Yüreği evlat hasreti ile yanan annelerin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi; yaz, kış, Coronavirus salgını demeden tam bir yıl boyunca devam etti.

HDP'liler tarafından engellenmeye çalışılan, tehdit ve tacizlere maruz kalan acılı aileler, çocuklarını almakta ısrar etti, bekleyişlerini sürdürdü.

Bu süre içerisinde 15 aile çocuğuna kavuşurken 151 ailenin evlat nöbeti devam ediyor.

HDP İl Başkanlığı önünde bugün, evlat nöbetinin birinci yılı münasebetiyle 151 ailenin çocuklarının resimlerinin yer aldığı onlarca metrelik dev branda açıldı. Öfkeli aileler sık sık, PKK ve HDP aleyhine sloganlar attı.

Şevket Bingöl

Duygularını paylaşan ailelerden Şevket Bingöl, “Çocuklarımızı 6 yıldır bizden koparmışlar. Bir yıldır kapılarındayız, hiçbir gün bize açıklamada bulunmadılar. Pencere arkasından bizleri izliyorlar. Allah onları, bu çocuklara kurban etsin. Bunların hepsi bizim gençlerimizdir. Bizler çocuklarımızı HDP’den istiyoruz ve evlatlarımızı almadan da buradan ayrılmayacağız. Kendi evlatları lüks hayat içerisinde yaşarken çocuklarımızı dağda, bizi de kapılarında ölüme terk etmişler.” dedi.

Milletvekillerine seslenen Bingöl, “Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm milletvekillerine sesleniyorum; sesimizi duysunlar, HDP-PKK’den hesabımızı sorsunlar. Bu ülkenin vatandaşıyız ve bunu bize çok görmesinler.” ifadelerini kullandı.

Necibe Çiftçi

“6 yıldır oğlumun hasretini çekiyorum”

Evlatları Rojhat ve Sami Çiftçi için Hakkari’nin Şemdinli ilçesinden katılım sağlayan anne Necibe Çiftçi, “Ben iki evladım için buradayım. 365 gündür mücadele ediyoruz ve devam da edeceğiz. İki evladımı benden alıp dağa kaçırmış, birini katletmişler. Allah kabul etmesin. Birini kaybettim, diğerini bana versinler. Bir yıldır HDP binasının önünde oturmuşuz. Evlatlarımızı istiyoruz, başka da bir şey istemiyoruz.” şeklinde konuştu.

Songül Altıntaş

Acemi birliğini tamamlayıp usta birliğine giderken kaçırılan askerlerden Müslim Altıntaş’ın annesi Songül Altıntaş ise, “Oğlum vatani görevine giderken Tunceli yolunda durdukları otobüsten oğlumu aldılar. Ne hakla oğlumu benden aldılar. Şu an oğlumu rehin tutmuşlar. Kendi çocuklarını rehin tutarlarsa tutsunlar, kimse karışmaz. 6 yıldır oğluma hasret kalmışım. Yeter, artık dayanamıyorum. Ya burada beni öldürsünler ya da oğlumu versinler.” diye belirtti.

“Bizler barış olacağını hayal ederken onlar dağa adam kaçırdılar”

PKK’nin toplum üzerinde oluşturduğu huzursuzluğa dikkat çeken Celil Begdaş, çözüm sürecinde verilen vaatlere kandığını söyledi.

Begdaş, “Benim için bir değil yüz yıldır. Çünkü canımdan can gitmiş. Cumhurbaşkanı’nın ‘Kürt sorunu benim sorunum’ sözü karşısında barış olacağını düşünerek yanıldık. Askeriyle, polisiyle ve dağdakilerle beraber hepsini bir görürken bunlar dağa adam kazandırma hazırlığı yaptılar.” dedi.

HDP-PKK’nin asıl davasının Kürdistan olmadığını hatırlatan Begdaş, “Benim oğlum Amerika’ya askerlik yaparken onların çocukları Avrupa’da lüks hayat içerisinde. Nerede Kürdistan? Ben HDP’den 3 şey öğrendim. Bunlar; yalan konuşmak, insanları kandırmak ve Allah’ı tanımamak.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)