HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ı Ankara'da parti genel merkezinde ziyaret etti.

Ziyaretin ardından iki lider, kameraların karşısına geçerek ortak basın açıklaması düzenledi.

İshak Sağlam'la bugünkü görüşmelerinde Türkiye'nin genel problem ve sıkıntılarını ele aldıklarını belirten Babacan,  "Adalet konusunda, ekonomide ülkemizde gittikçe derinleşen sorunları beraberce heyetlerimizce konuştuk. Hem HÜDA PAR'ın teşkilatlanma süreci ile alakalı, kongre süreci ile alakalı Sayın İshak Sağlam bize bilgiler verdi, biz de kendi çalışmalarımızı, teşkilatlanma sürecini kendileriyle paylaştık." dedi.

Babacan: "Türkiye için parlamenter bir sistemi istiyoruz"

Türkiye'nin her alanda sorunlar yaşayan bir ülke olduğunu söyleyen Babacan, "Özellikle demokrasinin işleyişi ile ilgili problemlerimiz var. Güçler ayrımı artık neredeyse çalışmaz hale geldi. Yürütmenin hem parlamento üzerindeki etkisi ve baskısı hem de en üst yargı olan Anayasa Mahkemesi, yargı üzerindeki baskısı gerçekten ülkemizdeki sorunların temelinde. Biz Türkiye için parlamenter bir sistemi istiyoruz, savunuyoruz ve bunun için çalışıyoruz. Şeffaf hesap verebilir ve demokrat bir bakış açısıyla Türkiye'nin yönetilmesi gerektiğini düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.

HÜDA PAR'la, parti kuruluşlarından sonra ilk kez heyetler arası görüştüklerini söyleyen Babacan bundan sonra da iki parti arasındaki istişare ve diyaloğun devam edeceğini ifade etti.

Ardından konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, Babacan'a tekrardan DEVA partisinin ve genel merkezinin hayırlara vesile olmasını diledi.

Sağlam: "Siyasi partiler hizmet noktasında ortak bir noktada buluşmalıdırlar"

DEVA Partisine bugün bir nezaket ve "hayırlı olsun" ziyaretine geldiklerini söyleyen Sağlam, "Bu ilk ziyaretimizdi. Karşılıklı olarak ülkemize hizmet etmek isteyen, ülke için ülke sorunlarına çözüm arayan iki parti olarak beraber, belki ortak hareket etme ve çözüm arayışı noktasında ilişkilerimiz İnşallah devam edecek.  HÜDA PAR olarak siyasi partilerin birbirlerinin rakipleri olmadığını belki ülke sorunlarının çözümü noktasında birbirlerine yardım etmesi gereken, dayanışma içerisinde olması gereken partiler olması gerektiğini düşünüyoruz. 8 yıllık bir geçmişimiz var ve ilk günden beri bu konuda mücadele veriyoruz. Çünkü Türkiye'de maalesef muhalefet anlayışı, siyasi partilerin algılama şekli bizim çok da kabul edebileceğimiz benimseyebileceğimiz bir şekilde değil. Bütün siyasi partiler ülkeye hizmet etmek için ülkenin sıkıntılarını gidermek için ve ülkeyi yönetmek için ortaya çıkan tüzel kişiliklerdir. Bu anlamda bütün siyasi partiler hizmet noktasında ortak bir noktada buluşmalıdırlar." diye konuştu.

Sağlam, "Bugün ülke meseleleri ile ilgili görüş alışverişinde bulunduk ve inşallah bu görüşmelerimiz devam edecek. Bu süreçte Türkiye için yeni bir siyasi söylem siyasi parti dayanışması, bunu seçim ittifakı anlamında söylemiyorum,  ülke meseleleri anlamında yeni bir sürecin de başlamasına vesile olmasını diliyorum." ifadelerini kullandı.

 

Konuşmaların ardından bir gazetecinin son dönemlerde milliyetçi söylemlerin arttığını, bunun nasıl değerlendirilmesi gerektiği yönündeki bir soru üzerine Sağlam, 2002 yılında AK Parti iktidarı başladığında Türkiye'de Kürt meselesi konusunda ciddi bir ümit ışığının doğduğı ve büyük bir aşamanın kat edildiğini hatırlattı.

Sağlam, "2008-2009 döneminde belki bunun zirvesini gördük. Gerçekten sadece Kürtler açısından değil belki bütün ülke açısından artık Türkiye'de Kürt meselesinin konuşulmayacağı bir dönemi de görebileceğimiz ümidi oluşmuştu ama özellikle son birkaç yıldır maalesef tekrar Kürtleri yok sayan, Kürt meselesini yok sayan bunu sadece silahlı mücadeleye dayayan bir anlayışa doğru gittiğimizi görüyoruz." dedi.

Sağlam, "Ben öyle zannediyorum ki bu şekilde giderse 2002 öncesinden daha kötü bir duruma gidişat var. Halbuki bu konuda büyük bir avantaj sağlamıştık. Bütün bir toplum olarak bu sorunun çözülebileceği kanaati hasıl olmuştu. Ve toplumun verdiği destek had safhadaydı. Ama bu gittikçe  geriye doğru geldi. Artık kitaplardan Kürt kelimesinin çıkarılmasını, Türklerin Müslüman olma süreci ile ilgili ibarelerin çıkarılmasını, Kürtçe oyunların yasaklanmasını hatta artık maalesef Kürtler, Kürt kökenli olarak kalmaya devam ettiklerini görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Sağlam: "Kürt meselesinin çözümü için tam zamanı"

PKK'nin, 40 yıldır silahı Kürt meselesinin çözümü için kullandığı yönünde bir tez ortaya attığını aktaran Sağlam, , "PKK, 'Ben silah kullandığım zaman silahım iyi ses çıkardığı zaman bu devlet Kürt meselesini devreye alıyor ve çözüm için bir şeyler yapıyor' diye düşünüyor. Halbuki şu anda belki hiç görmediğimiz bir sükunet ortamı var ve biz de Kürt meselesinin çözümü için tam zamanıdır diyoruz. Madem örgütün böyle bir anlayışı var ve bunu toplum içerisinde yerleştirmiş, bunun yıkmanın da zamanıdır . Eğer Kürt meselesini çözmek istiyorsanız şu anda gündeme getirin." şeklinde konuştu.

"Anayasa'da yapılacak vatandaşlık tanımıyla Kürt meselesini hal yoluna koyabiliriz"

Sağlam, "Kürt meselesini çözmek için hem Kürtlerden hem Türklerden hem de Türkiye'yi oluşturan diğer bütün kavimlerden ortak bir destekle Anayasa'da belki bir cümle değişiklikle yapılacak vatandaşlık tanımıyla bu meseleyi hal yoluna koyabiliriz. Bununla bütün sorunlar çözülecek anlamı çıkmasın ama sadece anayasal düzeyde, vatandaşlık tanımında yapılacak değişiklik, Kürtlerin varlığının kabulü anlamında bir değişikliğin yapılması bu sorunun hal olması için ciddi bir adım ve dönemeç olacaktır. Bu yol hâlâ var ve  kapı kapanmış değil. İnşallah biz Bu meselenin gelecekte hal olması için elimizden geleni yapacağız, bunun üzerine gideceğiz." şeklinde konuştu. (İLKHA)