24 Ocak depreminin üzerinden 7 ay geçmesine rağmen ağır hasarlı binaların yıkım işleminin halen devam ediyor olmasının şehrin birçok noktasında trafiği felç ederken, yıkımın gerçekleştirildiği alanlarda esnaf ve vatandaşların mağduriyeti devam ediyor.

Elâzığ'ın 6'ncı Bölge Teşvik Kapsamından 4'üncü Bölge Teşvik Kapsamına düşürülmesine değinen Kavaklı, bu durumun halkın var olan ekonomik sorunlarını daha da arttırdığını vurguladı.

Kavaklı, "6'ncı Bölge Teşvik Kapsamında olan Elazığ'ımızın 4'üncü Bölge Teşvik Kapsamına düşürülmesi halkın var olan ekonomik sıkıntılarını daha da arttırdı. 6,8 şiddetindeki depremle sarsılan şehir, maalesef yıkımlarla viraneye döndü. Üzerinden uzun bir zaman geçmesine rağmen güzel şehrimizin henüz yaraları sarılmamışken teşvikteki kısıtlamalar yeni yaraların açılmasına sebep olmuştur. Deprem sonrasında işsiz kalan insan sayımız 15 binin üstüne çıkmıştır. İş yerleri yıkıldı, kiralık yer bulma sorun haline geldi. Ev ve iş yeri kira fiyatlarında ciddi artışlar yaşandı. Bunca sorun ve sıkıntının ardından Elâzığ'ımızın 6'ncı Bölge Teşvik imkânlarından da mahrum bırakılması kabul edilir değildir. Bu karar tekrar gözden geçirilmeli ve yanlıştan dönülmelidir. Bu sebeple, ilimizin idarecileri, aldıkları ya da alacakları kararlarda halkın ve esnafın zarar görmemesini öncelemeli, onların var olan sıkıntılarını gözden kaçırmamalıdırlar." ifadelerini kullandı.

"Yıkımı yapılacak binaların hurda ayıklama işlemi, şehrin dışında, uygun mekanlarda yapılmalı"

Kavaklı, depremde ağır hasar gören binaların yıkımı esnasında halkın ve esnafın yaşadığı sıkıntılara değinerek yapılan yanlışlara dikkat çekti.

Kavaklı, "24 Ocak depreminde hasar gören binaların yıkımı hızlandırıldı. Yıkım esnasında yeterince sulama yapılmaması büyük toz bulutları oluşturmaya ve halkın sağlığını tehdit etmeye başladı. Ayrıca yıkımın yapıldığı binalarda hurda ayıklama işlemi de yapılınca trafiğin haftalarca aksamasına ve işlemin yapıldığı yerlere yakın iş yerlerinin kapalı kalmasına neden oldu. Yollar tahrip edildi, ayıklama çalışmaları ciddi gürültü ve çevre kirliliğine yol açtı. Birkaç gün içerisinde enkazı kaldırılacak binaların bu işlemi -hurda ayıklama işi yerinde yapılınca- haftalarca sürdü. Bu nedenle yıkımı yapılan ve yapılacak binaların hurda ayıklama işlemleri şehrin dışında, uygun mekânlarda yapılmalıdır." dedi.

"Giresun'a verilen geri ödemesiz destekler depremde yıkım yaşayan Elâzığ için de düşünülmelidir"

Giresun'da yaşanan sel felaketine de değinen Kavaklı, Giresun'a verilen geri ödemesiz desteğin Elâzığ için de verilmesi gerektiğini belirtti.

Kavaklı, "Giresun'da yaşanan sel felaketi hepimizi derinden üzmüştür. Vefat edenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileriz. Giresun'un yaralarının sarılması bizi sevindirmiştir. Ancak Giresun'a verilen geri ödemesiz destekler depremde yıkım yaşayan Elâzığ için de düşünülmelidir. İlimizin deprem yaralarının sarılmasında daha gayretli olunmalıdır." dedi.

"Elâzığ'da Covid-19 salgınında bulaş riski her geçen gün artıyor"

Coronavirüs (Covid-19) salgını karşısında daha da tedbirli olunması gerektiğini hatırlatan Kavaklı, hastalığın artması durumunda yetkililerin hazırlıklı olmaları gerektiğini vurguladı.

"Covid-19 salgınında bulaş riski her geçen gün artıyor. Halkımız bu konuda büyük bir endişe içindedir. Hastanelerimizin yoğum bakım üniteleri, neredeyse doluluk oranına ulaşmıştır. Hastalıkla mücadelede tedbirler gevşetilirse, hastanelerimiz yetersiz kalacaktır. Halk olarak mesafe, maske ve hijyen konularına dikkat etmemizin yanında yetkililerin de daha yoğun günlere hazır olmaları ve ona göre hazırlık yapmaları faydalı olacaktır." dedi.

"İlimizde mevcut yapılar değerlendirilerek uygun yerlerin, okul olarak hizmete açılmaları daha güvenli ve sağlıklı olacaktır"

Deprem sonrası birçok okulun hasar alıp yıkılması nedeniyle Elâzığ'ın eğitim alanında daha fazla hassas olduğunu belirten Kavaklı, salgın yoğunluğunun artmaması ve virüsün daha fazla yayılmaması okul sisteminde yer alan binaların kullanılmasının daha sağlıklı olacağını vurguladı.

Kavaklı, "Ülke genelinde 21 Eylül tarihinde yüz yüze tedbirli eğitime başlama planları yapılmaktadır. İlimiz bu konuda daha hassas durumdadır. Şehrimiz için deprem ve salgın birlikte değerlendirilerek çözüm bulunmalıdır. Çünkü depremde zarar gören ve yıkılan okullarımız eğitim-öğretim yılına yetiştirilememiş, bazı okullarımız ikili eğitim sistemine geçirilerek binlerce öğrencinin nakledilmesi çözüm olarak görülmüştür. Fakat öğrenci velileri, ikili eğitim sisteminde virüsün bulaşma riskini artıracağı endişesi içerisindendir. Çözüm olarak diyoruz ki; ilimizde okul sisteminde olan mevcut yapılar değerlendirilerek uygun görülen yerlerin, okul olarak hizmete açılmaları daha güvenli ve sağlıklı olacaktır." ifadelerini kullandı. (İLKHA)