Fransa'da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un geçen hafta, hazırlık aşamasından bahsettiği ayrılıkçı fikirlerle mücadele yasa tasarısı özellikle İslam'ı, Müslümanları ayrılıkçı nitelemesiyle hedef almasına tepkiler sürüyor.
HÜDA PAR Siirt İl Başkanlığının organize ettiği ve Siirt’te birçok STK’nın destek verdiği kitlesel basın açıklaması, Merkez Camii'nde kılınan Cuma namazının ardından başladı.
Basın açıklamasını HÜDA PAR Siirt İl Başkanı Abdulhakim Tekin okudu.
"Söz konusu Müslümanlar ve İslam olunca özgürlükçü ilkeleri helvadan birer puta dönüşüyor"
Avrup’da İslam’a ve Müslümanlara yönelik ayrımcılık ve engellemeler, fiziki saldırılara ve aleni bir düşmanlığa dönüştüğünü ifade eden Tekin, sözde demokrasisi ve özgürlükleri ile övünen Fransa'nın, bu düşmanlık ve ötekileştirme furyasının başını çektiğine dikkat çekti.
Tekin, "Söz konusu Müslümanlar ve İslam olunca, bütün özgürlükçü ilkeleri helvadan birer puta dönüşen Fransa, kendi vatandaşı Müslümanları haklarından mahrum edebilmektedir. Fransa’nın Toy, cahil ve kaprisli Fransa’nın hem insanlığa hem de İslam’a karşı sicili çok bozuktur. Son iki asırda başta Cezayir olmak üzere Afrika’nın birçok ülkesinde İslam topraklarını işgal ve talan etmiş, yüzbinlerce Müslümanı katlederek soykırım uygulamıştır." dedi.
"Fransa refah ve zenginliğini halen sömürmekte olduğu İslam topraklarına borçludur"
Fransa'nın, Charlie Hebdo gibi İslam düşmanı basın ve medyayı himaye ederek onları cesaretlendirdiklerine dikkat çeken Tekin, konuşmasına şu şekilde davam etti:
Şu andaki refah ve zenginliğini halen sömürmekte olduğu İslam topraklarına borçludur. Müslümanlar bunların hiç birini unutmuş değildir. Fransa halen bunların hesabını vermemiştir. Aynı şekilde önceden sömürgesi olan Benin, Burkina Faso, Gine, Fildişi Sahili, Mali, Nijer, Senegal, Togo, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Kongo, Ekvator Ginesi ve Gabon gibi Afrika ülkeleri Fransa'ya hala sömürge vergisi ödeyen ülkelerdir. Afrika’da Müslümanlara karşı uygulamış olduğu tekniklerin bir benzerini kendi ülkesindeki Müslümanlara karşı uygulamaya çalışmaktadır. Her türlü misyonerlik ve ifsat faaliyetleriyle dinlerinden koparamadığı Müslümanlara ‘terör ve aşırılıkla mücadele’ adı altında her türlü baskı ve ayrımcılığı yapmaktadırlar.
"Müslümanlar her tarafta ayrımcı şiddet ve tacizlere uğruyor"
Paris’te Charlie Hebdo’ya yapılan saldırıların ardından çıkarılan OHAL ve Terörle Mücadele Yasasının Müslümanlara karşı devlet eliyle bir cadı avına dönüştürüldüğünü ifade eden Tekin, Müslümanların her tarafta ayrımcı şiddet ve tacizlere uğradığını söyledi.
Tekin, "Okullarda başörtü, çarşı ve pazarda ‘burka ve peçe’ yasaklandı. Müslümanların cami, dernek, lokal, okul gibi kurumların kapatılmasını adli makamların elinden alarak valilerin keyfi kararlarına bırakıldı. 23 ay süren OHAL ve ardından çıkarılan ‘Ayrımcılıkla Mücadele Kanunu’ ile 152 kafe, 15 mescit, 12 kültür merkezi ve 4 okul kapatıldı. Onlarca kişi gözaltına alındı ve sınır dışı edildi. Müslümanlar her tarafta ayrımcı şiddet ve tacizlere uğradı. Fransız Kamuoyu Görüşü Enstitüsü’nün yaptığı bir araştırmaya göre, yaklaşık her iki Müslümandan biri, tesettürlü kadınların yüzde 60’ı hayatlarında en az bir defa ayrımcılığa maruz kalırken, ömürleri boyunca hiç başörtüsü takmayan kadınların yüzde 44’ü de bu ayrımcılığa uğramaktan kurtulamadı." ifadelerini kullandı.
"Fransa’da İslam’a ve kutsal değerlerine her türlü hakaret ve düşmanlık himaye ediliyor"
Fransa başkanı Macron, ‘Fransa Müslümanı’ adıyla kendilerine göre bir Müslüman tipi oluşturmaya çalıştığına dikkat çeken Tekin, İslam’a ve kutsal değerlerine her türlü hakaretin ve düşmanlığın himaye gördüğünü kaydetti.
Tekin, "14 Ekim tarihinde kanunlara uygun faaliyet yürüten İslami yardım kuruluşu Barakacity'in Paris’teki merkezine ve kurumun başkanı İdris Sihamedi'nin evine Fransız polisi şafak vaktinde baskın yaptı. Barakcity’e yapılan baskında merkezin kapıları kırıldı, güvenlik kameraları parçalandı, mescit olarak kullanılan bölüm darmadağın edildi. Evinde ve ailesinin gözü önünde gözaltına alınan Sihamedi'ye, hanımına, 4 ve 9 yaşındaki kızlarına polis şiddet uyguladı. Oysa Barakacity sadece bir yardım kuruluşudur. Fransa’daki bütün cami, lokal, okul ve kurumlar izin, her türlü kontrol ve ağır denetimlere tabi tutulmaktadır. Filistin’i işgal eden, Filistin halkına soykırım uygulayan Siyonist rejimi eleştirmek antisemitizm diye yasaklanmıştır." dedi.
"Avrupa ve Fransa, İslam’a karşı açtığı bu savaşı kazanamayacaktır"
İçişleri Bakanının market raflarında ‘helal gıda’ reyonunun bulunmasını hazmedemediğini, Charlie Hebdo’nun rezil karikatürlerinin ise okullarda öğrencilere gösterileceğini ve kitaplara girebileceğini hatırlatan Tekin, İslam’ı Batı’da yok etme projesinin bir parçası olduğuna dikkat çekti.
Bütün bunlar İslam ve Müslümanlara açılan topyekûn bir savaştır." diyen Tekin, "Avrupa ülkelerinde Müslümanlara mal edilmeye çalışılan şaibeli saldırılar, İslam’ı Batı’da yok etme projesinin bir parçasıdır. Avrupa ve Fransa, İslam’a karşı açtığı bu savaşı kazanamayacaktır. Aziz İslam’a karşı mücadele etmeye çalışanlar, dün olduğu gibi bugün de kaybedenlerden olacaktır. İzzet ve İrade sahibi İslam ülkeleri, Fransa’nın bu İslam düşmanlığına karşı mutlaka harekete geçmeli, dünya genelinde Müslümanların hak ve hukukunu koruyacak bir mekanizma mutlaka kurulmalıdır. Başta Fransa olmak üzere Avrupa’da artışa geçen İslam düşmanlığını lanetliyoruz. Avrupa İslam’a gebedir. Bir gün mutlaka bu kutlu doğum gerçekleşecektir." diye konuştu.(İLKHA)