Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Klinik Psikolog Duygu Barlas, çocuklarla pandemi süreciyle ilgili iletişim kurulurken yapılan doğru ve yanlışlar ile online eğitim konusuna değindi.
3-4 yaşındaki danışanlarının terapiye maskelerini takarak geldiklerini belirten Barlas, "Pandemi süreci aslında dozunda anlatılması gerekiyor. İlk dikkat edilmesi gereken kural; ne çok korkutulması gerekiyor çocukların ne de gevşek bırakılması gerekiyor. Aşırı kaygıları olan çocukları korkutursak kaygı bozukluğuna doğru gidebilir. Eğer hiçbir kaygı, korku yokmuş gibi davranırsak da o zaman pandemi devam eder ve o zaman çocukları risk altına almış oluruz. İkinci dikkat edilmesi gereken nokta ise mutlaka çocuğun gelişimsel durumu göz önüne alınmalıdır. 13 yaşında bir çocukla konuşulduğu gibi 3-4 yaşındaki bir çocukla konuşulamaz. 3-4 yaşındaki çocuklar terapiye geldiklerinde mutlaka maskelerini takıyorlar ve neden takmaları gerektiğini çok iyi biliyorlar. Ebeveynler, bu yaştaki çocukların anlayamayacağını düşünmemeli ve nasıl anlatacakları konusunda endişelenmemeliler. Çizerek, masallaştırarak veya oyun esnasında bu konunun çocuklara anlatılması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Bir virüsle mücadele edildiği söylenmeli
Bazı okulların yüz yüze başladığını ama ağırlıklı olarak online olarak eğitimlerin devam edeceğini söyleyen Barlas, "Yüz yüze eğitimde çocuklara bilinmeyen bir virüsle mücadele etmeye çalışıldığı için uzun zamandır evde oldukları anlatılmalı. Şimdi bu virüsün ne gibi özelliklere sahip olduğunun fark edildiği, ondan nasıl korunabileceğinin anlaşıldığı ve artık yavaş yavaş eski rutine yani yüzyüze eğitime dönülebileceği söylenebilir. Ancak bazı dikkat edilmesi gereken noktaların olduğuna, maske ve sosyal izolasyona vurgu yapılması gerekiyor. Tamamen eski rutin olmadığı için çocuklara rutine dönüşün başladığını ama bu durumun eski rutinden biraz daha farklı olduğu bilgisi paylaşılabilir. Virüs ülkemizdeki ziyaretini henüz bitirmedi, en azından birkaç ay daha bizimle olacağı söylenerek alınabilecek önlemler anlatılmalı." dedi.
Tablet ve telefon kullanımı kademeli azaltılabilir
Barlas, evde bulunulan süre boyunca da çocukları o izolasyona adapte edebilmek veya evde tutabilmenin gerçekten zor bir durum olduğunu söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:
"Dışarı çıkamadılar, havuzlara, kurslarına gidemediler ve evde yapabilecekleri çok fazla aktivite bulamadıkları için telefon, tablet ve televizyon gibi araçları kullanmaya eğilim gösterdiler. Bu noktada yapılması gereken normal zamanda olduğu gibi ekran süresini pandemi sürecinde de kontrol altında tutmaktı ama ipin ucu kaçtı gibi görünüyor. Çocuğa tableti veya telefonu hiç kullanmayacaksın demek çok ütopik ama kademeli şekilde azaltılabilir. Aksi takdirde çocuğu zorlamak çok ciddi öfke uyandırabilir ve ebeveynler ile çatışmasını artırabilir. Tablet ve cep telefonu kullanımını kademeli olarak kısıtlarken bu araçların onun sağlığı açısından faydalı olmadığını ve okul dönemi başladığı için kullanımını azaltması gerektiğini anlatmak gerekiyor." (İLKHA)