Camilerin İslam dininin kutsal mekanları olduğunu belirten Cihan, “İslam dininde hayatı bir öneme sahip olan camilerimiz Müslümanlar için sadece bir ibadet yeri değil, aynı zamanda adli davaların bakıldığı, savaş kararlarının alındığı, millet meclisi, parlemento ve eğitim öğretimin yapıldığı mekanlar olup Müslümanların kalbi olmuştur. Her dönemde İslam âlemi cami yapımına gereken önemi vermiştir. Camiler günde beş vakit minaresinde kurtuluşa çağrının yapıldığı ve İslam’ın sembolü olan minareleri ile Müslümanların güven kaynakları olan yerlerdir. Camiler bir memleketin tapu senetleridir.

“Camiler Müslümanların vazgeçilmezlerindendir”

Cami eksenli yaşayan bir toplumun camiye ve din görevlilerine değer vermek mecburiyetinde olduğunu vurgulayan Cihan şöyle devam etti:

“Çünkü camiler; bir araya toplayan, cem eden, birleştiren ve sosyal alanda insanların kaynaşmasını sağlayan mekânlarıdır. Yeryüzünün direkleri ve Kabe-i muazzamanın bir şubesi olan camiler Müslümanların vazgeçilmezlerindendir. İslam dini açısından da çok önemli bir yere sahip olan camiler Allah’a ibadet etme, öğrenme, eğitme ve huzur mekânlarıdır. Yeryüzünde yapılan ilk bina olan Kabe-i Muazzam ilk mescit ve bütün Müslümanların Kıblegahı olmuş ve bütün camilerinde anası kabul edilmiştir.”

“İnsanlar huzuru camilerde bulmuştur”

Camilerin Allah’ın evi olarak adlandırıldığını söyleyen Cihan, “Camiler huzurun ve maneviyatın tesis ve teslim edildiği müstesna yerlerdir. Kim ne zaman sıkılırsa, rahatlamak ve huzur bulmak için camiye koşmuş, manevi açıdan huzuru camilerde bulmuştur. Camiler bir sosyal denge kurumudurlar. Camiler kendisine koşan bütün insanları aynı derecede karşılamış ve bağrına basmıştır. Amirle memur, işçi ile işveren, ast ile üst ayırımı yapmadan aynı derecede muamele görür, camide herkes eşittir.” diye konuştu.

“Camiye giren insan her türlü kötülükten emindir”

Camilerin aynı zamanda sosyal dayanışma müesseseleri olduğuna işaret eden Cihan, “Camilere gelen insanlar birbirlerinden haberdardırlar. İyi günlerinde ve kötü günlerinde devamlı olarak birbirlerinin yanlarında olur, birbirlerine destek çıkarlar ki bu da caminin sosyal alanında oluşan çok önemli bir özelliğidir. Camiler Kur’an-i ve Peygamberi edebin görüldüğü, hayatın anlam bulduğu, insanların yeniden hayata bağlandığı, günde beş vakit ilahi mesajların gönüllere bir efsun misali okunduğu ve nakşedildiği mekanlardır. Camiler; günde beş vakit minaresinde kurtuluşa çağrının yapıldığı ve İslam’ın sembolü olan minareleri ile Müslümanların güven kaynakları olan yerlerdir. Camiye giren insan her türlü kötülükten emindir. Her türlü pislikten ve tasalluttan uzaktır.” ifadelerini kullandı.

“Camiler İslam toplumunun temel taşlarıdır”

İslam dininin debdebe, lüks, konfor, gösteriş ve ihtişam dini olmadığına dikkat çeken Cihan şunları söyledi:

“Camiler; Peygamber efendimizden bize emanet olarak bırakılan ve emin olunan yerlerdir. Tarih boyunca camiler, birliğin, sevginin, yardımlaşmanın, ilim, ahlak ve hikmetin anlatıldığı mekanlardır. Camiler İslam toplumunun temel taşlarıdır. Camiler ilim ve irfan mekteplerimiz, Kur’an ve iman medreselerimizdirler. Cami tevekküldür, medeniyettir, günahlardan arınmaktır. Günümüzde, şer odakları, din görevlilerine, camiye, ezana, Kur’an-ı Kerime, İslam’ın şanlı nebisine saldırarak toplumda bozgunculuk yapmaktadırlar. Kur'an ve sünnete değil, Batı müktesabatını esas edenler toplumu ifsat ediyorlar.”(İLKHA)