DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Diyarbakır 1. Olağan İl Kongresi'nde açıklamalarda bulundu.

Ülkeyi yönetenlerin son yıllardaki tarzı, üslubu, kendilerine buldukları yeni ortakların saplantıları doğrultusunda atılan adımların, yeniden Kürt sorununu oluşturduğunu ve sorunun gittikçe büyüdüğünü belirten Babacan, bu sorunun, tüm Türkiye'yi, tüm vatandaşları ilgilendiren temel sorunların da yansıması olduğunu ifade etti.

Babacan, "Şu anda toplumumuzun tüm kesimlerini etkileyen ve yeniden hızla büyüyen bir hukukve adalet sorunumuz var. Hızla büyüyen bir eşit vatandaşlık sorunumuz var." dedi.

Eğitim veren enstitülerin hem müfredat hem de kadro olarak zayıflatıldığını belirten Babacan, "Vaktinde asılan Kürtçe tabelalar birer birer kaldırılıyor. Reform yılları; Avrupa’daki Kürt aydınlarının büyük umutlarla Türkiye’ye döndüğü yıllardı. Bugünse çok sayıda aydın ve siyasetçi her an tutuklanma tehdidi altında yaşamaktansa yurtdışına çıkıp gurbetçi olarak yaşamayı göze alıyor." ifadelerini kullandı.

AK Parti’nin iktidara gelir gelmez gündeme getirdiği konuların başında yerel yönetimlerin güçlendirilmesi olduğunu hatırlatan Babacan, "Bugün ise seçilmiş belediye başkanlarını makamlarından indirip yerine atanmış kişileri oturtuyorlar. İktidarın kayyum politikası, kazanamadığı seçimlerde halkı cezalandırma yöntemine döndü. Kimse halkının oyunu gasp edemez. Seçimlere ve seçim sonuçlarına saygı gösterilmesi, demokrasinin temelidir." diye belirtti.

6-8 Ekim 2014'deki saldırıları hatırlatan Babacan, "2014 yılında yaşanan ve 53 kişinin ölümüne yol açan şiddet olaylarının soruşturulmasıyla ilgili yargı gereğini yapmak zorundadır. Ama yargıdaki dosyalar da ülkeyi yönetenlerin elinde, işlerine gelince rafa kaldırıp ihtiyaç duyduklarında raftan indirip kullanacakları baskı ve şantaj malzemeleri değildir. Hükümet üyeleri Dolmabahçe’de mutabakat metni okurken dört ay önceki Kobani ile ilgili çağrıdan haberdar değiller miydi?" şeklinde konuştu.

Babacan, "Onlarca yıldır terör eylemleri düzenleyen, gencecik çocuklarımızı dağa çıkmaya zorlayan, vatandaşlarımıza baskı yapan, siyasetin alanını daraltan terör örgütüne sonuna kadar karşıyız. Oluşturduğu güvenlik sorunları nedeniyle bölgenin kalkınmasının önünde en önemli engel olan terör örgütüne sonuna kadar karşıyız. Yapılan hukuksuzluklar terör eylemlerini asla meşrulaştıramaz. Terör eylemlerinin varlığı da devletin hukuk dışı uygulamalarını meşru kılamaz." ifadelerini kullandı.

"Anadil hakkı kapsamında bütün düzenlemeleri yapacağız"

Babacan, şunları söyledi:

"Diyarbakır, cezaevinde, Türkçe olarak öğrendiği tek cümle 'Kamber Ateş nasılsın' diyen annelerin gözyaşlarına tanık oldu. Annelere evladıyla anadilinde konuşmayı yasaklayanları bugün hayırla anan var mı? Böyle giderse, şimdi yeniden Kürt Sorununu dirilten, vatandaşlarımızın demokratik haklarını elinden almaya çalışan hükumeti ve küçük ortaklarını da kimse hayırla anmayacak.

Resmi ve ortak dilimiz olan Türkçe’nin iyi öğretilmesinin yanında, anadili hakkı kapsamında bütün vatandaşlarımızın anadillerini kullanmaları ve geliştirmeleri için demokratik bir hukuk devletine yakışan bütün düzenlemeleri yapacağız. Dil de dahil olmak üzere eğitime erişimin ve eğitimde fırsat eşitliğinin önündeki her türlü engeli kaldıracağız." (İLKHA)