BATMAN - Hira-Der Genel Başkan Yardımcısı Molla Beşir Şimşek, İslam Ümmetinin en fazla şehit verdiği ay olan şubat ayı münasebetiyle açıklama yaparak şehitlerin inandığı değerler için kendini feda eden ve kendisini ölümsüzleştirenlerin olduğunu söyledi.
Şehadeti anlayabilmek için şehitliğe bakılması gerektiğini söyleyen Şimşek, "Ey iman edenler, adil şehitler olarak Allah için hakkı ayakta tutun" ayeti kerimesini hatırlatarak sözlerine şöyle sürdürdü; "Zira kişi bu şehitliği hayatıyla ispatlamakta, yani yaşamını Allah yolunda tahsis ederek teslim etmekte ve şehitlik mertebesine ulaşmaktadır. Dolayısıyla şehit olabilmek için öncesinde şehit olarak yaşamak, yani hayatıyla yüce Allah`ın birliğine, Resulullah`ın peygamberliğine şehitlik etmesi gerekir. Dolayısıyla şahit olmak şehit olmaktan öncedir. Peygamberimizin (sav) de `yaşadığınız gibi ölürsünüz öldüğünüz gibi dirilirsiniz" diyor."
Şehitlik bilinci ile yaşayan müminler kendisini dünyaya ait hissetmez
Şehadeti anlayabilmek için şehitliğe bakılması gerektiğini söyleyen Şimşek, "Ey iman edenler, adil şehitler olarak Allah için hakkı ayakta tutun" ayeti kerimesini hatırlatarak sözlerine şöyle sürdürdü; "Zira kişi bu şehitliği hayatıyla ispatlamakta, yani yaşamını Allah yolunda tahsis ederek teslim etmekte ve şehitlik mertebesine ulaşmaktadır. Dolayısıyla şehit olabilmek için öncesinde şehit olarak yaşamak, yani hayatıyla yüce Allah`ın birliğine, Resulullah`ın peygamberliğine şehitlik etmesi gerekir. Dolayısıyla şahit olmak şehit olmaktan öncedir. Peygamberimizin (sav) de `yaşadığınız gibi ölürsünüz öldüğünüz gibi dirilirsiniz" diyor."
Şehitlik bilinci ile yaşayan müminler kendisini dünyaya ait hissetmez
Bir kişinin şehit olmakla kendi nefsini kurtarmış olacağını söyleyen Şimşek, kişinin şahit olarak yaşamakla binlerce insanın cehennemden kurtulmasına vesile olunduğuna dikkat çekti.
Kişinin insanları hidayete ve hakikatte çağırmadaki kararlılığıyla binlerce insanın kurtuluşuna vesile olabileceğini vurgulayan Şimşek, "Şahitlik ve Şehitlik bilinci ve ruhuyla yaşayan mümin kendisini bu dünyaya ait hissetmez ve tüm hesaplarını bu dünya hayatı ekseni içinde düşünmez. Bu bilinci yakaladığı zaman yaratılış gayesini ve ait olduğu asıl dünyayı idrak eder. Dolayısıyla şehitliğe gelince bu konuda yüce Allah`ın açık olan pek çok ayeti kerimeleri mevcuttur" dedi ve Şu ayetleri örnek verdi; "Sakın Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin. Hayır, onlar diridirler fakat siz bunun şuurunda değilsiniz." "Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanmayın onlar rableri katında diridirler, rızıklanmaktadırlar."
Şehit inandığı değerler için kendini feda edendir
Her şeyden önce bir insanın şehit sayılabilmesi için niyeti, ameli ve hedefinin Allah rızası ve Allah dinini yeryüzünde hâkim kılmak olması gerektiğini ifade eden Şimşek, "Peygamber Efendimiz` (sav)e `Şehit kimdir?` diye sorulan bir soruya şu cevabı vererek şehit tarifini yapmıştır; `Kim Allah`ın adını, hükmünü yüceltmek ve her şeyin üstüne çıkarmak için savaşırsa o Allah yolundadır.` Dolayısıyla şehidin tarifini yaparken şöyle diyebiliriz. Şehit inandığı değerler için kendini feda edendir ve kendisini ölümsüzleştirendir" dedi.
Tarihimizdeki şehitler Sahabe hayatı gibi hayat sürmüşler
Şehitliğin toplumsal sorumluluk bilincine sahip, toplumun kurtuluşu için kendinden vazgeçen ve kendini feda eden kişi olduğunu dile getiren Şimşek, "Allah Resulü`nün yetiştirdiği Sahabe`de bu özellikle öne çıkıyordu. Sahabelerin hayatına baktığımızda, kendi dünyalık kazanımlarını, rahatlarını ve menfaatlerini değil toplumun dünyevi ve uhrevi kurtuluşu için candan ve canandan vazgeçmeyi göze aldıklarına şahit oluruz. Yakın tarihimize kadar şehadet mertebesine nail olan tüm şehitlerin hayatında bu hakikati görürüz. Şehit toplumsal sorumluluk sahibi şahsiyetlerdir. Şehitlerin tamamı bu özelikte insanlardı. Başta Peygamberler ve onlara tabi olan şehit Sahabeler ve günümüze kadar gelen tüm şehitlerde bu gerçeği görmek hiçte zor değil" dedi. (M. Fatih Akgül/Salim Kavak-İLKHA)
Kişinin insanları hidayete ve hakikatte çağırmadaki kararlılığıyla binlerce insanın kurtuluşuna vesile olabileceğini vurgulayan Şimşek, "Şahitlik ve Şehitlik bilinci ve ruhuyla yaşayan mümin kendisini bu dünyaya ait hissetmez ve tüm hesaplarını bu dünya hayatı ekseni içinde düşünmez. Bu bilinci yakaladığı zaman yaratılış gayesini ve ait olduğu asıl dünyayı idrak eder. Dolayısıyla şehitliğe gelince bu konuda yüce Allah`ın açık olan pek çok ayeti kerimeleri mevcuttur" dedi ve Şu ayetleri örnek verdi; "Sakın Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin. Hayır, onlar diridirler fakat siz bunun şuurunda değilsiniz." "Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanmayın onlar rableri katında diridirler, rızıklanmaktadırlar."
Şehit inandığı değerler için kendini feda edendir
Her şeyden önce bir insanın şehit sayılabilmesi için niyeti, ameli ve hedefinin Allah rızası ve Allah dinini yeryüzünde hâkim kılmak olması gerektiğini ifade eden Şimşek, "Peygamber Efendimiz` (sav)e `Şehit kimdir?` diye sorulan bir soruya şu cevabı vererek şehit tarifini yapmıştır; `Kim Allah`ın adını, hükmünü yüceltmek ve her şeyin üstüne çıkarmak için savaşırsa o Allah yolundadır.` Dolayısıyla şehidin tarifini yaparken şöyle diyebiliriz. Şehit inandığı değerler için kendini feda edendir ve kendisini ölümsüzleştirendir" dedi.
Tarihimizdeki şehitler Sahabe hayatı gibi hayat sürmüşler
Şehitliğin toplumsal sorumluluk bilincine sahip, toplumun kurtuluşu için kendinden vazgeçen ve kendini feda eden kişi olduğunu dile getiren Şimşek, "Allah Resulü`nün yetiştirdiği Sahabe`de bu özellikle öne çıkıyordu. Sahabelerin hayatına baktığımızda, kendi dünyalık kazanımlarını, rahatlarını ve menfaatlerini değil toplumun dünyevi ve uhrevi kurtuluşu için candan ve canandan vazgeçmeyi göze aldıklarına şahit oluruz. Yakın tarihimize kadar şehadet mertebesine nail olan tüm şehitlerin hayatında bu hakikati görürüz. Şehit toplumsal sorumluluk sahibi şahsiyetlerdir. Şehitlerin tamamı bu özelikte insanlardı. Başta Peygamberler ve onlara tabi olan şehit Sahabeler ve günümüze kadar gelen tüm şehitlerde bu gerçeği görmek hiçte zor değil" dedi. (M. Fatih Akgül/Salim Kavak-İLKHA)