Vatandaşlar, kimi Avrupa ülkelerinde son yıllarda Kur’an-ı Kerimlerin yırtılarak yerlere atılmasına ve camilere yönelik saldırılara sert tepki gösterdi.

Kur’an ve cami saldırıların Müslümanların dağınıklığından kaynaklandığını ifade eden vatandaşlar, saldırılardaki hedefin İslam ve Müslümanlar olduğuna dikkat çekerek tüm Müslümanları birlik olmaya çağırdı.

 

İslam ümmetinin bu gibi saldırılardan ders çıkarıp vahdet içerisinde hareket etmesi, güç birliği sağlaması gerektiğini vurgulayan vatandaşlar, aksi takdirde İslami değerlere saldırıların devam edeceğini belirttiler.

''Tevrat, Zebur, İncil'e biz Müslümanlar saygı duyuyoruz''

İslami değerlere saldırıları kınadıklarını belirten Mikail Yıldırım, “İslam dinine ve değerlerine yapılan saldırıyı kınıyoruz. Bunun yalnızca kınamakla kalmaması gerekir. Küfür tek millet olduğundan güçlerini de oradan alıyorlar. Bu hususta Avrupa'yı hem kınıyor hem de lanetliyoruz. Kutsal olan Tevrat, Zebur, İncil'e biz Müslümanlar saygı duyuyoruz. Avrupa'nın aklıselim hareket etmesi gerekir, bu tür eylemlerle, Allah'a savaş açarak amacına ulaşamaz. Önceki kavimlerden Nemrutlar, Firavunlar, Şeddadiler bunlar hep savaş açtılar ama şu an tamamı toprağın altındadırlar, Allah'ın azabına müstahaktırlar. Şimdikiler de eski kavimlerin yolunu sürdürmeye çalışıyorlar, bu şekilde devam ederlerse sonları cehennemdir. Biz Müslümanlar birlik olmalı, vahdeti sağlamalıyız. Müslümanlar birlik olduklarında kimse bunları yapmaya cesaret edemez, çünkü küffar gücünü bizim dağınıklığımızdan alıyor.” dedi.

''İnanç hürriyetine saygı diye bir şey var''

Müslümanların saldırılar karşısında birlik olması gerektiğini vurgulayan Mehmet Sıddık Başak, “Avrupa'daki camilerimize ve yeryüzündeki Müslümanlara yapılan ırkçı saldırıyı lanetliyorum. Müslümanların her vakit birlik ve beraberlik içinde olmaları gerekiyor. Avrupa'daki yetkililer insan haklarından bahsediyor, Müslümanların hiçbir hakkı yok, demokratik ülkeyiz diyorsanız kendi azınlıklarınıza sahip çıkmanız ve saygı göstermeniz lazım. İnanç hürriyetine saygı diye bir şey var, demek ki siz gerçek demokratik bir devlet değilsiniz. Sizi hakka hukuka saygılı olmaya davet ediyoruz ve yapılan tüm ırkçı ve İslam düşmanı saldırıları lanetliyoruz. Buna karşın Müslümanların birlik ve beraberlik içinde yaşamaları, hareket etmeleri ve tepkilerini göstermeleri gerekmektedir.” diye konuştu.

''Avrupa her zaman kendi çıkarına göre hareket ediyor''

Avrupa’nın inanç özgürlüğü konusundaki ikiyüzlülüğüne tepki gösteren Hanefi Yetiş ise şunları söyledi:

“Avrupa'nın bu tutumu bizi şaşırtmadı, her zaman yaptıkları şey. İnsan haklarından dem vururlar bunların tamamı palavra, her Müslümanın da buna inanması gerekiyor. Birkaç sene önce de Charlie Hebdo adındaki dergi, Peygamber efendimiz ve ailesine hakaretler yağdırdı. Ama dergi tekrardan açılmış ve hakaret etmiş. Bunu kınıyoruz, duyarlı Müslümanları da kınamaya davet ediyoruz. Avrupa'nın ‘insan hakları’ sözü ağzından düşmüyor, uygulamaya geldiği zaman yine istediği şekilde hareket ediyor. Avrupa her zaman kendi çıkarına göre hareket ediyor.”

“İslam ülkelerinin liderleri ciddi tepki göstermeli”

Avrupa’da İslami değerlere saldırıların giderek arttığına işaret eden Sabri Salman, “Son bir haftadır Avrupa'da camilerimize saldırıp, Kur'an-ı Kerimi yırtıyorlar. Gayri Müslimler son yüzyıldır kutsallarımızı ortadan kaldırmak için çabalıyorlar. Son bir haftadır bu saldırılar daha çok arttı. Biz Müslümanlar yekvücut olup bunları sert bir dille kınamamız, bu işin üzerine de gitmemiz lazım. Özellikle de İslam ülkelerinin liderleri bu konuda ciddi bir tepki göstermeleri gerekir.” ifadelerini kullandı.

“Dünya ayaklanmalı”

Zulme sesiz kalınması durumunda Allah’ın gazabının artabileceğini vurgulayan Ercan Yılmaz da şunları söyledi:

“Avrupa'da camiler, Kur'an-ı Kerimler yakılıyor, bunu şiddetle kınıyoruz. Biz Türkiye'de onların değerleri olan Kiliseleri yakarsak hoşnut olurlar mı? Allah'ın kitabına, evine el uzandığı vakit tüm dünyanın ayaklanması lazım. Biz bu duruma sessiz kalırsak, Allah başımıza her türlü bela ve musibeti getirecektir, çocuk oyuncağı değil bu. Müslüman devletlerinin bu konuda birlik olması kınaması gerekir.”

“Birlikten kuvvet doğar”

Tüm Müslümanları bu tür saldırılar karşısında ortak tepki vermeye çağıran Şafi Çınar, “Bu tarz İslamofobik saldırılar, ortaçağın karanlık döneminde dahi yoktu. Avrupa'da aydın diye bir kesim var, bu kesimin, islamofobik saldırılara karşı herhangi bir tepki göstermediğini görüyoruz. Bunun neresi aydın? Türkiye'deki Müslümanlar herhangi bir kiliseye ya da havraya saldırı yapmamıştır, yapabilecek olmalarına rağmen yapmıyor olmaları onların Avrupalı aydınlardan daha aydın olduğunu gösterir. Yetkililerin Avrupa'ya karşı tepki göstermeleri gerekir. Yalnızca Türkiye'nin tepki göstermesi küçümseniyor. Birlikten kuvvet doğar, tüm yeryüzü Müslümanlarının bir araya gelip tepki göstermeleri gerekir, yalnızca Türkiye'nin tepki göstermesi yetersiz kalır.” açıklamasında bulundu.

“Müslüman olarak hiçbir dinin değerlerine, kutsallarına saldırmadık”

İslami değerlere saldırılara tepki gösteren bir diğer vatandaş Adnan Uruk, “Müslüman olarak hiçbir dinin değerlerine, kutsallarına saldırmadık, aynı hassasiyeti Avrupalı Yahudi ve Hristiyanlardan da bekliyoruz. Onların bu yaptıklarına biz şiddetle karşılık vermeyeceğiz. Bunu devlet büyüklerimiz siyasi yollarla uzlaşarak çözüm bulmaları gerektiğini düşünüyoruz. Şiddet olayları artmaya, haksız yere Müslümanlara saldırılar başladı. Charlie Hebdo dergisinin devlet başkanının desteğini aldığını görüyoruz. Biz Müslümanları her vakit kışkırtmaya çalıştılar, biz uymadık onlara uymayacağız. Elimizden geldiğince barışçıl bir yöntemle buna son vermek istiyoruz. Biz kendi çizgimizi bozmayacak onların tahriklerine de kapılmayacağız inşallah.” dedi.

“Hem camilere hem de kiliselere yapılan saldırıları kınıyoruz”

Saldırıları kınadıklarını belirten Kadri Okay ise şunları kaydetti: “Yapılanları şiddetle kınıyoruz. Biz nasıl ki değerlerine saygı duyuyorsak onların da Müslümanların inançlarına saygı duymaları gerekir. Bu yapılanlar, kin, nefret ve ırkçılığa teşvik edip yol açıyor. Ben Allah'a ve Peygamberine inanıyorum diyen bir Müslüman kolay kolay hiç kimseye zarar vermez. Hem camilere hem de kiliselere yapılan saldırıları kınıyoruz. Bir Müslümanın nasıl ki bir kiliseyi yakması doğru değilse onların da camilere ve Kur'an-ı Kerime saldırmaları doğru değil ve kınıyoruz. Müslümanların bir olup bu dine sahip çıkmaları lazım. Müslüman milletinin düştüğü bu hali Müslüman liderlere yakıştıramıyorum. Hoşgörü saygı, sevgi bunlardan daha güzel bir şey olamaz. Birbirimize saygı duyup birbirimizi sevmeliyiz.”(İLKHA)