Birleşmiş Milletler Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Sözleşmesi’ne göre hazırlanan ve geçtiğimiz hafta Adalet Komisyonu’ndan geçen kanun tasarısı büyük tartışmaların ardından TBMM Genel Kurulu’ndan geçerek yasalaştı. Yasaya göre Türkiye, ABD ve İsrail’in terörist ilan ettiklerini terörist olarak kabul edecek. Terörist kapsamına alınan grup, camia, örgüt ve siyasi yapılara yardım yapanlar da en ağır şekilde cezalandırılacak.


ABD VE İSRAİL’İN HER DEDİĞİNE EVET

Hükümet, ‘Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Tasarısı’ adıaltında, Müslüman örgüt, grup ve siyasi oluşumlara yapılacak yardımın önünü kesmeye hazırlanıyor. Meclis’ten geçen yeni yasaya göre ABD ile İsrail’in istemediği ve benimsemediği gruplar tüm dünyada tecrit edilecek, bu kuruluşlara yardım eden kurumlar da “terörü finanse ediyorlar’’ yaftasıyla kapatılacak ve mal varlıklarına el konulacak. Kısacası Türkiye, ABD ve İsrail’in terörist ilan ettiklerini terörist olarak kabul edecek. Hiçbir yargı kararı, listeye giren bu kurum ve kuruluşları aklayamayacak.

10 YILA KADAR CEZA

Mal varlığının dondurulmasıyla ilgili alınan kararın gereğini yerine getirmeyen veya yerine getirmekte ihmal veya gecikme gösteren kişilere 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası verilecek. Mal varlığının dondurulmasıyla ilgili alınan kararın gereğini yerine getirmeyen kişinin, bir tüzel kişinin organ veya temsilcisi olması veya organ veya temsilcisi olmamakla birlikte, tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde görev üstlenmiş bulunması halinde, ayrıca bu tüzel kişiye 10 bin liradan 100 bin liraya kadar idari para cezası kesilecek.

BİRLEŞMİŞ Milletler Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Sözleşmesi’ne göre hazırlanan ve geçtiğimiz hafta Adalet Komisyonu’ndan geçen kanun tasarısıbüyük tartışmaların ardından TBMM Genel Kurulu’ndan geçerek yasallaştı. Yasaya göre Türkiye, ABD ve İsrail’in terörist ilan ettiklerini terörist olarak kabul edecek. Terörist kapsamına alının grup, camia, örgüt ve siyasi yapılara yardım yapanlarda en ağır şekilde cezalandırılacak.

ABD VE İSRAİL’İN HER DEDİĞİNE EVET

Hükümet, ‘Terörizmin Finansmanın Önlenmesi Tasarısı’ adıaltında, Müslüman örgüt, grup ve siyasi oluşumlara yapılacak yardımın önünü kesmeye hazırlanıyor. Meclis’ten geçen yeni yasaya göre ABD ile İsrail’in istemediği ve benimsemediği gruplar tüm dünyada tecrit edilecek bu kuruluşlara yardım eden kurumlarda‘’terörü finanse ediyorlar’’ yaygarasıyla kapatılacak ve mal varlıklarına el konulacak. Kısacası Türkiye, ABD veİsrail’in terörist ilan ettiklerini terörist olarak kabul edecek. Hiçbir yargıkararı, listeye giren bu kurum ve kuruluşları aklayamayacak.

KANUN NE GETİRİYOR

Uluslararası Terörizmin Önlenmesine İlişkin kabul edilen kanunda yargı ve hakim kararı olmadan kuruluşların, şirketlerin mal varlıklarıdondurulabilecek, sahipleri hakkında 5’ten 10 yıla kadar hapis cezası ile dava açılabilecek.
- Karar verildikten sonra ilgili kurumun malvarlıkları dondurulabilecek
- Şirket ve kuruluşun sahipleri hakkında 5-10 yıl hapis cezası verilebilecek
- Bakanlıklar, MİT, Emniyet mensuplarından oluşan bir komisyon kurulacak
- Bu komisyon karar verecek
- Yargı ve hakim kararı aranmayacak
- MASAK, mal varlıklarını donduracak
- Paranın ‘bir suçun işlenmesinde kullanılması’ şartıaranmayacak
- Komisyonun talebini Bakanlar Kurulu karara bağlayacak

10 YILA KADAR CEZA

Malvarlığının dondurulmasıyla ilgili alınan kararın gereğini yerine getirmeyen veya yerine getirmekte ihmal veya gecikme gösteren kişilere 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası verilecek. Malvarlığının dondurulmasıyla ilgili alınan kararın gereğini yerine getirmeyen kişinin, bir tüzel kişinin organ veya temsilcisi olması veya organ veya temsilcisi olmamakla birlikte, tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde görev üstlenmiş bulunmasıhalinde, ayrıca bu tüzel kişiye 10 bin liradan 100 bin liraya kadar idari para cezası kesilecek.

BAŞKANLIĞA 40 KADRO TAHSİS EDİLECEK

Terörle Mücadele Kanunu’nun ‘’terörün finansmanı’’ başlıklı,‘’terör suçlarının işlenmesinde kullanılacağını bilerek ve isteyerek fon sağlayan veya toplayanların, örgüt üyesi olarak cezalandırılmasını’’ öngören 8. maddesi, tasarıya taşındığı için yürürlükten kaldırılıyor. Tasarının yasalaşıp yürürlüğe gireceği tarihten önce Bakanlar Kurulu tarafından alınmış olan malvarlığının dondurulmasına ilişkin kararların yerine getirilmesinde de uygulanacak.

KOMİSYON ŞU BİRİMLERDEN OLUŞUYOR

Kanuna göre ilgili kurum ve kuruluşun mal varlığınıdondurmak için kurulan Değerlendirme Komisyonu şu kuruluşların ilgili birimlerinden oluşuyor: Değerlendirme Komisyonu, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanının Başkanlığında, Başbakanlık Güvenlik İşleri Genel Müdürü, Millî İstihbarat Teşkilâtı Müsteşar Yardımcısı,İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürü, Dışişleri Bakanlığı Araştırma ve İstihbarat Genel Müdürü ve Hazine Müsteşarlığı Banka ve Kambiyo Genel Müdürü.

BDP VE CHP TASARIYA ŞERH KOYDU

TBMM’deki esas komisyonu Adalet Komisyonu olan yasa tasarısının görüşmelerinde de BDP ve CHP’lilerden tepki aldığı ortaya çıktı.Tasarıya konulan şerhlerde, HAMAS’ın da terörist sayılabileceğinin altıçizilmiş. BDP Adana Milletvekili Murat Bozlak’ın komisyon raporlarına yansıyan muhalefet şerhine göre, “Bu sözleşmeyi devletler imzalamakta isteksiz davranmışlardır. Zira, bu sözleşmenin devletlere getirdiği yükümlülük son derece ciddi boyuttadır. Sözleşme, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin terör listesine giren ve girecek olan örgütlerle herhangi bir biçimde ekonomik ilişkiye giren ülkelerin karşılaşacağı son derece önemli müeyyideleri içermektedir. Bu sözleşme uyarınca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin listesine aldığı şu anda iki örgüt bulunmaktadır. Bunlardan biri El Kaide, diğeri de Taliban’dır. Başkalarının da bu listeye alınmasının yolu açıktır. Örneğin, bugünkü iktidarın açıktan desteklediği HAMAS’ın bu listeye girmesi olasılık dahilindedir” dediği ortaya çıktı.

CHP’YE GÖRE PKK BU KAPSAMA GİRMİYOR

CHP’li Adalet Komisyonu Üyeleri Celal Adan, Murat Başesgioğlu ve Oktay Öztürk’ün ortak koyduğu şerhte de yargı kararlarının olmadan şahısların mal varlıklarının dondurulmasının kabul edilemeyeceği kaydedildi. Rapora yansıyan CHP’lilerin eleştirisine göre, PKK’nın bu kapsamda terörist bir örgüt sayılmadığının açıkça ortaya çıktığı belirtiliyor. Yasaya göre başka bir ülkeye yönelik yapılanların terörizmle ilişkilendirilebileceğine dikkat çekilen muhalefet şerhine göre, “Türkiye’nin bu hükümle ilgili olarak beyanda bulunması, sözleşmeye taraf olan devletler bakımından söz konusu hükmün uygulamada göz önünde bulundurulmasına engel teşkil etmemektedir. Bunun sonucu olarak, PKK’nın silahlı çatışma halinde bulunduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti güvenlik görevlilerine karşı öldürme veya ağır yaralama fiillerini gerçekleştirse bile, bu örgüte yapılan yardımları Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslar arası Sözleşme hükümlerini ihlal ve dolayısıyla suç olarak değerlendirmeyecektir” deniliyor.

ANAYASA’YA AYKIRI

Sönmez yayınladıkları rapora göre bu kanunun Anayasaya aykırı olduğunu da belirterek, “Terörün Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanun Tasarısı bu şekilde onaylanırsa Anayasa’nın hukuk devleti ilkesini düzenleyen 2, mülkiyet hakkını düzenleyen 35, suç ve ceza ilkelerini düzenleyen 38 ve yargı bağımsızlığını düzenleyen 138. maddelerine aykırı olacaktır. Hukukilik denetimi ve başvurulacak etkili yargı yolunun Kanun’da açık olarak tanımlanması gerekir. Bu yargı yolunun etkin bir şekilde kullanılabilmesi gerektiği, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi madde 13, Anayasa madde 36 ve idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğunu ifade eden Anayasa madde 125/1 uyarınca tartışmasızdır. Kişi hak ve hürriyetlerini kısıtlayan koruma tedbirlerine yargı makamları karar vermelidir. Yargı kararına bağlı olmak kaydıyla masumiyet/suçsuzluk karinesine aykırı olarak uygulanan ve henüz kesinleşmiş hüküm olmadan kişi hak ve hürriyetlerini araç niteliğinde kısıtlayan koruma tedbirleri ancak yargı makamları tarafından uygulanmalıdır”dedi.

MAZLUMDER: GERİ DÖNÜLMEZ YOL

MAZLUMDER, “Türkiye Hükümeti’ni ve TBMM’yi; bu geri dönülmez yolun olası tehlikeli ve vahim sonuçlarını gerekli ciddiyetle ele almaya; bağlayıcılık ilişkisi bulunan FAFT gibi yapılardan gerekirse üyeliğini çekmek dahil birtakım adımları atmak gibi ilkesel bir duruş sergilemeye davet etmektedir. Türkiye kamuoyunu, sonuçları itibariyle yeni bir kuşatma, ötekileştirme ve İslamofobia anlamına gelen bu yasa tasarısına karşı tepki vermeye davet ediyor, bu tasarıya evet oyu verecek milletvekillerini tarihin ve vicdanların kayıtlarında kirlenmemeleri hususunda uyarıyoruz.”

Milli Gazete