Alman Die Welt gazetesi raporda Ankara'nın yolsuzlukla mücadelede herhangi bir ilerleme kaydetmediğinin vurgulandığını belirterek, kuvvetler ayrılığının mevcut olmadığı ve ekonominin işleyişi konusunda ciddi endişelerin devam ettiğinin ifade edildiğini kaydetti.

Die Welt, AB'nin  yıllık Türkiye raporunda  ayrıca Ankara'nın Avrupa Birliği'nden (AB) giderek daha fazla uzaklaştığı, demokrasi, hukukun üstünlüğü, temel haklar ve yargı bağımsızlığı konusunda ciddi gerilemeler yaşandığına ilişkin eleştirilere de yer verildiğini duyurdu.

Die Welt’in haberine göre, AB Komisyonu’nun Türkiye raporunda, “muhalefet liderlerine, insan hakları savunucularına, gazetecilere, sivil toplum mensuplarına, akademisyenlere yönelik terörle mücadele yasası kapsamındaki tutuklamaların” derin kaygı uyandırdığı ifade edildi. Raporda, yargıda 2016 yılındaki darbe teşebbüsünden bu yana ciddi gerilemeler görüldüğü vurgulandı. 

Ayrıca raporda, Türkiye’nin dış politikasının “giderek artan şekilde AB’nin güvenlik ve dış politika öncelikleri ile çeliştiğine” yer verildi. Raporda somut olarak, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki doğal gaz arama faaliyetlerine ilişkin olarak Kıbrıs yönetimine karşı “yasa dışı faaliyetler yürüttüğü ve provokatif açıklamalarda bulunduğu” belirtildi. 

Göç politikasına övgü

Öte yandan raporda, Türkiye’nin göç ve iltica politikasında “önemli ilerlemeler kaydettiği” vurgulandı. Die Welt’in haberine göre, raporda “2019 yılında Türkiye 2016 yılının Mart ayında AB ile varılan anlaşmayı uygulamaya çaba gösterdi. Türkiye, Doğu Akdeniz’deki göç akınlarının verimli yönetiminde kilit rol üstlendi” ifadeleri yer aldı.

Varhelyi: Türkiye ile müzakereler pratikte durdu

Avrupa Birliği'nin (AB) Genişlemeden Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi de geçen ay Türkiye'nin AB'ye tam üyelik süreciyle ilgili Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesine  verdiği demeçte,  "Türkiye ile üyelik müzakereleri pratikte durmuş vaziyette. Zira son zamanlarda bir ilerleme kaydedilmediği gibi geri adım atıldı" ifadelerini kullanmıştı.

Türkiye 1963 yılında AB'nin o zamanki adı olan Avrupa Ekonomik Topluluğu ile ortaklık antlaşması imzalamış, 1987 yılında tam üyeliğe başvurmuştu. 1999 yılında AB üyeleri tarafından aday olarak kabul edilen Türkiye, 2005 yılında tam üyelik müzakerelerine başladı. Müzakereler hukuken devam etse de fiilen tıkanmış durumda.