Kaşıkçı'nın gelmesinden dakikalar önce Mahir Abdülaziz Mutreb ve Dr. Salah Muhammed Al Tubaigy arasında geçen konuşmada Mutreb, "Gövdeyi bir torbaya koymak mümkün müdür' diye sordu. Tubaigy ise ' Hayır çok ağır' şeklinde yanıt verdi. Tubaigy konuşmanın devamında, 'Kolay olacak. Eklemler ayrılmış olacak. Sorun yok. Bedeni ağır, ilk kez yerde kesiyorum. Eğer plastik torbalar alır ve parçalara ayırırsak iş bitmiş olacak. Her birini saracağız deri torbalara' şeklinde devam etti.
Tubaigy konuşmanın devamında endişesini dile getirerek, 'Amirim ne yaptığımı bilmiyor. Beni koruyacak kimse yok' derken Mutreb, Kaşıkçı'yı kastederek 'Kurbanlık hayvanın' gelip gelmediğini sordu. Kaşıkçı saat 13.15'te Hatice Cengiz'e telefonlarını bırakarak konsolosluğa tek başına girdi. İstihbarat raporlarına göre Kaşıkçı'nın konsolosluğa girdikten sonra 10 dakika içinde ölmüş olabileceği değerlendirmesi ek klasörlerde yer aldı.
Ses kayıtlarına göre Kaşıkçı ilk olarak konsolosluğun ikinci katında bulunan Başkonsolosun ofisine davet edildi. Kendisiyle yapılan konuşmada ilk olarak Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'a geri dönüp dönmeyeceğine odaklanıldı. Kaşıkçı ise bu konuşmaya gelecekte dönmek istediğini söyleyerek cevap verdi.
Kaşıkçı'ya, 'Sizi geri götürmek zorundayız. Interpol'den gelen emir var. Interpol geri gönderilmemizi talep etti. Sizi almaya geliyoruz' dendi. Kaşıkçı ise, 'Benimle ilgili bir dava yok. Dışarıda bazı insanlara haber verdim. Beni bekliyorlar. Bir şoför beni bekliyor' diye yanıt verdi. Ses kayıtlarına göre bir Suudi yetkili Kaşıkçı'ya, 'Kısa keselim' dedi.
Saat 13.22'de Mutreb Kaşıkçı'ya telefonları olup olmadığını sordu.
Kaşıkçı: 'İki telefon'
Mutreb: 'Hangi marka'
Kaşıkçı: 'Apple marka telefonlar'
Mutreb: 'Oğlunuza bir mesaj gönderin'
Kaşıkçı: 'Hangi oğlum? Oğluma ne söylemeliyim?'
Mutreb: ' Bir mesaj yazacaksınız. Haydi prova edelim; bize gösterin'
Kaşıkçı: 'Ne söylemeliyim? Yakında görüşürüz mü? Kaçırılma diyemem'
Mutreb: 'Kısa kesin. Ceketinizi çıkarın'
Kaşıkçı: ' Bir büyükelçilikte böyle bir şey nasıl olabilir?' Hiçbir şey yazmayacağım'
Mutreb: 'Yazın Cemal Bey. Acele edin. Siz bize yardım edin ki biz de size yardım edelim çünkü sonunda sizi Suudi Arabistan'a geri götüreceğiz ve eğer bize yardım etmezseniz sonunda ne olacağını biliyorsunuz; bu mesele iyi bir şekilde sonuçlansın'
Kaşıkçı: 'Burada bir havlu var. Bana ilaç mı vereceksiniz?'
Mutreb: 'Sizi uyutacağız.'
(Sabah)