HABER MERKEZİ
Söz konusu hayvan hakları, AB değerleri oldu mu ayağa kalkan dünya; İslam’a ve kutsal değerlerine saldırı söz konusu olduğunda 3 maymunu oynuyor. Geçtiğimiz birkaç gün içinde hem içerde hem de dışarıda Müslümanların kutsal değerlerine yönelik bir saldırı başlatıldı. Yüz yıllarca İslam düşmanlığı yapmış, Müslümanlara saldırmış Avrupa’da, yeni bir İslam düşmanlığı furyası başladı. İsveç’te Müslümanların kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim yakılırken, Fransa’nın pespaye dergisi Charlıe Hebdo da geçmiş yıllarda Peygambere hakaret içeren karikatürü tekrardan yayına koydu. Dışarda bunlar olurken içerdeki yerli alçaklar da sosyal medya üzerinden İslam’a ve Müslümanların kutsallarına hakaret etme cüretini gösterdi. Kamuoyundan yapılan ortak çağrılarda bu alçaklara geçit verilmeyerek her türlü cezanın verilmesi istendi.
İSVEÇ’TE ALÇAKLAR KUR’AN-I KERİM YAKTI
İsveç’te geçtiğimiz gün Malmö kentinin merkezi sayılan Stortorget’te bir araya gelen aşırı sağcı alçaklar Danimarkalı politikacı Rasmus Paludan'a destek gösterisi düzenlemek istedi. Irkçı grubun, gösteriler sırasında Kur’an-ı Kerim’i yaktığı ve tekmelediği görüntüleri sosyal medyada paylaşmasının ardından yüzlerce Müslüman sokaklara döküldü. Kur'an-ı Kerim'i yakanlar yerine, olayları protesto edenlere müdahale eden polis, sert tepkiyle karşılaştı. Malmö'nun Rosengard bölgesinde protestocular ve kolluk kuvvetleri arasında çatışmalar çıktı. Polis araçlarına taş, kaldırım taşı ve havai fişek fırlatıldı.
KUR’AN-I KERİM YAKILMASINA TÜM KESİMLERDEN TEPKİ
Alçak provokasyon sonrası Türkiye başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında açıklamalar yapılarak olay lanetlendi. Kur'an Nesli Platformu, yaptığı açıklamada Ebu Cehil'in takipçilerinin, atalarının uğradığı akıbete uğramaktan kurtulamayacaklarını söyledi. Müslümanların Allah'ın ipine sımsıkı sarılarak İslam düşmanlarına karşı bir duruş sergilemeleri gerektiği belirtilen Kur'an Nesli Platformu açıklamasında, "Bugün Allah'ın kitabına saldıran bu alçakların yapmak istedikleri her ne kadar şer olsa da Allah'ın izniyle büyük müjdeler de barındırmaktadır. Çünkü İslam etki ettiği oranda tepki alıyor. Bugün yaşanan bu hazımsızlık aynı zamanda Kur'an-ı Kerim'in ve İslam'ın Avrupa'daki yükselişini gösteren ve Avrupa'nın kalbinin kuşatıldığının bir göstergedir. Biz Müslümanların hem Allah'ın ipine sımsıkı sarılarak hem de İslam düşmanlarının tuzak ve entrikalarına karşı uyanık ve doğru bir duruş sergilemek sureti ile karşı durmalıyız." ifadeleri kullanıldı.
BU SAYGISIZLIĞI LANETLİYORUZ
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Avrupa'da İslamofobik gruplarca Kur'an-ı Kerim'e karşı yapılan saldırı ve saygısızlıkların kabul edilemez olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Kur'an'a yapılan saldırılar, bir akıl tutulması halini almış ve İslamofobi'nin artık İslam düşmanlığına evrildiğinin açık bir delili olmuştur. Avrupa'nın göbeğinde İslam'ı hedef alan, Müslümanlara karşı öfke ve nefreti artırmaya yönelik çalışmalar gerçekleştiren ve birer endüstri haline gelmiş yapılanmaların faaliyetlerine bir an önce son verilmesini ve adalete teslim edilmesini bekliyor, bu saygısızlığı lanetliyoruz."
MODERN BARBARLAR İLKELLİKTE SINIR TANIMIYOR
Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın’dan, Kur'an-ı Kerim’i yaktığı görüntüleri sosyal medyada paylaşan Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan'a tepki geldi. Kalın, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, şu ifadeleri kullandı: "Avrupa’nın ortasında Kur’an-ı Kerim yakıyorlar. Sonra da aklın, bilimin, özgürlüğün, adaletin savunucusu olduklarını iddia ediyorlar. Kendileri gibi olmayan herkesi akılsız, gerici, özgürlük düşmanı olarak yaftalıyorlar. Modern barbarlar ilkellikte sınır tanımıyor."
EN AĞIR ŞEKİLDE KINIYORUZ
Dışişleri Bakanlığı da yaptığı açıklamada, "Danimarka'dan İsveç'in Malmö kentine gelen İslam düşmanı ırkçı bir sözde siyasetçi ile yandaşlarının Kuran-ı Kerime yönelik çirkin tahriklerini en ağır şekilde kınıyoruz. Kutsal Kitabımıza yönelik bu aşağılık eylem Müslümanların Avrupa’da maruz kaldıkları tehdidin geldiği boyutu gözler önüne sermesi bakımından ibret vericidir. İsveç makamlarının, Kur’an-ı Kerim'e yönelik tahrik içeren gösteriye izin vermemesine ve sözde siyasetçiye ülkeye giriş yasağı koymasına rağmen 28 Ağustosta aşırı sağcı parti mensupları kışkırtıcı eylemlerde bulunmaktan geri kalmamışlardır. İsveç makamlarının, izinsiz gösteri yaparak, eylemcileri gözaltına alması doğru yönde atılmış bir adımdır. İsveç makamlarını, bundan sonraki süreçte de ülkedeki Müslümanları provoke etmeye yönelik eylemlerde bulunanlara karşı gerekli her türlü tedbiri almaya davet ediyoruz" ifadeleri kullanıldı. " açıklamasını yaptı.
İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI PROVOKASYONU KINADI
İslam İşbirliği Teşkilatı, Danimarkalı İslam düşmanı siyasetçi Rasmus Paludan yandaşlarının İsveç'te Kur'an-ı Kerim yakma provokasyonunu kınadı. Teşkilatın İslamofobi Gözlemevi'nin "İsveç makamlarının bu provokatif eylemi gerçekleştirenlere karşı aldığı tedbirleri" memnuniyetle karşıladığı aktarılan açıklamada, İsveç'te ikamet eden Müslümanlara "ihtiyatlı olma, şiddet eylemlerine başvurmama ve olayı yasal çerçevede ele alma" çağrısı yapıldı. Açıklamada, bu tür saldırıların bir daha yaşanmaması için İİT'nin uluslararası düzeyde çabalarını sürdüreceği vurgulandı.
Vatandaşlardan, Avrupa’da Kur’an-ı Kerim'e yapılan saldırılara sert tepki
Avrupa’da Kur’an'a ve camilere yönelik saldırıların son zamanlarda giderek arttığını belirten vatandaşlar, İslam düşmanlarının Müslümanların dağınıklığından cesaret alarak saldırılarını gerçekleştirdiğini söylediler.
İslami değerlere saldırıları kınadıklarını belirten Mikail Yıldırım, “İslam dinine ve değerlerine yapılan saldırıyı kınıyoruz. Bunun yalnızca kınamakla kalmaması gerekir. Küfür tek millet olduğundan güçlerini de oradan alıyorlar. Bu hususta Avrupa'yı hem kınıyor hem de lanetliyoruz. Kutsal olan Tevrat, Zebur, İncil'e biz Müslümanlar saygı duyuyoruz. Avrupa'nın aklıselim hareket etmesi gerekir, bu tür eylemlerle, Allah'a savaş açarak amacına ulaşamaz. Biz Müslümanlar birlik olmalı, vahdeti sağlamalıyız. Müslümanlar birlik olduklarında kimse bunları yapmaya cesaret edemez, çünkü küffar gücünü bizim dağınıklığımızdan alıyor.” dedi.
''AVRUPA HER ZAMAN KENDİ ÇIKARINA GÖRE HAREKET EDİYOR''
Avrupa’nın inanç özgürlüğü konusundaki ikiyüzlülüğüne tepki gösteren Hanefi Yetiş ise şunları söyledi: “Avrupa'nın bu tutumu bizi şaşırtmadı, her zaman yaptıkları şey. İnsan haklarından dem vururlar bunların tamamı palavra, her Müslümanın da buna inanması gerekiyor. Birkaç sene önce de Charlie Hebdo adındaki dergi, Peygamber efendimiz ve ailesine hakaretler yağdırdı. Ama dergi tekrardan açılmış ve hakaret etmiş. Bunu kınıyoruz, duyarlı Müslümanları da kınamaya davet ediyoruz. Avrupa'nın ‘insan hakları’ sözü ağzından düşmüyor, uygulamaya geldiği zaman yine istediği şekilde hareket ediyor. Avrupa her zaman kendi çıkarına göre hareket ediyor.”
CAHRLIE HEBDO ALÇAKLIĞINI TEKRARLADI
Müslümanları kışkırtan ve ağır tahrik içeren karikatürleriyle tanınan Fransanın pespaye dergisi Charlie Hebdo, Ocak 2015'te başkent Paris'te düzenlenen saldırıdan ders almamış olacak ki bir kere daha Peygamber Efendimize (s.a.v.) saldırdı. 2015 yılında Peygamber Efendimize yönelik karikatürler yayınlayan dergi, bu yayınlar sonrası İslam’a ve kutsal değerlere saldırıyı kabullenemeyen Kuaşi kardeşlerin saldırısına uğramış ve karikatürden sorumlu olanlar cezalandırılmıştı. Pespaye dergi yapılan saldırıdan ders almamış olacak ki yargılamaların başladığı geçtiğimiz gün bir kez daha alçak karikatürleri yayınlama cüreti göstermişti.
MACRON KARİKATERÖRİSTLERİ SAVUNDU
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise yayımlanan karikatürleri savunarak Peygamber Efendimize (s.a.v) hakaret etmeyi, "basın özgürlüğü" olarak değerlendirdi. Lübnan’da bulunduğu sırada Charlie Hebdo davasına ilişkin sorulan soruya Macron, “Gazetecilerin ya da haber merkezlerinin editöryal seçimleri hakkında yargıya varmak bir cumhuriyetin başkanının vazifesi değildir, asla. Çünkü biz ifade özgürlüğüne sahibiz” dedi. Macron ayrıca birbirine nezaket ve saygı göstermenin, ‘nefret diyalogundan’ kaçınmanın Fransız vatandaşlarının görevi olduğunu da ekledi.
YERLİ CHARLIE HEBDOCULAR DA BOŞ DURMADI
Fransa’da yaşanan bu skandallar sonrası Türkiye’den de bazı kendini bilmez tipler İslam’a ve kutsallarına saldırma cüretinden bulundu. Sosyal medya hesaplarından İslam’a ve kutsal değerlerine yönelik alçakça ve dahi buraya almaya bile haya ettiğimiz cümleleri sarf edenlere yönelik kamuoyundan büyük bir tepki yükseldi. Tüm kesimler bu tür girişimlerde bulunanların cezalandırılarak bir daha böyle bir şeyi yapma cüretini göstermemesi gerektiğine dikkat çekti.