Raporda, Asya, Afrika, Avrupa, Orta Doğu ve Amerika kıtasında, aralarında 10 yaşındaki çocukların da olduğu, akıl sağlığı yerinde olmayan yüz binlerce kişinin zincire bağlanarak veya kapalı alanlarda aylarca hatta yıllarca tutulduğu kaydedildi.
Bu kişilerin kendi aileleri tarafından evlerinde veya akıl sağlığı hizmetlerinin yetersizliği nedeniyle kalabalık ve bakımsız kuruluşlarda zorla zincirlenmiş olarak tutulduğu aktarılan raporda, birçoğunun aynı küçük alanda yemek yemeye, uyumaya ve tuvaletlerini yapmaya zorlandığına dikkati çekildi.
Raporda, geleneksel veya dini tedavi merkezlerinin yanı sıra kamu veya özel kuruluşlarda, bu kişilerin perhize, ilaç veya bitkisel karışım almaya zorlandığı, fiziksel ve cinsel şiddet gördüğü ifade edildi.
Afganistan, Burkina Faso, Kamboçya, Çin, Gana, Endonezya, Kenya, Liberya, Meksika, Mozambik, Nijerya, Sierra Leone, Filistin, Somali'nin özerk Somaliland bölgesi, Güney Sudan ve Yemen'de saha araştırmaları ile tanık ifadeleri ele alınan rapor kapsamında, psikososyal engelli 350'den fazla kişinin yanı sıra 430 aile üyesi, kuruluşlarda çalışanlar, akıl sağlığı uzmanları, hükümet yetkilileri ile engelli hakları savunucularıyla görüşüldü.
Raporda, ele alınan 110 ülkeden yaklaşık 60'ında tüm yaşlarda, etnik kökenlerde, dinlerde, sosyoekonomik kesimlerde, kent veya kırsal alanlarda akıl sağlığı yerinde olmayanların kelepçelendiğine dair kanıtlar bulunduğu ifade edildi.
Küresel bazda 792 milyon kişinin akıl sağlığı sorunları olduğu anımsatılan raporda, hükümetlerin sağlık bütçelerinin yüzde 2'sinden daha azını akıl sağlığına harcadığı aktarıldı.
Raporda, ülkelerin üçte ikisinden fazlasının sağlık sigortası sisteminde, akıl sağlığı yerinde olmayanların masraflarının karşılanmadığına dikkati çekildi.
Akıl sağlığı yerinde olmayan kişilerin kaçmasından ve kendilerine veya bir başkasına zarar vermesinden endişelenen ailelerin, uygun sağlık desteğinin olmayışı ve bilinçsizlik gibi nedenlerle onları zincirlemek dışında başka bir seçenek bulamadığı belirtilen raporda, zincirle bağlanmanın ruhsal ve fiziksel sağlığa zarar verdiği vurgulandı.
Raporda, zincirlenen kişilerde, travma sonrası stres, yetersiz beslenme, enfeksiyon kapma, sinir zedelenmesi, kas kaybı ve kalp damar rahatsızlıkları gibi sağlık sorunlarının ortaya çıkabileceği kaydedildi.
Genelde akıl sağlığı sorunlarında geleneksel tedavi yöntemlerine başvurulduğu ve akıl sağlığı hizmetlerinin son seçenek olarak görüldüğü savunulan raporda, zincirlenenlerin sabun gibi temel temizlik ürünlerinden mahrum kaldığı için yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı riskte olabileceği aktarıldı.
Raporda, hükümetlere söz konusu kişilerin zincire vurulmasının yasaklanması ile kaliteyi, erişilebilirliği ve uygun fiyatlı akıl sağlığı hizmetini geliştirmesi çağrısı yapıldı.
Raporun yazarı, HRW'nin engelli hakları araştırmacılarından Kriti Sharma, akıl sağlığı sorunu bulunan insanların zincirlere vurulmasının birçok toplumda herkesin bildiği bir sır olan çok yaygın bir uygulama olduğunu söyledi.
Sharma, "Aileler bu sorunla baş edemediği ve hükümetler uygun akıl sağlığı hizmetini sağlamakta yetersiz kaldığı için insanlar bir ağaca zincirle bağlı halde, bir kafeste kilitli olarak veya ağıllarda yıllarca kalabiliyorlar." dedi.
(AA)