Meğer Suriye ve Irak’taki Türkmenlere tırlarla Mustafa Kemal’in Arapça basılmış Nutuk isimli kitabı gönderiliyormuş.

Savaşı iliklerine kadar hisseden bir topluma Arapça Nutuk göndermek hangi sorunu çözer elbette bilemiyoruz.

Ama Kılıçdaroğlu Devlet Bahçeli’ye seslenirken şu ifadeleri kullandı.

"Sayın Bahçeli bilsin. Iraklı Türkmenlere kim yardım yaptı, biliyor musunuz? Biz yaptık. Ama bunun reklamını yapmadık. Suriye'deki Türkmenlere Mustafa Kemal'in Arapça Nutuk'unu gönderen biziz. Sen ne diyorsun kardeşim? Bizim işimiz reklam değil."

Evet Arapça Nutuk göndermişler hem de reklam yapmadan.

Savaş ortamında ekmek için un lazımken, bulgur lazımken…

Kışın, insanları iliklerine kadar dondurduğu günlerde çadır lazımken soba, kömür lazımken… Suriyelilere Arapça Nutuk göndermek.

Acaba Suriyelilerin Kemalizm’e bir ihtiyacı mı vardı ki Kılıçdaroğlu nutuk gönderdi.

Hem iktidara gelirsem Suriyelileri ülkelerine geri göndereceğim deyip hem de Suriye’deki Türkmenlere nutuk dağıttık ifadesi nasıl bir çelişkidir?

Hem Fransa Kraliçesi Marie Antoinette mal edilen “Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” cümlesi 2020’de ekmek bulamıyorlarsa nutuk okusunlar şeklinde güncellenmeli mi yoksa?

Bakalım görelim Türkmenler Arapça Nutuk okuyunca kendilerini iyi hissedecekler mi?

Açlıklarını unutacaklar mı?