Mehmet Tahir Özsoy – DOĞRUHABER

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Müslümanlara yönelik küstah açıklamaları Fransız devletinin Müslümanlara yönelik baskı ve şiddet politikaları her geçen gün daha da artıyor. Müslümanlara yönelik saldırı, hakaret ve taciz olaylarına her gün yenileri ekleniyor. Geçtiğimiz günlerde Paris’te Müslüman iki kadına bıçaklı saldırı gerçekleşmiş, ağır yaralanan iki kadın ise hastaneye kaldırılmıştı. Her fırsatta Müslümanlara yönelik kin kusan ifadeler kullanan Fransız hükümetinin İçişleri Bakanı Gerald Darmanin de, “Marketlerdeki helal gıda ürünlerinden rahatsız oluyorum” diyerek bu reyonların bulunmasının kendisini şoke ettiğini belirtmişti. İslam düşmanı Bakan Darmanin, ülkede Hazreti Muhammed'e (aleyhisselatu vessalama) hakaret içerikli karikatürlerin yayımlanabileceğini ve okuldaki derslerde gösterilebileceğini de savunmuştu.

“İSLAM ÜLKELERİ HAREKETE GEÇMELİ”

Fransa’da devlet eliyle tırmandırılan Müslümanlara yönelik şiddete HÜDA PAR’dan sert tepki geldi. HÜDA PAR, Fransa’da Müslümanları ötekileştirici dayatmalara Türkiye genelinde Cuma namazının ardından kitlesel basın açıklamalarıyla tepki gösterdi. HÜDA PAR’ın İstanbul, Ankara, Diyarbakır, Mardin, Batman, Ağrı, Şanlıurfa, Kayseri, Şırnak, Siirt, Gaziantep ve Adana İl Teşkilatlarının düzenlediği kitlesel basın ve kamuoyu açıklamalarına yüzbinlerce kişi katıldı. Yapılan basın açıklamalarında, Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un İslam'a karşı olan kin ve nefretini, yaptığı açıklama ve uygulamalarla aleni bir şekilde savaşa dönüştürdüğünü belirten HÜDA PAR, Fransa'nın İslam düşmanlığının yeni olmadığını belirterek İslam ülkelerinin harekete geçmesi gerektiğini söyledi.

“FRANSA, BU DÜŞMANLIK FURYASININ BAŞINI ÇEKMEKTEDİR”

Demokrasisi ve özgürlükleri ile övünen Fransa’nın Batı’da Müslümanlara yönelik düşmanlık ve ötekileştirme furyasının başını çektiği belirtilen açıklamada, “Avrupa’da İslam’a ve Müslümanlara yönelik ayrımcılık ve engellemeler, fiziki saldırılara ve aleni bir düşmanlığı dönüşmüş durumdadır. Sözde demokrasisi ve özgürlükleri ile övünen Fransa, bu düşmanlık ve ötekileştirme furyasının başını çekmektedir. Söz konusu Müslümanlar ve İslam olunca, bütün özgürlükçü ilkeleri helvadan birer puta dönüşen Fransa, kendi vatandaşı Müslümanları haklarından mahrum edebilmektedir. Fransa’nın toy, cahil ve kaprisli Cumhurbaşkanı Emmanuel  Macron, açıklama ve uygulamalarıyla İslam’a karşı olan kin ve nefretini artık aleni bir savaşa dönüştürmüştür.” ifadeleri kullanıldı.

“FRANSA CHARLİE HEBDO GİBİ İSLAM DÜŞMANLARINI HİMAYE EDİYOR”

Fransa’nın insanlığa ve İslam’a karşı sicilinin kirli olduğunun vurgulandığı açıklamada, “Son iki asırda başta Cezayir olmak üzere Afrika’nın birçok ülkesinde İslam topraklarını işgal ve talan etmiş, yüzbinlerce Müslümanı katlederek soykırım uygulamıştır. Şu andaki refah ve zenginliğini halen sömürmekte olduğu İslam topraklarına borçludur. Müslümanlar bunların hiç birini unutmuş değildir. Fransa halen bunların hesabını vermemiştir.  Aynı şekilde önceden sömürgesi olan Benin, Burkina Faso, Gine, Fildişi Sahili, Mali, Nijer, Senegal, Togo, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Kongo, Ekvator Ginesi ve Gabon gibi Afrika ülkeleri Fransa'ya hala sömürge vergisi ödeyen ülkelerdir. Afrika’da Müslümanlara karşı uygulamış olduğu tekniklerin bir benzerini kendi ülkesindeki Müslümanlara karşı uygulamaya çalışmaktadır. Her türlü misyonerlik ve ifsat faaliyetleriyle dinlerinden koparamadığı Müslümanlara ‘terör ve aşırılıkla mücadele’ adı altında her türlü baskı ve ayrımcılığı yapmakta, Charlie Hebdo gibi İslam düşmanı basın ve medyayı himaye ederek onları cesaretlendirmektedir.” denildi.

“OKULLARDA BAŞÖRTÜ, ÇARŞI VE PAZARDA ‘BURKA VE PEÇE’ YASAKLANDI”

OHAL ve Terörle Mücadele Yasalarıyla Müslümanların her tarafta ayrımcı şiddet ve tacizlere uğradığının belirtildiği kamuoyu açıklamasında, “2015 yılında Paris’te Charlie Hebdo’ya yapılan saldırıların ardından çıkarılan OHAL ve Terörle Mücadele Yasası, İslam’a ve Müslümanlara karşı devlet eliyle bir cadı avına dönüştürüldü. Okullarda başörtü, çarşı ve pazarda ‘burka ve peçe’ yasaklandı. Müslümanların cami, dernek, lokal, okul gibi kurumların kapatılmasını adli makamların elinden alarak valilerin keyfi kararlarına bırakıldı. 23 ay süren OHAL ve ardından çıkarılan ‘Ayrımcılıkla Mücadele Kanunu’ ile 152 kafe, 15 mescit, 12 kültür merkezi ve 4 okul kapatıldı. Onlarca kişi gözaltına alındı ve sınır dışı edildi. Müslümanlar her tarafta ayrımcı şiddet ve tacizlere uğradı. Fransız Kamuoyu Görüşü Enstitüsü’nün yaptığı bir araştırmaya göre, yaklaşık her iki Müslümandan biri, tesettürlü kadınların %60’ı hayatlarında en az bir defa ayrımcılığa maruz kalırken, ömürleri boyunca hiç başörtüsü takmayan kadınların %44’ü de bu ayrımcılığa uğramaktan kurtulamadı.” ifadelerine yer verildi.

“YARDIM KURULUŞUNUN KAPILARI KIRILDI, GÜVENLİK KAMERALARI PARÇALANDI”

Barakacity’e yapılan operasyona da değinilen basın açıklamasında, “14 Ekim tarihinde kanunlara uygun faaliyet yürüten İslami yardım kuruluşu Barakacity'in Paris’teki merkezine ve kurumun başkanı İdris Sihamedi'nin evine Fransız polisi şafak vaktinde baskın yaptı. Barakcity’e yapılan baskında merkezin kapıları kırıldı, güvenlik kameraları parçalandı,  mescit olarak kullanılan bölüm darmadağın edildi.  Evinde ve ailesinin gözü önünde gözaltına alınan Sihamedi'ye, hanımına, 4 ve 9 yaşındaki kızlarına polis şiddet uyguladı. Oysa Barakacity sadece bir yardım kuruluşudur. Fransa’daki bütün cami, lokal, okul ve kurumlar izin, her türlü kontrol ve ağır denetimlere tabi tutulmaktadır. İslam’a ve kutsal değerlerine her türlü hakaret ve düşmanlık himaye görürken, Filistin’i işgal eden, Filistin halkına soykırım uygulayan siyonist rejimi eleştirmek ise antisemitizm diye yasaklanmıştır. Bununla birlikte Fransa Cumhurbaşkanı Macron,  ‘Fransa Müslümanı’ adıyla kendilerine göre bir Müslüman tipi oluşturmaya çalışmaktadır. İçişleri Bakanı ise market raflarında ‘helal gıda’ reyonunun bulunmasını hazmedemediğini, Charlie Hebdo’nun rezil karikatürlerinin okullarda öğrencilere gösterileceğini ve kitaplara girebileceğini söylemektedir.” şeklinde ifadeler kullanıldı.

“AVRUPA VE FRANSA, BU SAVAŞI KAZANAMAYACAKTIR”

“Avrupa ülkelerinde Müslümanlara mal edilmeye çalışılan şaibeli saldırılar, İslam’ı Batı’da yok etme projesinin bir parçasıdır.” denilen açıklamada, son olarak şunlar kaydedildi: “Bütün bunlar İslam ve Müslümanlara açılan topyekûn bir savaştır. Avrupa ve Fransa, İslam’a karşı açtığı bu savaşı kazanamayacaktır. Aziz İslam’a karşı mücadele etmeye çalışanlar, dün olduğu gibi bugün de kaybedenlerden olacaktır. İzzet ve İrade sahibi İslam ülkeleri, Fransa’nın bu İslam düşmanlığına karşı mutlaka harekete geçmeli, dünya genelinde Müslümanların hak ve hukukunu koruyacak bir mekanizma mutlaka kurulmalıdır. Başta Fransa olmak üzere Avrupa’da artışa geçen İslam düşmanlığını lanetliyoruz. Avrupa İslam’a gebedir. Bir gün mutlaka bu kutlu doğum gerçekleşecektir.”