İstanbul'un Bahçelievler ilçesinde 7 Temmuz'da yaşanan olayda, 4 şüpheli Suriyeli Muhammed Selmo'nun aracına bindi.
Selmo'yu dere yatağına götürerek bir süre darbeden şüpheliler, daha sonra Selmo'yu dere yatağına attı. Olayın ardından Muhammed Selmo, şüphelilerden şikayetçi oldu.
Muhammed Selmo ifadesinde, Suriye vatandaşı olduğunu, olay günü aracıyla seyir halindeyken yolda bulunan ve simalarını mahalleden tanıdığı birkaç şahsın kendisine el işareti yaparak durdurduğunu ve aralarından birinin kendisine "aracı satıyor musun" diye sorduğunu aktardı.
"PARAMI ALIP DEREYE ATTILAR"
Bu kişilere aracı sattığını söylediğini ifade eden Selmo, "Şahıslar araca bindikten sonra kafama silah dayadı, bu şekilde birkaç tur attık. Bana dere yatağına gitmemizi söylediler, ben de aracımı kullanarak gittim. Dere yatağına gittiğimizde bana ‘sen parayı nereden buluyorsun’ dediler. Ben de ‘çalışıyorum, iş yapıyorum’ dedim. Benden para istediler, para vermedim. Dövmeye başladılar. Zorla 5 bin 700 liramı, cep telefonumu, gümüş kolyemi aldılar. Aracımın aksesuarlarını kırdılar. Beni orada bulunan dereye attılar." dedi.
"DEREYE DÜŞTÜ"
Olayla ilgili gözaltına alınan şüphelilerden Serkan K. ise Selmo'nun uyuşturucu sattığını iddia etti. Kendisiyle konuşmak için olay yerine gittiklerinde Selmo'nun üzerinden uyuşturucu madde düştüğünü öne süren Serkan K, "Biz kendisini karakola götüreceğimizi, uyuşturucu maddenin kendisine ait olduğunu söylemesini istedik. Bu arada bir arbede yaşandı ve müşteki dereye düştü. Dereye düştükten sonra pişmanlık yaşadığımız için ambulans, polis ve itfaiyeyi aradık." ifadelerini kullandı.
Olay yerine giderken Selmo'nun aracın bagajına konulmasına da onay vermediğini belirten Serkan K, "Ancak arkadaşlarım kendilerine karşı gelindiği ve küfür edildiği için bu şekilde bagaja koymaya çalıştılar. Müştekinin iddia ettiği gibi silah yoktu. Müştekinin parasını, telefonunu almadım. Suçlamaları kabul etmiyorum." dedi.
Diğer şüpheli Kürşat Ç. de mahallede fazla gürültü olmaması için müştekinin aracına binerek dere yatağına gittiklerini öne sürerek, üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi.
SERBEST BIRAKILDILAR
Şüpheliler, savcılık tarafından tutuklanmaları talebiyle Bakırköy Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi.
Hakimlik, 22 Eylül'de şüpheliler Serkan K. ve Kürşat Ç.'nin tutuklanma taleplerini reddederek, haklarında adli kontrol hükümlerinin uygulanmasına karar verdi.
SAVCILIK İTİRAZ ETTİ
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, 23 Eylül'de şüphelilerin serbest bırakılmasına itiraz ederek, tutuklanmalarına yönelik yakalama kararı çıkartılmasını talep etti.
Nöbetçi Bakırköy Sulh Ceza Hakimliği, 24 Eylül'de şüpheliler hakkında "Kasten öldürmeye teşebbüs etme", "Birden fazla kişi tarafından silahla yağma" ve "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarttı.
Olayla ilgili bir kişinin firari olduğu öğrenilirken, diğer bir kişinin tespit çalışmaları ise devam ediyor.
ADALET BAKANI TALİMAT VERDİ
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "İstanbul Bahçelievler’deki olayın şüphelilerine tutuklama tedbiri uygulanmamasına ilişkin olarak disiplin hukuku ve yargı etiği bakımından inceleme yapılması için HSK Başkanı olarak Kurul’a inceleme izni verdim. Adalet, demokratik hukuk düzeninin can evidir. Yargı, adaletiyle tartışmayı bitirir, vicdanları teskin eder. Ancak, kamu vicdanını şoke eden bir karar varsa bunun arkasında meslek kuralları ve disiplin hukukuna aykırı bir durum olup olmadığını araştırmak da HSK'nın görevidir." dedi.
HSK DA İNCELEME BAŞLATTI
Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Birinci Daire Başkanı Halil Koç ise yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti: "İstabul'da meydana gelen ve şüphelileri hakkında 'kasten adam öldürmeye teşebbüs', 'yağma', 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' fiillerinden yapılan soruşturma esnasında faillerin serbest bırakıldığı iddialarıyla ilgili HSK Birinci Dairesince inceleme başlatılmıştır."