Hüseyin Kaya / Haber - Yorum
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland, düzenlediği günlük basın toplantısında bir gazeteci şu soruyu yöneltmiş: ‘’Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ‘Niye İsrail uçakları Esed’ın sarayının üzerinden uçup ülkesinin onuruyla oynarken bir çakıl taşı bile atmıyor? İsrail ile Esed arasında bir gizli anlaşma mı var?’ dedi. Bazı muhalifler de aynı şeyi söyledi ve bunu sadece Davutoğlu değil, Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da söylediği görüldü. İsrail’in devlet terörü zihniyetine sahip olduğunu söylediler. Bu yorumlar hakkında ne düşünüyorsunuz?’’
Nuland, ‘’Türk liderlerden gelen tahrik edici yorumlar bizi açıkçası çok rahatsız ediyor. Son 24 saat içerisinde bu konudaki kaygılarımızı ABD’nin Ankara Büyükelçiliği kanalıyla üst düzey Türk yetkililerine aktardık. Burada bizim görüşümüz, hedef üzerindeki konsantrasyonumuzu bozmamalıyız ki, bu da şiddetin durmasının ve Esed’in iktidarı bırakmasının sağlanması ve demokratik bir Suriye’ye doğru sayfanın çevrilmesi’’ dedi.
Davutoğlu ve Başbakan’ın öfkesinin bir nedeni Türk uçağını düşüren Esad’ın İsrail karşısında bu anlaşılmaz tavrıdır.
Öyle ya Rus yapımı hava savunma sistemi ile övünüyordu Esad ve Esad lobisi.
İsrail’e karşılık bile vermemişler.
Esad’ın aslanlığı yok; ama halkına karşı bir sırtlan olduğu kesin.
Ne hikmetse İsrail’e karşı koyun!
Biz dönelim Nuland’ın açıklamadıklarına.
Saldırı yapan kim?
İsrail.
İşgale ve katliama halen devam eden kim?
İsrail.
Amerika, Siyonist şiddetin durmasını kastetmiyor.
Esad’ın uyguladığı şiddet içinse içten içe seviniyor.
Yıkılan bir İslam beldesi, tahrip olan İslam kültürü ve akan Müslüman kanıdır.
Türkiye’nin Esad’ı tahrik ettiğini söylüyor Nuland.
Ama Esad soğukkanlı ve oyuna gelmiyor.
Halkın üzerine bomba yağdırmanın riskli bir tarafı yok!
İsrail ise tehlikeli.
O yüzden Nuland boşuna kaygılanıyor.