Türkiye Aile Meclisi, ailenin korunması ve aileyi tahrip eden yasalar ile sözleşmelerin iptal edilmesi için İstanbul, Ankara, Antalya, Diyarbakır, Mardin, Denizli, Gaziantep, Şanlıurfa, Konya, Kayseri, Adana, İzmir, Kocaeli, Elazığ, Ordu, Sakarya, Van, Nevşehir ve Batman'da ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

 

İstanbul'da Türkiye Yazarlar Birliği'nde gerçekleştirilen basın açıklamasını Türkiye Aile Meclisi Başkanı Adem Çevik okudu.

Türkiye'de ve dünyada aileyi yok etmeye karsı küresel anlamda topyekûn bir saldırı olduğuna dikkat çeken Çevik, ailenin korunmasının tüm insanların fıtri ve imani vazifesi olduğunu ifade etti.

"Kınayanların kınamasından ve linç girişimlerinden korkmadan 'dünya dönüyor' diyebilmeliyiz"

İnsanlığın kurtuluşu ve hayat rehberi olan Kur'an-ı Kerim'in Tahrim suresinde ailenin korunması gerektiğinin ifade edildiği, Anayasanın 41'inci maddesine göre ise ailenin korunması görevinin hem devletin hem de milletin görevi olduğunu hatırlatan Çevik, "Ailesiz ahlaksız toplum, küresel savaşına karşı ailenin korunması ve ahlak medeniyeti inşası için elbirliğiyle mücadele etmeliyiz. Kınayanların kınamasından ve linç girişimlerinden korkmadan 'dünya dönüyor' diyebilmeliyiz." dedi.

"Hayvandan bile aşağılık yaratıkların faaliyette bulunmasına, hoşgörü gösterilmesine son verilmeli"

Cinnet ve cinayetleri engellemek ve ahlak medeniyeti inşa etmek için gerekli bazı tedbirleri sıralayan Çevik, açıklamanın devamında şu ifadelere yer verdi:

Cinsi sapıklık ve savunuculuğu terör kapsamına alınmalı, faaliyetleri yasaklanmalı. Fuhşiyat yoluyla elde edilen mallar ve bu maksatla kullanılan menkul ve gayrimenkuller müsadere edilmelidir. Fıtrata, hukuka ve aile hukukuna aykırı 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, cinsel tercih ve cinsel yönelim' maskesiyle eşcinsellik teşviki politikaları durdurulmalı. LGBTP İQ+ pozitif ayırımcılığın sonu eşcinsel sapıklığa, pedofili zeofoli nekrofoli ensest ve benzeri sapıklıkta sınır tanımayan belhüm-adallara yani hayvandan bile aşağılık yaratıkların faaliyette bulunmasına, hoşgörü gösterilmesine ve savunuculuk yapılmasına son verilmeli. Kimliklerde ve pasaportlarda anne-baba ve cinsiyet hanelerine yer verilmelidir. GENDER tanımından vazgeçilmelidir. Resmi kayıtlardan din, ahlak ve gelenekten soyutlanmış, izole hale getirilmiş birey tanımı çıkartılmalıdır.

"Aile içi ihtilaflarda Allah'ın emri olan hakemlik, arabuluculuk ve nasihat müessesesi yeniden ihya edilmelidir"

Ailesiz, ahlaksız ve cinsiyetsiz toplum projesi olan CEDAW,  İstanbul Sözleşmesi, Lanzarote ve bağlı uygulamaları acilen iptal edilmesi gerektiğini savunan Çevik, "Kadını la yüs’el (kutsal inek) gören, adeta onu putlaştıran aynı zamanda cinsel meta haline getiren 6284 sayılı yasa iptal edilmeli. İftira edenlere iki kat ceza verilmeli. 2014'den bugüne her yıl 550 bin kişi evden uzaklaştırma alarak ailelerin yıkılmasına son verilmelidir. İnsandan insana, insandan hayvana her türlü haksızlık ve zulme karsı çıkılmalı. İnsana ve diğer bütün canlılara şiddet uygulayanlar cezalandırılmalıdır. Nasıl aile içinde şiddet acısından gelin-kaynana kavgasını önlemek için özel bir yasaya gerek yoksa bu tür mevzuatlarla konu daha da karmaşık hale getirilmesinden sakınılmalıdır. Aile içi ihtilaflarda Allah'ın emri olan hakemlik, arabuluculuk ve nasihat müessesesi yeniden ihya edilmelidir." diye konuştu.

"Akıl baliğ ölçü alınarak genç evlilik teşvik edilmeli"

Cinayetleri engellemek, boşanmalarda çocuk velayetini istismar edenlerden ebeveyne yabancılaştırma sendromu   (EYS) uygulayanlardan velayet hakkı alınarak karşı tarafa verilmesi ve EYS uygulayıcılarının cezalandırılması gerektiğini vurgulayan Çevik, "Nafaka hapsi ve süresiz nafaka zulmü durdurulmalı. 1988 öncesine dönülmeli. Nafakayı mirasçılar öderse boşanmalar da önlenir. TMK 364 uygulanmalı. Yeni düzenlemeler efradına cami, ağyarına mani bir şekilde düzenlenmeli, Kadın-erkek mağdur edilmemeli. Türkiye'de boşanma oranları yüzde 22. Nerdeyse 4 evlilikten birisi boşanma ile sonuçlanıyor. İnsanlık sucu çocuk haczi travması devletin çocuğa karşı uyguladığı şiddettir. Çocuk istismarıdır. Her yıl 150 bin kişi velayet istismarı mağduru oluyor, bu önlenmeli. İslam'da evlilik konusundaki esas ölçü akil baliğ yani biyolojik ve zekâ düzeyi olarak olgunluk yaşıdır. Asıl olan budur. Bu ölçü esas olmak üzere, genç akran evliliği yapan gençler cezalandırılmamalı. Genç evlilik teşvik edilmeli. 64 yıllık uygulamaya devam edilmeli. Evlilik yaşı istatistiği 28,5. Genç evlilik mağduru ise 80 milyonda 8 bin. Konu çok yönlü olarak yeniden ele alınmalıdır. Mal paylaşımı, sözleşmeye göre olmalı, dini meşruiyet çerçevesi ve nikâhtaki mehir müessesinin ihyasına izin verilmeli, kaç yıl evli kaldıysa yüzdelik oranı o kadar olmalı." açıklamasında bulundu. (İLKHA)