Pandemi sürecinin başlamasıyla birlikte birçok kişi izole bir yaşam için çaba harcarken, sağlık çalışanları yeni bir hastalığa karşı mesai kavramı gözetmeksizin fedakarca görevlerini sürdürmeye devam ediyor.

Evlerine gidemeyen, aileleriyle buluşamayan ve tüm bunların yanında hastalık riskiyle de daha fazla karşı karşıya olan sağlık personelleri, yaşadıkları tüm olumsuzluk ve zorlukları bir kenara bırakarak görevleri sürdürüyor.

Türkiye'nin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadelesinde en ön safta yer alan sağlık neferlerinden biri de Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Semih Uşaklıoğlu. Aynı zamanda hastalığa yakalanan doktorlardan biri de olan Uşaklıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kovid-19'a karşı verilen mücadeleyi anlattı.

"Virüsle baş başa kalıyorsunuz"
Uşaklıoğlu, Türkiye'nin pandemi sürecinde malzeme sıkıntısını çok çabuk aştığını ve Avrupa'da yaşanan durumların ülkede görülmediğini söyledi.

Pandemi sürecinin tüm ülkeyi etkilediğine ancak sağlık çalışanlarının bundan daha fazla etkilendiğine dikkati çeken Uşaklıoğlu, "Sağlık çalışanları işlerine sabah geldiklerinde mesaiye tulum giyerek, maske, bone takarak başlayıp, 4-8 saat çalışmak durumunda kaldılar. İnanın o tulumu çıkardıkları zaman elbiseleri sırılsıklam, su içerisinde kalıyordu." diye konuştu.

Evlerinin dışında yurtlarda kalan sağlık çalışanlarının da olduğunu hatırlatan Uşaklıoğlu, bu durumdakilerin hem psikolojik hem de sosyolojik olarak sıkıntı çektiklerini dile getirdi.

Kendisinin de o süreçte çocuklarını sevemediğini, ailesinden ayrı yemek yiyip oturduğunu anlatan Uşaklıoğlu, şöyle devam etti:

"Bunlar ciddi anlamda psikolojik travma oldu. Sağlık Bakanımız da 'Doktorlara çok yük biniyor.' dedi. Gerçekten çok yük biniyor. Ben de Kovid-19 oldum ve 12 gün hastanede kaldım. Kovid olduğunuz zaman kimseyi göremiyorsunuz. Bir odada tek başına kalıyorsunuz. Hele oksijen sıkıntısı olan hastalar çok daha ciddi derecede hastalıkla birlikte psikolojik travmayı da yaşıyor. Çünkü tek başlarına kalıyorlar. Tek başına kalan hastalar da tek başına ölüyorlar. Virüsle baş başa kalıyorsunuz."

"Hastalar, birisi boğazını sıkıp nefes alamıyor gibi hissediyor"
Semih Uşaklıoğlu, virüs bulaşan kişilerin sayısının gün geçtikçe arttığını belirterek, hijyen, maske kullanımı ve mesafenin hayati önem taşıdığını vurguladı.

Vatandaşların belirli kurallara uyması durumunda hastalıktan daha kolay korunacaklarını söyleyerek, şöyle konuştu:

"İnsanlar kendilerini düşünmüyorlarsa hiç olmazsa annelerini, babalarını, çocuklarını, eşlerini, yakınlarını düşünsünler, onlar için taksınlar en azından. Bu kurallara uymaz, hastalığa yakalanır ve hastanede kalırlarsa, insanlar bir kere hiç kimseyi görmeyecekler. Odada tek başlarına kalıyorlar, yaşıyorlar ve tek başlarına hastalığı geçiriyorlar. Eğer buna ek bir de solunumla ilgili problem olursa hastaların tabirleriyle boğazları sıkılıyor, nefes alamıyorlar. Birisi boğazını sıkıp nefes alamıyor gibi hissediyorlar. Bu da hastaları ölüm korkusuyla baş başa bırakıyor."

Kendisinin hastalığı atlatır atlatmaz tekrar görevine başladığını anlatan Uşaklıoğlu, bu süreçte tekrar Kovid-19 polikliniğinde çalıştığını ve ameliyatlara girdiğini ifade etti.

Tüm sağlık çalışanlarının her ne olursa olsun sağlık sisteminin devam etmesi gerektiği düşüncesiyle görev yaptığını kaydeden Uşaklıoğlu, doktorların daha fazla anlayış beklediğini sözlerine ekledi.

Kaynak, AA