Sosyolog yazar Ali Bulaç, "Postmodern Kaosta Kıble Arayışı" adlı yeni kitabında, Mevlana`nın Türkiye`de, "şeriatsız bir İslam" Batı`da da "İslamsız bir tasavvuf" imgesiyle akıllarda kaldığını dile getirirken, bu durumu "Hz. Peygamber Efendimiz`e alternatif bir imaj ve figür üretme işlemidir" sözleriyle değerlendirdi. Milliyet gazetesinden Samet Akten`in haberine göre; Ali Bulaç, "Ne olursan ol gel" sözünün de Mevlana`ya ait olmadığını savundu.
MEVLANA`YI PEYGAMBER`E ALTERNATİF YAPMAYA ÇALIŞIYORLAR
Mevlana`nın dünyanın her yerindeki farklı algılamalarını irdeleyen Bulaç, kitabında Türkiye`deki Mevlana algısını şu sözlerle anlattı: "Mevlana imajına göre, onun şeriatla ilgisi yoktur, hümanisttir, herkesi sever; inanmış-inanmamış farkı gözetmez. Dolayısıyla Müslüman, Hristiyan, Yahudi, ateist, kim olursa olsun herkese kapısını açmış biridir. Bu Mevlana imgesi ne Mevlana`nın kendisiyle ne İslam`la ne de İslam tasavvufuyla ilgilidir. Bu, Hz. Peygamber Efendimiz`e alternatif bir imaj ve figür üretme işlemidir."
MESNEVİ`DEN ŞERİATSIZ İSLAM ÇIKMAZ
Herkesin Mevlana`yı kendi sahip olduğu düşünce dünyasına göre şekillendirdiğini anlatan Bulaç, Mevlana`dan ve Mesnevi`den hareketle hümanizm üretilmesine de karşı çıktı. Bulaç, kitapta bu eleştirilerini şöyle dile getirdi: "Hiçkimse buradan bir hümanizm veya şeriatsız ve ibadetsiz bir din türetemez; ancak Mevlana, bu konuda müsait görülür. Bu, devletin dünyaya ihraç ettiği ve şeriata dayanan Müslümanlığa alternatif olarak sunmak istediği din anlayışıyla örtüşmektedir. İslam dünyasını üretilmiş ve özel işlemlerden geçirilmiş bir Mevlana imajıyla ikiye bölmek ve çatıştırmak mümkündür."
HÜMANİZM İLE MEVLANA ARASINDA BİR İLGİ YOK
Ali Bulaç, Hümanizm ile Mevlana arasında hiçbir ilgi olmadığı iddiasını ise şöyle savundu:
"Batı`daki hümanizm ile Mevlana`nın insan görüşü arasında uzaktan yakından hiçbir ilgi ve ilişki yoktur. Onun insan ve insan sevgisi görüşü, bilgi ve ahlâk görüşüyle ilişkilidir.
MEVLANA HÜMANİST DEĞİL
Mevlana`ya göre, kuru bir bilgi veya kuru bir öğrenme, öğrenilen veya elde edilen bilgiyi malumat kılar ve bu malumatın da insana faydası yoktur. Örneğin, internete girdiğiniz zaman, herhangi bir konu hakkında binlerce sayfalık bir malumata sahip olabilirsiniz. Ancak biz biliyoruz ki, bu bilgide veya malumatta eksik olan ana unsur, bilinç ve bilgeliktir. İnternet zengin bir zeka deposudur ama akıl ve bilinç yeri değildir. Mevlana yüzlerce sene öncesinden buna net bir şekilde değinmiştir. Mevlana`nın hümanist olduğu bir yaklaşımdan veya hurafeden ibarettir."
NE OLURSAN OL GEL SÖZÜ MEVLANA`NIN DEĞİL
Ali Bulaç, "Ne olursan ol gel" sözünün de Mevlana`ya ait olmadığını savundu:
"Mevlana üzerine araştırma yapanlar ittifakla şunu söylemektedir ki, `Gel yine gel, ne olursan ol yine gel, ister Müslüman ol, ister kâfir ister putperest, bin kere tövbeni bozmuş olsan yine gel` ifadeleri, Mevlana`ya ait değildir. Bu şiir, bir görüşe göre Hicri 440 yılında yaşamış olan Ebu Said Ebu`l-Hayr`a, diğer bir görüşe göre de Havzalı Kâşin ismindeki şaire aittir. Haliyle bu retorik yanlıştır; fakat Mevlana konseptine uygun düştüğü için kullanılmaktadır."
MÜSLÜMANLAR İLERLEMEDEN YANADIR
Bulaç ayrıca, postmodern kaos içinde Müslümanların "daha çok kalkınma ve daha çok büyüme" hırsı içinde olduğunu "Müslümanlar `İslam bilime, ilerlemeye, kalkınmaya, modernliğe, büyümeye karşı değildir` repliklerini sorgulama cesareti göstermelidir" sözleriyle eleştirdi.