Başbakan Erdoğan`ın AK Parti İl başkanları toplantısındaki açıklamalarında satırbaşları...
Ülkenin ve milletin sorunlarına çözümler arıyoruz. Türkiye ve dünyada AK Parti`nin başarılarının sırrını çözmek için tezler hazırlanıyor. Biz başarısının sırrını saklayan bir kadro değiliz. Bizim başarımızın sırrı istişaredir.
Biz millete tepeden bakan, milleti yukarıdan aşağıya dizayn etmeye çalışan toplum mühendisleri değiliz.
Yeni Anayasa konusunda bir taslak oluşmazsa kendi taslağımızla milletin önüne çıkacağımızı söyledik. Bu muhalefet milletin tercihlerini hiçbir zaman dikkate almamış, küçümsemeyi tercih etmiştir. Bu muhalafete göre Anayasa müdahaleler sonrası yazılan veya yazdırılan metinlerdir.
324 milletvekilimiz var. uzlaşma Komisyonu`na 3 temsilci verdik. Muhalefetin 215 milletvekiline rağmen 9 temsilcisi var. Biz uzlaşma ve ittifakın tarafı olduk. Yüzü aşkın madde görüşüldü ama 30-31 maddede uzlaşma sağlanabildi.
Çalışmaları niye AK Parti engellesin? Masadan kalkan taraf biz olmayacağız. Mısır ve Libya`da 6 veya 8 ayda anayasa yapıyorlar. Biz niye yapamıyoruz? Niye böyle uzuyor? Toplumda büyük bir uzlaşma mevcutken bunun heba edilmesine göz yummayız.
YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI
Biz uzlaşmanın ittifakın tarafı olduk. Ama şu ana kadar görüldüğü kadarıyla 100`e aşkın madde görüşüldü mutabık kalınan madde 30-31 civarında. Bunun faturasını hala ısrarla üçü de çıkıyor, "AK Parti engelliyor" 3 tane üyeyle biz ordayız, 9 üyeyle siz varsınız.
Biz de diyoruz ki TBMM Başkanı`nın yaptığı açıklama istikametinde çalışalım bu iş bitsin. Yoksa bu iş uzayacak iş değil. Libya`da Mısır`da sıkıntıların yaşandığı, darbelerle iç içe yaşayan yerlerde bile bakınız 6 ayda 8 ayda anayasa hazırlıyoruz. Biz her zaman konuşuyoruz, biz şöyle anayasa yaparız, böyle anayasa yaparız. E yapalım hadi. Neden yapamıyoruz? Tek bir sebebi var. Ak Parti`nin talebi gerçekleşmesin. Bizim milletimiz AK Parti`yi gönül koltuğuna oturtmuştur.
Yeni anayasa için, ihtiyacın bu kadar açık net ortadayken toplumda büyük bir uzlaşma mevcutken bunun heba edilmesine göz yummayız. Biz bu ülkeye ve gençlere şunu göstermek istiyoruz. Bu millet bu Meclis sivil bir anayasa yapacak güce sahiptir.
"MİLLETE GİDERİZ"
Bu millet, bu Meclis, sivil bir anayasa yapacak güce, birikime, iradeye sahiptir. Eğer Meclis bunu yapmazsa, bu iradeyi kullanmazsa, bu yolda bizimle yürüyecek olanlarla birlikte Meclis`in sahibi olan millete gider ve sivil bir anayasayı milletin takdirine sunarız
Dayatma anayasalara alışkın olanlar millete gitmemizi hazmedemiyor.
CHP`ye göre 1961 Anayasası tarihimizdeki en ilerici anayasadır. 51 yıllık anayasa sorunumuzun temelinde 1961 Anayasası var. 1961 Anayasası`na ilerici diyenler 1982 Anayasası`ndan şiakyet edemezler.
Şantajla anayasa değişmez diyorlar. Biz de bunu savunuyoruz.
"CHP`NİN TÜRKİYE DÜŞMANI DİKTATÖRLERLE VE TÜRKİYE DÜŞMANI TERÖRİSTLERLE MUHABBETİ NEDİR?"
Hatay`da meydana gelen patlamadan sonra herkes dikkatli davranırken, herkes olayın aydınlatılmasını, netleştirilmesini beklerken, CHP`liler hemen bunu nasıl siyasi ranta dönüştürürüz diye bir telaşa girdiler, daha ilk dakikadan itibaren hükümeti suçlamaya başladılar. O kadar ileri gittiler ki, aracın yönünün Suriye`ye doğru olduğunu bile ileri sürdüler.
Aylardır CHP liderinin kamuoyuna net bir şey söylemesini bekliyorum; Suriye`yle bu muhabbetiniz nedir? Bir de tutuklu gazeteci diyerek, tutuklu avukat diyerek adeta korumaya aldığını Türkiye`nin ve dünyanın en kanlı terör örgütleriyle bu muhabbetiniz nedir? Terör örgütü avukatlarını kıyasıya savundular. Hala çıkıp terör örgütü avukatını savunmaya devam ediyor. O senin savunduğun avukatlar, çelik kapılarla örülmüş bir binanın içerisinde geceyarısı toplantılar yapıyorlar.
CHP`nin Türkiye düşmanı diktatörlerle, Türkiye düşmanı teröristlerle muhabbeti hiç olmamıştı. İşte bu genel başkan onu da becerdi.
BDP eğer sen Kandil`den gelecek mesaja göre hareket edeceksen, bilesin ki; sen bu kanın durması için bir adım attım diyemezsin. BDP cesur olmalı, eğer MHP gibi davranırsa çözüme katkı sağlayamaz.
"MHP GENEL BAŞKANI`NI MUHATAP ALMAYACAĞIZ"
MHP`ye söylüyorum... Ben Genel Başkanı`nın sakil sözlerine, hakaretlerine cevap vermiyorum. Kardeşliğe ilişkin tek bir cümle ağızından duyamazsınız, sadece hakaret ederek muhalefet yaptığını zannediyor. İnsana ilişkin cümle kurmadığı sürece MHP Genel Başkanı`nı muhatap almayacağız.
"DİYARBAKIR`DAN ALINAN ÇOCUKLAR, ÇANAKKALE`YE GÖTÜRÜLDÜ!"
Ben burada terör meselesine, özellikle de kardeşliğimize ilişkin, son derece duygulandırıcı dili aktarmak arzusundayım. 30 yıllık süreçte herkes konuştu, bir şeyler söyledi. Ama ben bugün çocukların hissiyatını aktarmak istiyorum. Kadın Kolları Başkanlığımız önemli çalışmalara imza attı. 90 çocuk Diyarbakır merkez ve ilçelerden alındı ve Çanakkale`ye götürüldü. Şehitlikler ziyaret edildi. Dönüş yolunda çocuklardan mektuplar yazmaları istendi. Önümüzdeki ay inşallah Çanakkale şehitlerimizi bir kez daha yad edeceğiz.
Başbakan Erdoğan, AK Parti kadın kollarının çok önemli bir adım attığını, Diyarbakır`ın değişik ilçelerinden alının çocukların Çanakkale ziyareti yaptıklarını anlattı.
Erdoğan, o çocukların yazdıkları mektupları hatırlatarak, o mektuplardan bölümler okudu:
"Sayın başbakanım çok teşekkür ederim, sayenizde ilk kez uçağa bindim, akan kanın durulmasını istiyoruz. Çanakkaledeki çocuklarda kardeşimiz. Lütfen kan akmasın, bizi gönderdiğiniz gibi diğer arkadaşlarımızı da göndermenizi istiyoruz" dedi.
"Uçağa ilk kez bindim, ilk kez vapura bindim, Çanakkale çok güzeldi, denizi ilk kez gördüm, oralar çok güzeldi", "Bugün benim için çok güzel bir gündü, böyle bir günü yaşadığım için çok teşekkür ediyorum. Çanakkale`de şehitliği gördüm, bugüne kadar hiç şehir dışına çıkmamışken şimdi denizi gördüm. Şehitlikte Silvanlı Hazrolu şehitlerin mezarlarını gördüm" "Çanakkale`de hem sevinç hem hüzün vardı. Ben oraya gittiğimde gözlerimden yaş geldi. Oraya her memleketten insan gelmiş, Orada dedelerimiz şehit düşmüşler. Allah nasip ederse biz de bu vatan için şehit oluruz"
"Ben bu geziden çok hoşlandım. Bu gezi uçağa binmemizi denizi görmemizi sağladı. Bu gezide dedelerimizin mezarlarını şehitlerimizin mezarlarını gördüm. Orada birşey dikkatimizi çekti, orada her şehirden her beldeden insanlar vardı. AK Parti bizi Çanakkaleye götürdü bu organizasyonda emeği geçenlere teşekkür ediyorum".
Erdoğan "Şehitliklerimiz bizim kardeşliğimizin anıtıdır. Türkiye genelinde her çocuğa bu şekilde ulaşmak zorundayız. Her çocuğu elinden tutup başta Çanakkale olmak üzere ülkenin önemli yerlerini göstermeliyiz. O çocuklar bir daha bu yerleri unutmayacaktır. O çocuklar başka yerleri gördüğünde çok daha değişecek Türkiye daha farklı algınanacaktır.