Riyad Makaev-Doğruhaber/Analiz

SUYU İYİCE ISINAN AKDENİZ’DE TÜRKİYE YALNIZLAŞTI MI?

Akdeniz turistlerin yoğun ziyaret ettiği bir denizdir. Fakat, pandemi ile birlikte azalan turistlerin yerine artık savaş gemileri ve askeri tatbikatlarıyla kaynamaya başladı. Akdeniz’in stratejik önemi açıktır. Akdeniz’deki sorun Yunanistan ve Türkiye arasında gözüküyor ama, oyunun içinde daha fazla oyuncu yer almaktadır. Bugüne kadar bölgede Türkiye’yi dışlayarak işi yürütmeye alışanlar Türkiye’nin Akdeniz’deki adımlarına tepki gösteriyor. İlk tepki ise; zaten adalar ve Kıbrıs konusunda zaten Türkiye ile sorunu olan Yunanistan’dan geldi. Fakat, Yunanistan, Türkiye karşısında AB’nin sözcülüğünü yapmaktan başka bir güce sahip değildir. Dolayısıyla; Türkiye, Yunanistan ile yapılan söz düellosunda kiminle karşı karşıya olduğunu gayet iyi bilmektedir ve ona göre davranmaktadır. Ayrıca, Türkiye ve Yunanistan ikisi de NATO üyesidir. Dolayısıyla, NATO da artık bu düellonun içine çekildi. Fransa’nın bu oyunda ne işi var sorusuna gelince, tüm uzmanlar, Fransa'nın faaliyetinin büyük ölçüde Libya'daki başarısızlıklardan kaynaklandığı konusunda hemfikir. Bölgesel güçler bu ülkedeki iç savaşta her iki tarafı da destekliyor. Türkiye, Trablus'ta BM tarafından tanınan hükümetin yanında savaşırken, General Halife Hafter'in Libya Ulusal Ordusunu ise BAE, Mısır ve Fransa'nın yanı sıra Rus paralı askerlerinden doğrudan veya gizli olarak destek alıyor. Dolayısıyla; Akdeniz’de, Yunanistan bu ülkelerin desteğini de umuyor. Faransa, Mısır, BAE ve işgalci İsrail, Yunanistan’ı desteklerken, Türkiye ABD ile bir tatbikat yaptı ama ABD, Yunanistan garantörlüğündeki Güney Kıbrıs Rum Kesimine uygulanan silah ambargosunu kaldırdığını açıklayarak tarafını belli etti. Dolayısıyla, Türkiye Akdeniz’de, Libya Trabus Hükümeti ile tek başına kaldı.

TÜRKİYE, BAE VE MISIR’LA SAVAŞTIRILMAK İSTENİYOR

Rusya, Türkiye’nin tarafını tutar mı sorusu müphem olarak gözükse bile gayet açık söyleyebiliriz ki, Rusya kimsenin tarafını tutmaz, aksine herkese karşı bile durabilir. PKK/PYD temsilcilerini Moskova’da ağırlayarak “Benim için Türkiye’nin ne düşündüğü umurumda bile değil” mesajını vermiştir. Fakat, Rusya S-400’leri satar, Su-57’yi de satar. Yunanistan ve Türkiye arasında savaş çıkar fikrine kesinlikle katılmıyorum. Çünkü, AB hiç bir fiili savaşa girecek durumda değildir. Bu dönemde Batı herhangi bir savaşı düşünmüyor ve düşünecek durumda da değildir. Batı ve Rusya savaşacak tarafları sadece silahlarıyla destekler. Fakat, bölgede bir savaş kaçınılmaz olarak görülüyor. Çünkü, Türkiye; Suriye savaşına girerek Batı’nın ve işgalci israil’in istemediği bir tavır ve performans sergiledi. Dolayısıyla, büyüyen ve güçlenen Türkiye’yi zayıflatmak ve mercek altına almak için doğrudan Türkiye ile savaşacak birine ihtiyaç var. Onun için işin içine Mısır’ı ve BAE’yi çektiler. Libya sorununa Mısır’ı çekmenin arkasındaki neden Türkiye ve Mısır’ı karşı karşıya getirmektir. BAE ise Mısır’a finansal destek verecek. İşgalci israil-BAE ilişkilerinin normalleşmesi de bu minvalde daha iyi anlaşılıyor. Tüm bu çabaları işgalci israil’in yardımıyla gelişiyor. Her oyuncunun kendi çıkarı vardır. Yunanistan son 20 yıldır eski gemi filosunu modernize etmeye çalışıyor. Fransa silahlarını, gemilerini ve savaşçılarını Yunanistan ve Kıbrıs'a satmak istiyor, Paris aynı zamanda silahlarını BAE'ye satıyor. Türkiye sizi yok edecek, silahları alın kendinizi savunun, diyorlar. Bu politika gayet iyi işliyor. Yunanistan'ın nüfusu 11 milyonun altında ve küçülüyor. Türkiye'nin 82 milyon nüfusu var ve bu sayı artıyor. İki ülkenin silahlı kuvvetleri de kıyaslanamaz. Aslında, Fransa'nın desteğiyle işgalci israil-Yunanistan-Kıbrıs ve Mısır-Yunanistan-Kıbrıs olmak üzere iki üçgenden oluşan büyüyen bir Türk karşıtı eksenden bahsediyoruz. Bu ittifak zamanla Mısır’ı öne çıkararak Türkiye’ye karşı bir savaşa hazırlamaya çalışıyorlar. Bu gayri resmi ittifak, işgalci israil ile BAE arasındaki diplomatik ilişkilerin normalleşmesi ile güçlendirildi. Bu ittifak içindeki Yunanistan, Faransa, işgalci israil, Kıbrıs zamanı gelince geri çekilecek, Mısır ve BAE kalır. Mısır ve BAE Türkiye’ye karşı düşman olarak çıkarılmak isteniliyor. Akdeniz gazı sadece gözüken bir problem, asıl yapılmak istenilen Türkiye’yi diskalifiye etmektir.