Papalar tarihi son derece enteresan olaylarla doludur. Siyasetle uğraşan, iktidar için oluk oluk kan döken ve Haçlı Seferleri`ni başlatan Papalar`ın yanısıra, Katolik doktrini uyarınca evlenmeleri yasak olmasına rağmen aşklarıyla ve gayrımeşru çocuklarıyla tarihe geçmiş Papalar da vardır.
Ama en ilginci Vatikan`ın yüzkarası olarak görülen ve varlığı tarihten silinmeye çalışılan `kadın papa` Joan`dır. Katolik kilisesi`ni yüzyıllardır rahatsız eden hikayenin baş kahramanı Joan, 9. asırda İngiltere`den ihraç edilmiş bir ailenin kızı olarak Alman şehri Ingelheim`da doğmuştur. Asıl hikaye ise Joan`ın Hristiyan misyonerlere katılmasıyla başlar. Roma`da bilgisi ile kısa sürede içinde rahip ve kardinallerin de bulunduğu geniş bir çevre edinir.
Bundan dolayı Roma kilisesinin başında olan Papa IV. Leon`un sağlığı bozulmaya başlayınca kardinaller, papalığa en layık kişi olarak onun adını dillendirmeye başlarlar. Asıl hikaye ise Joan`ın Hristiyan misyonerlere katılmasıyla başlar. Babası bağnaz bir rahip olan İngiliz köylüsü Joan, yetenek sahibidi. Kendi çabalarıyla gizli saklı önce okuma-yazmayı, ardından da İncil`i öğrendi. Köye ziyaret yapan Yunanlı bir üst düzey manastır görevlisi, Joan`daki yeteneği keşfedip, ona Yunanca öğretti. Bu sayede Joan, Atina`ya gidip, din ve felsefe öğrenme firsatını yakaladı.
Joan, rahibeliğin dahi olmadığı bir dönemde kendini manastırda eğitim almaya kabul ettirmiş ilk Hristiyan kız olarak tarihe geçti. Oldukça zeki bir kız olan Joan, kadın olduğu için bunun kendisine dezavantaj oluşturduğunu düşünür. 12 yaşına geldiğinde erkek elbiseleri giymeye ve erkek çocuk gibi davranmaya başlar. Sonrasında Roma`ya giderek, kendisini John Anglicus ismiyle erkek kılığında tanıttı ve Benedictine Manastırına girdi. Din adına çok çalıştı ve layık olduğu papalık ünvanını almak için yıllarca kadınlığını sakladı.
Bir erkek görüntüsüne bürünüp, istediğini elde etti. Halk için pek çok yardım çalışmalarına öncülük etti, hizmetler verdi. 847 senesinde Papa Leon ölünce yerine kilise dışından bir kişi olmasına rağmen, Joan seçilir. Ve 8.Joan adıyla göreve başlar. Kaynaklar onun iki sene beş ay dört gün boyunca Papalık tahtında oturduğunu ifade eder. Yaklaşık 3 yıl kilisenin başında olan Papa`nın görevi ise, kadın olmasının ortaya çıkmasıyla son bulur.
Ancak aldığı dini eğitim sırasında kendisini evinde ağırlayan ve papalığı esnasında da hizmetinde olan kişiyle yaşadığı ilişkiden hamile kaldı. Hamileliğini dokuz ay boyunca gizlemeyi başarır ancak 855 yılında Aziz Petrus Kilisesi`nin dışında kortej halinde yapılan dini tören sırasında doğum sancıları başlayınca çocuğunu doğurur ve kadın olduğu ortaya çıkar.
Bu olaydan sonra Papa Joan`ın başına neler geldiği ve nasıl öldüğü konusunda çeşitli rivayetler bulunmaktadır. Ölümünden sonra (kimilerine göre o ve çocuğu hemen orada öldürülmüştür) aynı yere gömülmüştür. Papalar geleneksel ayinleri esnasında Roma`da yürürken daima bu noktada caddeden dönerler, bunun olaya duyulan nefretten dolayı yapıldığına inanılmaktadır. Hristiyan camiası onun varlığını inkar etti. Adı papalar listesinden silindi.
Papa Joan`dan onyedi sene sonra papalık tahtına oturan ve John adını almak isteyen papaya Joan`ın adının başındaki sekiz sayısı konulunca, sıralama da bozulmamış oldu. Ayrıca bu olaydan sonra yani onun yaşadığı dönemden sonra gelen tüm papalar entarileri sıyrılmış olarak donsuz oturtuldukları delikli sandalyede baş kardinal tarafından testis kontrolüne tabi tutulduktan sonra görevlerini devraldılar.
Papalik seçeminde genc bir erkek cocuk sandalyenin altindaki oyuk delikten Papa adayin genital yerlerini üc kere eller ve erkek oldugunua kanaat getirince yüksek bir sesle ” testiculos habet et bene pentendes” diye bagirip onun erkekligini tasdik eder. Etrafinda toplanan diger Papazlarda hep bir agizdan sevinc çığlıkları atarak sesli bir sekilde” Habe ova noster Papa "yasasin Papamız erkek çıktı diye cevap verirler ve Papaligini ilan ederler ve vaftiz ayinine gecerler.