Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi ve Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı Prof. Dr. Tuncay Dilci, son zamanlarda ölümlere yol açan 'Mavi Balina' ve 'Mavi Bebek' oyunlarıyla ilgili, "Dünyanın farklı yerlerinde gerçekleşen oyunların bir şekilde bize sirayet etmesi çocukların merakla başlayan duygularını tatmin etmeleri kırılgan, hayalperest, ailesiyle bağları zayıf, yaşam enerjisi ve yaşam dinamiği zayıflamış çocukların bu tuzağa düşebileceklerini söyleyebiliriz. Ailelerin bilinçli dijital medya okur yazarı olması noktasında fayda var" dedi. Dilci, çocukların telefon veya bilgisayarlarına gelen link içeren maillere dikkat edilmesi uyarısında bulundu.
SCÜ Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi ve Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tuncay Dilci, son zamanlarda çocuklarda ve gençlerde intihar ile sonuçlanan 'Mavi Balina' ve 'Mavi Bebek' oyunları ile bunların yayılımını sağlayan cep telefonları konusunda DHA'ya özel açıklamalarda bulundu. Bu tür oyunların sonunun genelde ölüm ile sonuçlandığını söyleyen Prof. Dr. Tuncay Dilci, şunları söyledi:
"Dünyada maalesef son zamanlara sıkça karşılaştığımız çocuk ve ergenler üzerinde en büyük manipülatör eylemlerden bir tanesi bu siber korsanların ortaya koyduğu, geliştirdiği oyun türlerine bağlı olarak, ölümler, intiharlar başka türlü kendine zarar verme gibi şiddet olaylar gerçekleşmektedir. Mavi balina ve mavi bebek kavramındaki mavi olgusu neden mavi sorusu aklımıza geliyor? Daha çok uhrevi hayatı ifade eden Hristiyan kültüründe belli anlamı olan ve tüm sanat eserlerinde Orta Çağ'dan günümüze ulaşacak şekilde hatta ve hatta bazı Hristiyan ülkelerinin bayraklarında yoğun bir şekilde maviyi kullanmaları bunun özellikle Hz. Meryem ve Hz. İsa'nın sürekli mavi giydiği şeklinde ve mavinin aynı zamanda sonsuzluğu ifade etmesi, gökyüzünün, denizin, yani uhrevi, güvenilir, sakinliği, dinginliği yeni bir hayatı, yeni bir başlangıcı ifade etmesidir. Bir anlamda da yalnızlığı ifade etmesi dolayısıyla mavi balina ve mavi bebek daha çok aile içinde, bazı dinsel inançlara bağlı olarak metafizik ötesi algıların yaşatıldığı, söylemlerin geliştirildiği ortamlarda yeşeriyor. Çünkü olağanüstü güçlere inanılan durumlarda bir merak duygusu oluşturuyor."
'ÇOCUKLARIN BEYNİ ETKİSİZ HALE GELİYOR'
Bu tip oyunların beyni etkisiz hale getirerek davranışların tamamen verilen komutlara uyarak gerçekleştiğini belirten Dilci, "Kırılgan kişilikli çocuklar ki 9-15 yaş arası çocuklar bu dönemde, ergenlik döneminde çeşitli hormonal basınç altında davranışları değişebilmektedir. Asileşebilmekte, ailelere karşı yabancılaşmakta, yalnızlaşmakta isyankar bir tutum içine girmektedir. Bu anlamda dijital korsanların ortaya koyduğu belli hipnotik tekniklerle beyin alfa modundan, beta moduna geçerek komutalara cevap verebilecek hale gelmektedir. Buradaki amaç sistematik bir şekilde intihara kadar giden bu olay çocuklarımıza dünyada mutsuz bir şekle evrilerek davranışlarının sonunda kendince dünyadaki olumsuz insanları yok etmek gibi aslında psikolojik bozukluğun ürettiği ürünlerdir. İnsana ve insanlığa karşı intikam peşinde olan, tamamen inanç bozukluğuna bağlı sapkın bir inancın ürünü olarak ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla hipnotik tekniklerle manipülatör bir şekle dönüştürülen çocukların beyni etkisiz hale geliyor. Komutlara açık olduğu için ailenin kredi kartlarıyla, dijital ortamda para harcama olabileceği gibi sonuçta ölümle sansasyon yaratma ve dünya insanlığına karşı bir kazanım olarak algılayan bozuk zihinli insanların oluşturduğu bir durum oluyor" diye konuştu.
'MAVİ RENGE DİKKAT'
İçeriyi ölüme kadar ilerleyen oyunlar ile ilgili alınması gereken önlemler hakkında bilgi veren Dilci, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu sistematik, hipnotik yaklaşıma karşı öncelikle bilgisayarımıza ve android sistemli cep telefonumuza gelen mailleri asla sorgulamadan indirmemek, çocuğumuzun bilgisayarında veya cep telefonunda hangi link var hangisi kullanımda, ne amaçla kullanılıyor bunları kontrol etmek lazım. Çocuklarımızın uzun süreli kullanımları durumlarında değişen zamanlı biçimde sistematik kontroller yapılması gerekir. Bu kontrollere bağlı olarak çocukların hangi dijital mecralarda daha yoğunlukla gezindikleri, ne amaçla bulunduklarını sorgulamakta fayda var. Mavi rengiyle ilgili çocukların gündelik hayatı içerisinde söylemlerine dikkat etmek gerekir. Mavi tonlu tişörtler giyiyorsa, mavi tonlu oyuncaklar tercih ediyorsa, ısrarla istiyorsa, mavi vurgusu söylemlerinde, dilinde ifade şekline dönüşmüşse bunları ipucu olarak görebiliriz" dedi.
"Çocuğumuz gece saatlerinde kalkıp bilgisayarın başına oturuyorsa bunun için çocuklarımızın özel odasında bilgisayar ve cep telefonu olmaması gerekir" uyarısında bulunan Dilci sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hem biyolojik olarak çocuğun zihin ve kas koordinasyonuna verdiği zarar hem de düzensiz uyku sebebiyle zaten dinlenmesine engel olmaktadır. Zihnin dinlenmesine engel olmaktadır. Mavi balina ve mavi bebek ya da momo gibi dünyanın farklı yerlerinde gerçekleşen oyunların bir şekilde bize sirayet etmesiyle, çocukların merakla başlayan duygularını tatmin etmeleri, kırılgan, hayalperest, ailesiyle bağları zayıf, yaşam enerjisi ve yaşam dinamiği zayıflamış çocukların bu tuzağa düşebileceklerini söyleyebiliriz. Bu anlamda ailelerin bilinçli dijital medya okur yazarı olması noktasında fayda var."
Vatandaşlar ise sık sık duydukları bu tür oyunlara karşı mümkün olduğunca dikkatli davranmaya çalıştıklarını, cep telefonu veya bilgisayar kullanan çocuklarını yakından takip ettiklerini dile getirdi.