HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, partisinin haftalık gündem değerlendirmesinde, kukla Arap rejimlerinin Siyonistlerle normalleşme girişimi ile işgalci Amerika'nın katliamlarını ele aldı.

Dünya Müslüman Alimler Birliği'nin, Siyonist rejim ile normalleşme adı altında yapılan tüm anlaşmaların haram olduğuna dair fetvasının İslam alemi için önemli bir belge olduğuna vurgu yapan Sağlam, İslam ülkelerine fetvaya sahip çıkma çağrısı yaptı.

Brown Üniversitesi tarafından yayınlanan, 'Mülteci Yaratmak, Amerika'nın 11 Eylül Savaşlarının Neden Olduğu Zorunlu Göç' başlıklı raporu da değerlendiren Sağlam, ABD'nin sömürü ve katliamlarına karşı artık küresel bir irade ortaya konulması gerektiğinin altını çizdi.

"Kuruluş amacı Kudüs'ü özgürleştirmek olan İslam İş birliği Teşkilatı, pasif politikasını sonlandırmalıdır"

İslam ülkelerinin Siyonistlerle normalleşme adımlarına karşı net bir duruş ortaya koymaya davet eden Sağlam, "Dünya Müslüman Alimler Birliği, Siyonist rejim ile normalleşme adı altında yapılan tüm anlaşmaların haram olduğuna dair bir fetva yayınladı. 13 Ağustos'ta ABD arabuluculuğunda kamuoyuna açıklanan Siyonist rejim ile Birleşik Arap Emirliği normalleşme anlaşmasının 15 Eylül'de yapılacak olan resmi imza töreni öncesinde yayınlanan bu fetva, İslam alemi için önemli bir belgedir. İslam ümmeti bu fetvaya sahip çıkmalı, işgal rejimi ile normalleşme adımlarını mahkûm etmelidir. İşgal rejimi ile yapılacak her türlü anlaşma başta Kudüs davasına, sonra da tüm İslam alemine yapılmış olan bir ihanettir. Yüzyılın ihanet planının önüne geçebilmek için Siyonist rejim ile normalleşme adımlarının durdurulması ve buna tevessül eden ülkelere caydırıcı yaptırımların uygulanması hayati önem taşımaktadır. Bu anlamda kuruluş amacı Kudüs'ü özgürleştirmek olan İslam İş birliği Teşkilatı, pasif politikasını sonlandırmalıdır. Dünya Müslüman Alimler Birliğinin fetvasının arkasında durmalı ve işgali normalleştiren adımlara karşı aktif bir politika yürütmelidir. Başta Türkiye, İran ve Pakistan olmak üzere, İslam ülkelerini bu fetvaya sahip çıkmaya ve normalleşme adımlarına karşı net bir duruş ortaya koymaya davet ediyoruz." dedi.             

İşgalci ABD'nin sömürü ve katliamlarına karşı artık küresel bir irade ortaya konulması gerektiğinin altını çizen Sağlam, küresel terörizm ile mücadele adı altında Asya ve Afrika'da asker ve üs sayılarını arttıran, ülkelerin ekonomik kaynaklarını sömüren ve siyasetlerini dizayn eden ABD'nin birçok bölgeyi insansızlaştırdığını belirtti.

"ABD'ye hukuki ve ekonomik bir bedel ödetilmelidir"

ABD'in 11 Eylül saldırısından bu yana NATO gölgesinde insanlığa karşı işlediği suçlara her gün yenilerini eklendiğine vurgu yapan Sağlam, "Brown Üniversitesi tarafından yayınlanan 'Mülteci Yaratmak, Amerika'nın 11 Eylül Savaşlarının Neden Olduğu Zorunlu Göç' başlıklı raporda, ABD'nin sözde küresel terörizme karşı yürüttüğü savaşta, 2001'den bu yana 59 milyon kişiyi göçe zorladığı yer aldı. Afrika ve Asya'da, ABD'nin katıldığı en az 8 kanlı savaşta yüzbinlerce kişi yaşamını yitirirken, milyonlarca sivil ise, evlerini terk etmek zorunda kaldı. Daha önce Wikileaks belgeleri ile ABD'nin Irak ve Afganistan'da işlediği savaş suçları ortaya çıkmış ancak herhangi bir yaptırımla karşılaşmamıştı. Saldırgan politikasını devam ettiren ABD, 11 Eylül saldırısından bu yana NATO gölgesinde insanlığa karşı işlediği suçlara her gün yenilerini eklemektedir. Küresel terörizm ile mücadele adı altında Asya ve Afrika'da asker ve üs sayılarını arttıran, ülkelerin ekonomik kaynaklarını sömüren ve siyasetlerini dizayn eden ABD, birçok bölgeyi insansızlaştırmıştır. Söz konusu tablo 11 Eylül saldırılarının yayılmacı politika doğrultusunda bir paravan olarak kullanıldığını ortaya koymaktadır. Birçok ülke üzerinde askeri ve ekonomik bir tahakküm kuran ABD'nin sömürü ve katliamlarına karşı artık küresel bir irade ortaya konulmalıdır. 3 kıtada sebep olunan yıkım, göç ve katliamlar savaş suçu kapsamında değerlendirilerek ABD'ye hukuki ve ekonomik bir bedel ödetilmelidir." ifadelerini kullandı. (İLKHA)