EKONOMİ SERVİSİ 

TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, TESK Başkanı Bendevi Palandöken, TİM Başkanı İsmail Gülle, DEİK Başkanı Nail Olpak, TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski, MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan, TMB Başkanı Mithat Yenigün ve YASED Başkanı Ayşem Sargın, Suudi Arabistan’ın boykot çağrılarına karşı ortak açıklama yaptı.

​ Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Türk iş insanları olarak Suudi Arabistan ile ticari ve ekonomik ilişkilerimizin sorunsuz bir şekilde sürdürülmesine büyük önem veriyoruz. Birbirini tamamlayıcı nitelikte olan Türk ve Suudi ekonomilerinin kalkınması ve büyümesinin, ülkelerimiz arasındaki ticaretin kazan-kazan ilkesi çerçevesinde sürdürülmesiyle mümkün olduğuna inanıyoruz. Zira ticaretin halkları zenginleştiren ve refahı artıran en önemli unsur olduğunu biliyoruz.”

SUUDİ ENGELLERİ

Açıklamada,

“Tüm bunlara rağmen, Suudi Arabistan’da ülkemiz firmalarına yönelik giderek artan bir menfi tutum sergilenmeye başladığını üzülerek takip ediyoruz. Firmalarımızdan aldığımız ve basına da yansıyan şikâyetlerde, Suudi yetkililer tarafından Türkiye’den ithalat yapılmamasının ifade edildiğini görüyoruz.

Ayrıca, firmalarımızdan mal tedarik eden birçok Suudi firmasına, Türkiye’den ithalat yapılmaması için taahhütname imzalatıldığı da ifade edilmektedir.

Yine son dönemde küresel lojistik firmaları da, Suudi Arabistan’da Türk ürünlerine karşı uygulanan engeller hususunda müşterilerini uyarmakta, Suudi gümrüklerinde sadece Türkiye’den gelen ürünler için çok uzun süre bekletilmeye hazır olmalarını ve hatta Türkiye’den ithalatın engellenebileceğini belirtmektedir.

Dolayısıyla bu konu ikili ekonomik ilişkilerin boyutunu da aşarak küresel tedarik zincirleri açısından da sorun haline gelmiştir” denildi.

AL-AJLAN’IN AÇIKLAMALARI

Açıklamanın devamında,

“Son olarak, Suudi Ticaret Odaları Konseyi Başkanı Ajlan bin Abdul Aziz Al-Ajlan’ın 3 Ekim 2020 tarihinde kendi sosyal medya hesabında Türk ürünlerini boykot etmenin tüm Suudi vatandaşların görevi olduğuna dair paylaşımı her iki ülke iş insanlarında da büyük hayal kırıklığına neden olmuştur.

Yukarıda dikkat çektiğimiz tüm bu olumsuz gelişmeler, yıllardır Suudi Arabistan ekonomisine katkı sağlayan ve bugüne kadar ülkede yüzlerce önemli projeyi başarıyla tamamlamış bulunan Türk müteahhitlik firmaları için de geçerlidir. Müteahhitlerimiz uzunca bir süredir açılan önemli ihalelere davet edilmemekte, kendilerine yeni büyük proje verilmemektedir” ifadelerine yer verildi.

“SUUDİ YETKİLİLERDEN SOMUT ADIMLAR ATMASINI BEKLİYORUZ”

Açıklamada son olarak şu ifadelere yer verildi:

“Firmalarımızın Suudi Arabistan’da maruz kaldığı ayrımcı muameleler nedeniyle derin üzüntü içindeyiz. Ülkelerimiz arasında ticareti engellemeye yönelik resmi veya gayri resmi uygulamalar, aramızdaki ticari ilişkilere menfi yansıyacak, her iki ülke ekonomisine ve halkına zarar verecektir.

Türkiye’den mal tedarikinin azaltılması, Suudi firmaların da iş hacimlerini ve gelirlerini düşürecek, kalite, fiyat ve güven anlamında Türk ürünlerini tercih eden Suudi Arabistan vatandaşlarının alım gücünü olumsuz etkileyecektir.

Bu çerçevede Türk iş insanları olarak, ticari ve ekonomik ilişkilerimizdeki sorunları çözmek için Suudi yetkililerden somut adımlar atmasını bekliyoruz. Yapıcı diyalog ve karşılıklı işbirliği ile her türlü sorunu çözebileceğimize ve tüm engelleri birlikte aşabileceğimize içtenlikle inanıyoruz”.

TİM BAŞKANI GÜLLE'DEN SUUDİ ARABİSTAN BÜYÜKELÇİLİĞİ'NE MEKTUP

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle,  Aziz Al-Ajlan’ın boykot açıklamasına karşı Suudi Arabistan Büyükelçiliği'ne bir mektup yazdı. Mektupta şu ifadelere yer verildi:

"Ticaret hacmimizde ve hizmet ticaretimizde bu işbirliğinin olumlu sonuçlarını her daim gördük. Karşılıklı yatırımlar her iki ülkede de istihdama ve kalkınmaya katkı sağlamaya devam etmektedir. Ayrıca, bu karşılıklı işbirliği havalimanları, fabrikalar, şehir altyapısı, otoyollar gibi dev inşaat projelerini gerçekleştirmeye vesile olmuştur. Bütün bunların yanı sıra, turizm sektörü de insanlarımızı birbirine daha yakın kılmıştır.

Son zamanlarda dünya ekonomileri COVID-19 salgınının etkisiyle ciddi zorluklarla boğuşurken, daha sürdürülebilir bir tedarik zincirinin önünü açmak sadece ticaret darboğazlarının aşılmasına yardımcı olmakla kalmadı, aynı zamanda ülkelerin ikili ilişkilerindeki iyi anlayışı ve dostluk bağlarını da güçlendirdi. Bu durum, Türkiye ve Suudi ekonomileri için de geçerli.

Mevcut ticari ilişkiler ve potansiyel işbirliği alanları göz önüne alındığında, sadece emtia ticaretinde değil, turizm, yatırım ve ortak girişim alanlarında da iki ülke işbirliği fırsatlarının değerlendirilmesi için ortak çalışmalar yapılmasının özellikle önemli olduğuna inanıyoruz. Ayrıca serbest ticareti engellemeye yönelik resmi veya gayri resmi uygulamaların ülkelerimiz arasındaki mevcut ticari ilişkiler üzerinde olumsuz sonuçları olacağı ve her iki ülke ekonomisine de zarar vereceği açıktır."

Mektupta, "Bu sorunlar, hükümetimiz tarafından diplomatik kanallar yoluyla 2018 yılından bu yana defaaten gündeme getirilmiştir. Sorunlar zaman içerisinde azalmakta fakat tam olarak çözüme kavuşamamaktadır" açıklaması yer aldı.

Gülle, mektupta şu ifadelere yer verdi:

"Ülkemize yönelik devam eden olumsuz uygulamalar ne yazık ki artarak sürmektedir. Şirketlerimizden aldığımız ve basına da yansıyan şikayetlerde, Türkiye'den ithalatın Suudi yetkililer tarafından açıkça caydırıldığını görüyoruz. Ayrıca Türk firmalarının ithalatçısı ve uzun yıllardır ülkemizle iş yapan Suudi tedarikçilerin, Türkiye'den ithalat yapmama konusunda taahhütte bulunmak zorunda bırakıldıkları ifade edilmektedir.
Geçtiğimiz günlerde Riyad Ticaret Odası Başkanı Sayın Ajlan bin Abdul Aziz Al-Ajlan’ın 3 Ekim 2020 tarihinde sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türk ürünlerinin boykot edilmesinin tüm Suudi vatandaşlarının görevi olduğunu belirtmesi iş insanlarımız arasında büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır.

"Diğer taraftan, bu konu artık ikili ekonomik ilişkiler boyutunun ötesinde, küresel şirketler ve tedarik zincirleri açısından da bir sorun teşkil etmektedir zira, Türkiye ve Suudi Arabistan küresel tedarik zincirleri açısından da güvenilir ortaklar olmalıdır. Dolayısıyla iki ülkenin birbirine karşı mesnetsiz, organize ve örtülü önlemleri ekonomik çıkarlara zarar vermektedir.

"Sağduyu ile hareket ederek buna izin vermememiz gerektiğine inanıyoruz. Son zamanlarda küresel lojistik firmaları, Suudi Arabistan'da sadece Türk menşeli ürünlere yönelik engeller ve uzun süreli gümrük işlemleri konusunda müşterilerini uyarmaya başladılar ve hatta Türkiye'den ithalatın da yasaklanabileceğini ifade ettiler."

Gülle, bölgenin en büyük ekonomileri olan Suudi Arabistan ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilerin zarar görmesinin her iki ülke için de olumsuz sonuçlar doğuracağını belirterek, şu görüşlere yer verdi:

"Her iki ülkenin de olumsuz sonuçlarla karşılaşmaması adına Dünya Ticaret Örgütü üyeliğinden kaynaklanan hak ve yükümlülükler çerçevesinde hareket etmenin kritik öneme sahip olduğunu düşünüyoruz. Bu çerçevede, biz, Türk İş İnsanları olarak ticari ve ekonomik ilişkilerimizdeki sorunları çözmek için Suudi Hükümeti'nden somut adımlar atmasını bekliyoruz. Yapıcı diyalog ve karşılıklı işbirliği ile her türlü sorunu çözebileceğimize ve tüm engelleri birlikte aşabileceğimize içtenlikle inanıyorum."