Göktaş, Doğruhaber gazetesindeki bugünkü köşesinde "Bir Başkadır Bizimkilerin(!) Namussuzluğu" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Göktaş'ın yazısının tamamı şöyle:

"Hayatı Müslümanca yaşayabilmek içindi bunca yıl verilen mücadele ve koşuşturma.

Bu hedefe ulaşabilmek içinse siyasi yönden de iktidarı ele geçirmemiz olmazsa olmazlarımızdandı.

Bu arada bazı şeyler de olacaktı, hem de kendiliğinden olacaktı. Bir yandan siyasi iktidara yürürken ona paralel olarak medyamız da büyüyüp boy atacaktı.

Medya deyince sadece bir takım televizyon kanalları ve gazeteler değil onları besleyip içini dolduracak programlar yani kültürel açıdan atılımlar olacaktı.

Aniden bir şeyler oluverdi, bir de baktık ki koca koca televizyon kanallarımız ve o kanallarla beraber aynı büyüklükte gazetelerimiz oluvermiş. Daha doğrusu, o ana kadar hep karşı tarafın sesi ve destekçisi olan medya birden bire İslam yanlısı iktidarı destekliyor, daha doğrusu İslam yanlısı iktidarın eline geçmiş.

Bir yönüyle baktığınızda müthiş bir olay. Öyle ya, İslami kesimin hayal bile edemeyeceği bir durum. Yarım asırdır ancak beş on bin tirajlı ufak gazetelerimiz olmuştu.

Ne güzel bir şey; o meşhur kanallar her akşam haberlerini iktidarın sesi olarak sunuyor, gazeteler manşetleriyle bu İslam yanlısı iktidarı destekliyor.

Fakat bir şeyler baştan beri ters gidiyor, bu gazeteler iktidarı destekleme meselesi hariç programlarındaki, dizilerindeki önceki gâvurluklarını olduğu gibi sürdürüyorlardı.

 Ha bekle değişecekler ha bekle değişecekler. Meğer onlar dindarların değişmesini, kendilerine benzemesini, en azından kendilerine alışmasını bekliyorlarmış.

Ne diyorsunuz, ulaşmadılar mı hedeflerine?

Daha da ilginç olanı, bunların bütün ahlaksızlıklarına, namussuzluklarına iktidarı iktidar yapan dindarların ufaktan kızdıkları olsa da; “Tamam, ama bizi destekliyorlar” diye avunup teselli olmuyorlar mı?

Son olarak sergiledikleri namussuzlukları, hem de iftihar ettikleri namussuzlukları bir de buradan nakletmekten haya ederiz.

İslami kesimin izleyicisi eriyip gitmeden tez elden bir şeyler yapmalıdır. Bunların başında da 'bizimkilerin' kimi temsil ettiğini anlamaları gelmektedir." (İLKHA)