir gibi davranıyor, böyle bir durum söz konusu." ifadelerini kullandı.

"Çocukları ilgiyle dinlerdi"

Hazreti Muhammed'in çocuklara yetişkin insanlar gibi eğer verdiğini ve ilgilendiğini vurgulayan Taşcı, "Oysaki Allah Resulü (Aleyhissalatu vesselam) Hazreti Hasan ve Hazreti Hüseyin efendilerimizi, çocuklarını sürekli öperdi, koklardı, severdi. Bir defasında Peygamber Efendimizin Hazreti Hasan ve Hazreti Hüseyin'i dizine oturtup onları okşadığını, öptüğünü gören bir sahabe 'Ya Resulallah sen çocukları öpüyor musun?' 'Evet öpüyorum' 'Benim şu kadar çocuğum var daha henüz hiç birisini öpmüş değilim.' deyince Allah Resulü Peygamber Efendimiz (Aleyhissalatu vesselam) 'Allah senin kalbinden ve gönlünden merhameti çekip çıkarmışsa ben ne yapabilirim.' buyurmak suretiyle yaptığının yanlış olduğunu, çocukların öpülmesi, koklanması ve sevilmesi gerektiğini en güzel bir şekilde, uygulamalı bir şey şekilde bize gösterdiğini görüyoruz. Yine Peygamber Efendimiz bir kuşu olan ve kuşunu da çok seven bir çocuğun kuşu ölünce ona başsağlığı için, onu teselli etmek için ayağına gittiğini kitaplarımızda rivayetlerden okumakta ve bunu anlatmaktayız. Gerçekten Peygamberimiz her konuda olduğu gibi çocuklarla ilgilenme konusunda da onlarla oynardı. Onlardan birisi peygamberimize bir şey söylediği zaman sanki 50-60 yaşındaki bir yetişkini dinler gibi Peygamber Efendimiz çocuğu dinlediğini yine kitaplarımızdan okuyoruz." şeklinde konuştu.

Peygamberimiz hakkında çocuklarla ilgili örnekler veren Taşcı "Peygamber Efendimiz (Aleyhissalatu vesselam) sabah namazı kıldırırken sabah namazı diğer namazlardan daha uzun kıldırıyor. Fatiha'dan sonra daha uzun ayetler ve sureler okuyor. Bir defasında Peygamberimiz sabah namazını biraz kısa okuyor. Sahabe de hiç alışık olmadığı için namazdan sonra sorarlar 'Ya Rasulullah sen sabah namazlarında uzun okurdun, bu sefer kısa tuttun sebebi ne ki?' diye sordukları zaman Peygamberimiz onlara 'Ben namaz kıldırırken arkada kadınlar bölümünden bir çocuğun ağlama sesini duydum, daha fazla çocuk ağlamasın diye namazımı kestim.' demesi bizim için ayrı bir örnektir." dedi.

"4 yaşından itibaren çocukları cami ile namazla tanıştırın"

Hazreti Peygamber'in hutbe irat ederken dahi çocukları ihmal etmediğini belirten Taşcı "Yine bir gün hutbe irâd ederken Hazreti Hasan veya Hazreti Hüseyin Efendilerimizden birisinin emekleyerek geldiğini görünce minberden inip onu kucağına alıp tekrar minbere çıkıp hutbesini öyle irat ettiğini yine Peygamber efendimizin o güzel ahlakından o güzel hayatından öğreniyoruz, okuyoruz. Bu ve benzeri örnekler Peygamberimizin hayatından saymakla bitmez. Onun için bugün bizler de çocuklarımızı kendimizle namazlara, camiye götürmek suretiyle onları cami ile cemaatle onları namazla, milli ve manevi duygularla beslememiz 4 yaşından itibaren de bu işe başlamamız gerektiğini Peygamberimizin hayatından öğreniyoruz." ifadelerini kullandı.

"Dolayısıyla bu günler, bu geceler Peygamberimizi sadece mücerret anmaktan ibaret değil. Böyle olmamalı. Anmaktan ziyade onu anlamak ve her yıl onun hayatından hayatımıza bir şeyler devşirme mücadelesi olması gerekiyor." diyen Taşcı, "Zira bir şekilde Peygamberimiz ile tanışan hanımlara baktığınız zaman örnek ve model mürebbiye, toplum mühendisi, toplum yetiştiricilerin olduğunu kitaplarımızdan okuyoruz. Onunla tanışan idareci ise adalete zirveyi yakaladığını, sorumlu olduğu makamın hakkını verdiğini, Allah'ın rızası için orada işler yaptığını görüyoruz." dedi.

"Peygamberimizle kesişenlerin hayatlarının bambaşka"

Tarih boyunca Hazreti Muhammed ile tanışan insanların bambaşka kişiler olduğuna vurgu yapan Taşcı, "Peygamberimiz ile tanışan onun sözünden ve sohbetinden rahle-i tedrisatından geçen bir genç ise –ki ilk sahabelerin çoğu gençti- her birisi Cenab-ı Allah'ın dinine hizmet eden hizmetkârlar olduğunu, Allah'ın dinine hizmet için, koşturmak için kim var, denildiğinde sağına ve soluna bakmadan 'Ben varım' diyen gençler olduğunu, yani yolu Peygamberimizle kesişenlerin hayatlarının bambaşka olduğunu, yaşadıkları toplumda birer örnek, bir model olduklarını görürüz. 14 asırdan günümüze kadar kim Peygamberimizle daha fazla beraberse onların hep önde olduğunu, örnek olduğunu ve herkes tarafından da sevilen insanlar olduğunu görüyoruz, müşahede ediyoruz. Cenab-ı Allah idrak edeceğimiz kandilimizi mübarek eylesin inşallah. İdrak etmeyi, ihya etmeyi ve o gece rızasına ermeyi bizlere nasip eylesin. Şu içinde bulunduğumuz zor süreci bir an önce atlatmayı nasip eylesin." ifadelerini kullandı. (İLKHA)