DOĞRUHABER

Türkiye’deki cezaevlerinde hak ihlalleri ve keyfi uygulamalar devam ediyor. Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde İslami davadan hükümlü olan Abdulsetar Yıldızbakan ve Yıldırım Ataş, gardiyanlar tarafından kendilerine maddi ve manevi işkence yapıldığı ve hakaretlere maruz kaldıkları gerekçesiyle Tekirdağ Valiliği İl Hukuk İşleri Müdürlüğüne ve Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundular.
 
Ancak Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan inceleme sonunda hazırlanan raporda “Şikâyetçilerin soyut iddialarından başkaca görevli infaz koruma memurlarının işkence, kötü muamele ve görevi kötüye kullanma suçlarını işlediklerine dair hiç bir delil bulunmadığından, şüpheliler hakkında atılı suçlardan dolayı kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.” ifadelerine yer verildi.
 
Söz konusu olay Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde İslami davadan hükümlü olan Abdulsetar Yıldızbakan ve Yıldırım Ataş’ın gardiyanlar tarafından maddi ve manevi işkence yapıldığı, hakarete maruz kaldıkları gerekçesiyle Tekirdağ Valiliği İl Hukuk İşleri Müdürlüğüne ve Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmasından sonra ortaya çıktı.

BENİ ÇIRILÇIPLAK SOYUP ELLERİMİ VE AYAKLARIMI KELEPÇELEDİLER

Mahkûmlardan Yıldırım Ataş, gardiyanların kendisini ‘içeri girer ağzını burnunu kırarım’ şeklinde tehdit ederek ‘süngerli odaya’ götürerek üstündeki elbiseleri çıkardığını, namaz kılmak için üstüne bir şey giymek istediğini ancak gardiyanların bunu kabul etmeyerek ellerini ve ayaklarını kelepçelediklerini, soğuk odada 7-8 saat bekletildiğini söyledi.
Ataş, söz konusu şikâyetinde olayı şöyle anlatıyor: “Odamdan alınıp süngerli odaya yarı çıplak atıldım.
 
Bir gün sonra faaliyete çıkarılmadım. Bunun üzerine nöbetçi infaz memuruna neden faaliyete çıkarılmadığımı ve süngerli odaya niçin götürüldüğümü sorduğumda nöbetçi infaz koruma memuru ‘akıllı olmazsan içeri girer ağzını burnunu kırarım’ diye tehdit etti. Daha sonra 8-10 kişilik infaz memurları içeriye girip beni tekrar süngerli odaya götürdüler. Namaz kılmak için üzerime giyebilecek elbise istedim. Bunun üzerine ellerimi ve ayaklarımı kelepçelediler ve beni bu halde soğuk odada 7-8 saat beklettiler. Ben de onlardan şikâyetçi oldum.”

SAVCILIĞA GÖRE SUÇ OLAN SÜNGERİ YIRTMAKMIŞ!

Ataş, bu olaydan sonra cezaevi idaresi ve gardiyanlar hakkında suç duyurusunda bulunup yaşadıklarını olduğu gibi anlattı. Ancak savcılık, ‘olay günü görevliler tarafından üzerinde bulunan kıyafetlerin çıkarıldığı, kendisinin namaz kılmak için üzerine bir şey örtmek amacıyla süngeri yırttığını beyan ettiğini, böylece şüphelinin üzerine atılı suçu işlediği yukarıda yazılı delillerden anlaşılmakta’ diyerek mahkûm hakkında kamu malına zarar vermekten dava açtı.

GARDİYANLAR SESİNİZİ ÇIKARMAYIN DİYE TEHDİT ETTİ

Yine aynı cezaevinde hükümlü olarak yatan Abdulsetar Yıldızbakan da Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki gardiyanların sürekli kendilerine kötü muamele ettiklerini ve hakaret ettiklerini ifade etti. Yıldızbakan, gardiyanların kendilerini keyfi olarak ‘süngerli oda’ diye adlandırdıkları odaya atarak cezalandırdıklarını söyledi. Yıldızbakan, yaşananları şu şekilde anlattı: “7-8 İnfaz koruma memuru gelip beni götürüp süngerli odaya attılar. Bir saat sonra beni tekrar odama geri götürdüler. Odaya götürdüklerinde gardiyanlar bana ve oda arkadaşıma ‘adam gibi kalın, sesinizi çıkarmayın’ diye tehdit ederek gittiler. Daha sonra tekrar bir infaz koruma memuru grubu gelip oda arkadaşımı alıp süngerli odaya attılar.”

HER CÜMLEYE BİR SUÇ YÜKLEYEBİLİYORLAR
Yıldızbakan, cezaevi idaresindeki görevliler ile aralarında yapılan konuşmalarda cezaevi idaresindeki görevlilerin kendilerine göre yorumlar yapıp cümlelerinin başını ve sonunu kesip kendilerine suç ihdas edip disiplin soruşturmaları yaptıklarını, cezaevi idaresinin bu türden keyfi uygulamalarından dolayı suç duyurusunda bulunduklarını belirtti.