Genel Başkan Çetin, Covid-19 ile birlikte aylardır kontak çalıştırmayan servis çalışanları ve mağdur olan diğer toplu taşıma alanlarının da en azından bu süreçte asgari ücretle desteklenmesinin çok önemli olduğuna değindi.
Başka ülkelerde toplu taşımanın yüzde 80 oranında desteklendiğini, Türkiye'de de bu uygulamaya geçilerek toplu taşıma yapanlara maliyet artı kar verilerek toplu taşımanın devlet tarafından karşılanması gerektiğini belirten Çetin, şöyle dedi:
“Covid-19 bir sağlık çalışanlarını, bir de toplu taşıma yapan vatandaşları daha çok vurdu. Sağlık çalışanlarının asli görevleriydi en azından hizmetlerinin ücret olarak karşılığını aldılar. Fakat biz toplu taşımacılık yapanlar hiçbir karşılık alamadık. Bütün arkadaşlarımız şu anda çok mağdur durumdalar. Toplu taşıma yapan otobüs firmaları, servisçilere göre biraz daha iyi durumda, servisçiler bu konuda tamamen mağdur oldular. Bu işi yapan kardeşlerimizin çoluk çocuklarını ve geleceklerini düşünerek mutlaka onlara bir ödeme yapılması gerekir. Nasıl kısa çalışma ödeneği veriliyorsa bu arkadaşlarınıza da en azından bir asgari ücret düzeyinde de olsa bu insanlara ekonomik bir destek olunmalı idi ve şu anda da olunmalı. Henüz geç kalınmış değil, en azında geçmişte içerisine katılarak bugün toplu bir ödeme yapılabilir. Bu insanların mutlaka mağduriyetinin giderilmesi gerekiyor.”
“Bir an önce çözüm bulunması lazım”
Toplu taşımanın devlet tarafından karşılanması gerektiğini dile getiren Çetin, "Bunun için yeni bir çözüm bulunmalıdır. Maliyet artı kar dediğimiz İstanbul'da toplu taşımada hayata geçireceğimiz böyle bir sisteme geçilmesi mutlaka lazımdır, geç kalınmış değildir. Gerçekten çok zordur toplu taşımanın bu süreçte yürümesi gerçekten çok zordur. Sadece mazot değil; araçlarda büyük bir fiyat artışı var. Özellikle ÖTV'den dolayı aracın sıfırına baktığınız zaman yaklaşık bir milyon 600 bin civarında bir değerle satılıyor. Bunu bir yatırımcı nasıl alacak. Para kazanılmadığı müddetçe bunun alınması zordur. Devletin mutlaka bunu göz önünde bulundurması, buna bir çözüm bulması lazım. Bir an önce servisçiler olsun, minibüsçüler olsun, Otobüsçüler olsun mutlaka bunları bir çözüm bulması lazım." ifadelerini kullandı.
“Devletin destek olması lazım”
Çetin, “Vatandaşların toplu taşıma araçlarına binmesi ile alakalı bazı kısıtlamalar getirildi. Bu doğrudur ama bu noktada işveren arkadaşlarımız şoförlerin maaşları olsun, diğer giderler olsun bunları ödeyemeyince bazı şeylerin ertelenmesine gidildi ve daha sonra buna faiz alındı, insanımız faiz ödedi. Hiç kazanmayan bir işletme veya işveren sizin zorunlu olarak sizin durduğunuz bir işletmeye faiz uygulamamanız ya da onu hiç almamanız lazım. Devletin de destek olması lazımdı fakat bunlar eksik kaldı. Bunların mutlaka bir daha gözden geçirilmesi, alınan fazla paraların tekrardan işletmelere iade edilmesi lazım. Yatırımcı kardeşlerimizin bir yatırımları bir de beklentileri var. Bu insanların bir de kendiyle ile ilgili gelecekleri, geçimleri ya da kendilerine bağlı olan şoförü var, ya da parça almıştır onların giderlerine karşılaması gerekir. Bunları şu şartlarda karşılamaz çok zordur. Siz devlet olarak dersiniz ki 'Yolcu sayısını yüzde 50 alacaksınız.' Tamam, haklısınız pandemi nedeni ile bu uygulama doğrudur. Fakat devlet olarak sizin bunu karşılamanız lazım. Bu noktada bu işi yüklenen yatırımcıyı da düşünmeniz gerekir."
“Toplu taşıma devletin asli görevlerinden bir tanesidir”
Devletin vatandaşı taşımak zorunda olduğunu vurgulayan Çetin, “Toplu taşıma devletimizin aslında asli görevlerinden bir tanesidir. Biz bu işi gönüllü olarak yapıyoruz. Servis olsun, dolmuş olsun, otobüs olsun, bunlara yatırım yapmışız. Biz de diyoruz ki; bu aslında devletin yapması gereken görevler ya da mahalli idarelerin yapması gereken işleri biz yapıyoruz şu an. Ama yerel yönetimlerin de bize bir katkıda bulunması lazım. Dünyada örnekleri var, dünyadaki bütün örneklerinde o toplu taşımada yüzde seksen destek veriyorlar. Bunu iki türlü veriyor: Bir tanesini yerel yönetimler belirliyor, bir tanesi de merkezi yönetim tarafından veriliyor. Devletimizin asli görevi yatırımcı insanlara kamuda yardım etmesidir, etmelidir bunu yapmak zorundadır. Bugün maliyet artı kar dediğimiz biz yolcuya artık karışmayacağız, size hiç bir yük binmeyecek. Dar gelirli bir vatandaş 100 liraya gideceği bir yeri neden 200 liraya gitsin. Toplu taşıma kullanmak zorundayım. Devletin asli görevlerinden biri de budur. O da beni tanışmak zorunda, Çünkü ben bu ülkeye hizmet ediyorum.” şeklinde konuştu.
Çetin, son olarak şunları söyledi: “Covid-19 dönemindeki mücbir sebeplerden dolayı maliyet artı kar verilmelidir. Yani bu insanların bütün genel giderlerini bir kalem halinde ortaya koymalı. Bir de bu insanların geçirebilecekleri bir ücretinde ödenmesi gerekir. Bugün bir servisçi çalışmıyorsa, araçları yatıyorsa bu insanlar ne ile geçirecek. Bu insanların ödemeleri varsa, bankalara kredileri varsa bu insanların da evleri var, faturaları var, çocuklar okullara gidecek bu insanlar ne yapacaklar? Mutlaka buna devletimizin el atması lazımdır. Hiç olmasa bir gelir bir girdi sağlaması lazım. Devlet en azından ‘ben senin geçinebileceğin kadar şu miktarı vereceğim, evin giderlerini karşılayacağım ama aracın giderlerini karşılamam’ demesi lazım. Çünkü bu adam bu işi yapıyor, başka işi yok.” (İLKHA)