MUŞ - Toplumun her kesiminden başörtü yasağına gelen tepkiler gündemdeki yerini korurken, Muş halkı da uygulanan yasağın bu Müslüman halka yapılan en büyük zulüm ve kabul edilemez olduğunu dile getirdi.
"Yasağın altında Yahudi zihniyeti var"
Allah`ın emri olan başörtünün böyle saçma bir uygulamayla yasaklanmasının Müslümanlar açısından çok üzücü ve kabul edilemez bir durum olduğunu dile getiren Muş esnafından Mümtaz Bozkurt şöyle konuştu; "Başörtü yüce Rabbimizin bir emri ve İslam`ın olmazsa olmaz şiarlarındandır. Bu Müslüman halk bu vazgeçilmez şiar için bedel ödemiştir ve bu bedeli de ilk olarak Peygamber Efendimiz ile ashabı ödemişlerdir. Bence bugün bu İslam topraklarında İslami esasların ortadan kaldırılması ve özellikle başörtü meselsinin altında tarihte olduğu gibi yine bir Yahudi zihniyetinin olduğunu düşünüyorum. Şunu da unutmamakta fayda vardır ki toplumdaki ahlaki yozlaşmanın en önemli etkenlerinden biri de kadının örtüsüzlüğüdür."
"Mevcut yönetim halkın inanç ve değerlerini laikliğe kurban etmiştir"
Bu yasağa tepki gösteren Yasin Toplu ise "Cumhuriyetin kurulmasından sonra inancı yaşama adına büyük zorluklar yaşandı. Bunun en büyük örneği ise başörtü nedeniyle dindar kesimin karşı karşıya kaldığı baskılardı. Dindar kesimin siyasete atılmasıyla başörtü için bir umut doğmuştu. Ama ne yazık ki halkın oyları ile iktidara gelen sözüm ona dindar siyasetçiler, bırakın çözüm adına bir şeyler yapmayı, dindar halkımızın bu hassasiyetlerini zamana yayarak bu değerleri yok etmeye çalışıyorlar" dedi.
Toplu, halkın oyları ile iktidara gelen mevcut yönetimin, bu halkın sahip olduğu değerleri Laik zihniyete kurban ettiğini dile getirdi.
Hazmedemeyenler bu ülkeyi terk etsin
Bu yasağa karşı olduklarını belirten Muş esnaflarından Yahya Çetin ise; Müslüman olan bir ülkede böyle bir uygulamanın yapılmasının saçmalıktan öteye bir şey olmadığını dile getirdi. Çetin, "Nasıl giyineceğimizi onlardan mı soracağız. Dinimiz yasak dilimiz yasak. Peki, inandığımız gibi yaşamak için nereye gidelim. Kimse kusura bakmasın bu ülke bizim, bu topraklar bizim. Biz Müslüman`ız ve Müslüman`ca yaşayacağız. Kim bunu hazmedemiyorsa o bu ülkeyi terk etsin" dedi.
"Yasağın altında Yahudi zihniyeti var"
Allah`ın emri olan başörtünün böyle saçma bir uygulamayla yasaklanmasının Müslümanlar açısından çok üzücü ve kabul edilemez bir durum olduğunu dile getiren Muş esnafından Mümtaz Bozkurt şöyle konuştu; "Başörtü yüce Rabbimizin bir emri ve İslam`ın olmazsa olmaz şiarlarındandır. Bu Müslüman halk bu vazgeçilmez şiar için bedel ödemiştir ve bu bedeli de ilk olarak Peygamber Efendimiz ile ashabı ödemişlerdir. Bence bugün bu İslam topraklarında İslami esasların ortadan kaldırılması ve özellikle başörtü meselsinin altında tarihte olduğu gibi yine bir Yahudi zihniyetinin olduğunu düşünüyorum. Şunu da unutmamakta fayda vardır ki toplumdaki ahlaki yozlaşmanın en önemli etkenlerinden biri de kadının örtüsüzlüğüdür."
"Mevcut yönetim halkın inanç ve değerlerini laikliğe kurban etmiştir"
Bu yasağa tepki gösteren Yasin Toplu ise "Cumhuriyetin kurulmasından sonra inancı yaşama adına büyük zorluklar yaşandı. Bunun en büyük örneği ise başörtü nedeniyle dindar kesimin karşı karşıya kaldığı baskılardı. Dindar kesimin siyasete atılmasıyla başörtü için bir umut doğmuştu. Ama ne yazık ki halkın oyları ile iktidara gelen sözüm ona dindar siyasetçiler, bırakın çözüm adına bir şeyler yapmayı, dindar halkımızın bu hassasiyetlerini zamana yayarak bu değerleri yok etmeye çalışıyorlar" dedi.
Toplu, halkın oyları ile iktidara gelen mevcut yönetimin, bu halkın sahip olduğu değerleri Laik zihniyete kurban ettiğini dile getirdi.
Hazmedemeyenler bu ülkeyi terk etsin
Bu yasağa karşı olduklarını belirten Muş esnaflarından Yahya Çetin ise; Müslüman olan bir ülkede böyle bir uygulamanın yapılmasının saçmalıktan öteye bir şey olmadığını dile getirdi. Çetin, "Nasıl giyineceğimizi onlardan mı soracağız. Dinimiz yasak dilimiz yasak. Peki, inandığımız gibi yaşamak için nereye gidelim. Kimse kusura bakmasın bu ülke bizim, bu topraklar bizim. Biz Müslüman`ız ve Müslüman`ca yaşayacağız. Kim bunu hazmedemiyorsa o bu ülkeyi terk etsin" dedi.
(M. Şirin Çağlayan- İLKHA)