Şiddetin toplumsal bir gerçekliğe dönüştüğü ülkede neredeyse her gün sokak ortasında şiddet ve cinayet eylemleri gerçekleşiyor. Peki olayın büyümesini ya da cinayete dönüşmesini engellemek için gerçekleştirilen müdahale suç mu? Olayda neden bıçak kullanıldığı, öldürmek için mi yoksa durdurmak için mi müdahale edildiğine dair net bir bilgi olmasa da Kadir Şeker ile maktul ve arkadaşı arasında bir tanışıklığın bulunmaması Şeker’in şiddeti engellemek için olaya müdahale ettiğini ortaya koyuyor. Elbette gerçekleşen cinayeti savunmak mümkün değil ancak haksız tahrik indirimi göz önüne alındığında olayın amacını ortaya koyuyor. Peki, Şeker’e verilen 12,5 yıl hapis cezasının ardından artık kimse sokakta yaşanan herhangi bir olaya müdahale etmeyi göze alabilir mi?
‘Aman şahit yazmasınlar!’
Filmlere de ironik bir şekilde konu olan; herhangi bir kavga, kaza ya da cinayete şahit yazılmamak için sırtını dönen, olay yerinden hızla uzaklaşan insanlar ceza sonrası süreci de ortaya koyuyor. Zira olaya şahit olan kimsenin olayın faili olduğuna inanılır ve yasanın aksine suçsuzluğu ispat edilene kadar güvenlik organlarınca suçlu muamelesi görürdü. Kadir Şeker olayı tam olarak böyle olmasa da, söz konusu ceza insanların artık yaşanan suç olaylarına sırtını dönmesine ve toplumsal duyarlılığın azalmasına sebep olacak.
İki yüzlü hukuk sistemi!
Kadir Şeker’in aldığı ceza göz önüne alındığında adalet sisteminde yaşanan iki yüzlülükte ortaya çıkmış oluyor. Tecavüzcü, genç kızları kötü yaşam tarzlarına sürükleyen kişiler hakkında tutuklama talebi için ancak kamuoyunda infial yaratması bekleniyor ki çoğu olayda tutuklama olana kadar yeni adli olaylar gerçekleşiyor. Cezalar ise yeni suçlar işlemeye heveslendirecek kadar yetersiz. Şiddeti belki de cinayeti engellemeye çalışırken cinayet işleyen Kadir Şeker’in cezasından daha az.
Kadir Şeker olayında savunulan şey şiddeti önlemek için işlediği cinayet değil. Meşru müdafaa sınırları içerisinde ya da çok daha büyük bir olayı engellemek için olmadıkça elbette cinayet işlenmesi kabul edilemez.
Kadir Şeker olayında dikkat çekilmesi gereken asıl nokta sokakta bir klasik haline gelen şiddet olaylarına yönelik toplumsal duyarlılık. Olaya sırtını dönen cezadan sıyrılırken duyarlılık gösterenin kendini bir kaosun içerisinde bulması. Toplumu söz konusu ceza ile olaylara karşı duyarsızlaştıran ancak ahlaki yozlaşmayı yaygınlaştıranları es geçen ceza sistemi. Dün verilen cezaya karşı toplumsal tepkinin temel sebebi tam olarak bu.