Dünya koronavirüsle mücadelesine 2019 yılının son aylarında başladı. 30 milyonu aşkın kişi salgına yakalandı ve bu sayı her geçen dakika artıyor. Ülkelerin aşı bulma rekabeti hızlanırken, yarışın temelindeki ekonomik kaygılar da artıyor. Dünya artık virüsün ekonomide yarattığı tahribatı gidermek istiyor.

Salgının bilançosu artıyor

Ülkeler yılın ikinci çeyreğinde virüsün ekonomiye sert etkisiyle yüzleşti. Alınan tedbirlere rağmen hiçbir ülke salgına direnemedi. Amerika Birleşik Devletleri 1929 Büyük Buhran’dan sonraki en büyük travmayı yaşadı. Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerine göre işsizlik oranı yüzde 10,4'e dayandı, 35 milyon kişi işsiz kaldı. ABD ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 9,1 küçüldü.

Avrupa’nın en büyük ekonomileri de rekor düzeyde daralmalarla sarsıldı. Bölge ekonomisi yüzde 12 küçüldü. Vaka sayısıyla olmasa da ekonomik olarak salgın bölgede en çok İspanya’yı vurdu. Ülkenin turizm gelirinin 2019’a kıyasla yüzde 60 azalması, ekonomiyi yüzde 22 daralttı. Fransa da derinden etkilenen ülkelerden oldu. Fransa ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 18, 9, bölgenin en büyük ekonomisi Almanya ise yüzde 11 küçüldü. İngiltere ekonomik yaralarını saramadı. Ülkede 49 büyük şirket iflas etti, 61 binden fazla kişi işini kaybetti. İngiltere ekonomisinin daralma oranı yüzde 21’i aştı. İtalya ise hem binlerce vatandaşını hem de finansal istikrarını kaybetti. İtalya ekonomisi yüzde 17,7 daraldı.

Salgın sınır tanımadı. Avustralya ekonomisi yüzde 7, Hindistan yüzde 25 daralmayla dikkat çekti. Japonya ekonomisi ise 1955’ten bu yana en kötü rakamlarla sarsıldı. En fazla etkilenen ülkelerden biri de Latin Amerika ülkesi Brezilya oldu. Ülke 2003 yılından bu yana gözlemlenen en büyük küçülmeyi yaşadı.

Ekonomisindeki tahribatı en hızlı iyileştiren ülke ise şaşırtıcı bir şekilde Çin oldu. Koronavirüsle yüzleşen ilk ülke Çin, bu süreçte büyüyen tek G20 ülkesi unvanını aldı. Çin ikinci çeyreği 3,2’lik büyümeyle tamamladı.

Dikkat çeken ülke: Türkiye

Türkiye ise yılın ilk çeyreğini büyümeyle tamamlayan ender ülkelerden oldu ancak ikinci çeyrekte olumsuz etkileri yaşadı. Ekonomi yüzde 9,9 daraldı. Ekonomist Prof. Dr. Kerem Alkin Türkiye’nin bu süreçte attığı adımları değerlendirdi.

Kerem Alkin, "Türkiye 4 buçuk artı büyümeyle birinci çeyreği kapattı. Dünyada o sırada pozitif büyüme gerçekleştiren neredeyse ülke yoktu. Türkiye ekonomisinin genel performansına baktığımızda, bence kuruluşlar utana sıkıla 3. çeyreğin sonuyla birlikte ihracattaki performansı, imalat sanayideki performansı gördükten sonra, sürekli olarak Türkiye’nin büyümesiyle ilgili 2020 öngörülerini yukarı doğru revize etmeye devam edecekler" diye konuştu.

Alkin, ülkelerin büyük bir çoğunluğunun 2020 yılını negatif rakamlarla kapatacağını da dile getirerek, "Türkiye bu tablo içinde çok istisnai olarak bu yılı sıfıra yakın bir negatif veya sıfırın biraz üzerinde bir pozitif rakamla kapatabilme ihtimali giderek güçlenen, V tipi bir toparlanmayı dünyada net olarak gösteren ender ülkelerden biri" dedi.

"Tedbirler ekonomiyi durduracak düzeyde olmaz"

Sonbaharla birlikte salgında ikinci dalga riski de kuvvetlendi. Peki ikinci dalgadan ekonomi etkilenir mi? Prof. Kerem Alkin bu soruyu şöyle cevapladı:

"Olası bir ikinci dalga geldiğinde ülkelerin açıkçası söylemek gerekirse ülke ekonomilerini tamamıyla durduracak kadar tedbir alabilecekleri kanaatinde değilim. Yani bir miktar günlük yaşamı, sosyal yaşamı sınırlayacak tedbirler gündeme gelebilir."

İngiltere Başbakanı Boris Johnson da yaptığı açıklamada, ulusal çapta ikinci bir karantinanın ekonomi için felaket olacağını dile getirmişti.