Doğruhaber – Haber Yorum

Perinçek dün Habertürk TV’de yayınlanan 'Kübra Par'la Açık ve Net' programında, Abdullah Öcalan'la ilgili çok önemli bir iddia ortaya attı.

Perinçek’e göre Abdullah Öcalan yakın zamanda televizyon kanallarına çıkartılacakmış.

Perinçek, "Türk devleti önümüzdeki günlerde Öcalan'ı çok yakın bir zamanda TV ekranlarına falan çıkarıp 'Silahları bırakın, biz yanlış yaptık' dedirtecek. Şu an devletin, MİT'in elinde oyuncak durumunda. Onu kullanıyorlar" şeklinde konuştu.

Perinçek; “Abdullah Öcalan’ı Atilla Uğur sorguladı. Öcalan orda “Ben bir enstrümanım beni kullanın” diyor.

Öcalan’ın o konuşmasına Kandil “Bizi bölmek için konuşturuyorlar!” tepkisi vermiş hatta KCK yapılanmasını oluşturup hareketi Öcalan’ın etkisinden çıkarmanın yollarını aramıştı. PKK tabanında Öcalan’ın esir olduğu ve baskı altında konuşturulduğu” propagandası yaptı, diğer yandan KCK’nın karar almada tek yetkili mercii olduğu konusunu sık sık dile getirdi.

Tabii ki Kandil bu konuda başarılı olamadı. KCK ne yaptıysa Öcalan’ın etkisini törpüleyemediği için baskılara boyun eğerek tüm görüşmelerde ana aktör Öcalan’ı göstermek zorunda kaldı.

Şimdi Perinçek önümüzdeki günlerde Öcalan’ın tekrar sahneye çıkarılacağını söylüyor.

Doğrusu bu aralar beklenen bir hamleydi bu.

Çünkü Türkiye, kendi sınırları içindeki PKK unsurlarını artık silahsızlandırma vaktinin geldiğini görüyor.

Bu silahlı unsurlar ülke içinde bulunduğu müddetçe hem Türkiye’nin huzuru olmayacak hem de dış istahbaratlar bu gerilla grupları üzerinden hesaplar yapmaya devam edeceklerdir.

Türkiye, iç barışını sağlayıp “Büyük güç” olma yolunda ilerlemek istiyor.

Ancak iç barışın tek anahtarının Öcalan’mış gibi davranılması yanlıştır. Çünkü Öcalan iç barış konusunda sadece anahtarlardan biri olabilir, tek anahtar değil.

Farz edelim ki; Öcalan üzerinden silahlı PKK unsurları ülke dışına(Kuzey Suriye’ye veya Irak Kürdistanı’na) gönderildi. Bu halde Kürt Meselesi denilen devasa bir konunun kapatılıp unutulmayacağı aşikardır herhalde.

Anadilde eğitim, tüm yurttaşlar gibi Kürd vatandaşlara da önyargısız bir şekilde (Hukukta-yasada- anayasada ve sosyolojik bir gereklilik olarak) birinci sınıf insan muamelesi gibi konular maalesef askıda olan konular, bu konular netleşmeden iç huzurun, iç barışın önündeki engeller tam anlamıyla kaldırılmış sayılmaz.

Nitekim PKK’nin silahlı kanadı neredeyse eylem yapamayacak noktaya gelmiş bulunuyor, buna rağmen iç huzur sağlanabilmiş değil! Demek ki bu unsurlar bütünüyle ülke dışına çıkarılsalar da yukarıdaki konular ANAYASAL bağlamda çözüme kavuşturulmadıkça Kürd Meselesi hal olmuş sayılamaz.