Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın cevaplandırması için verilen soru önergesinde Osman Çilenti’nin eşi Rahime Çilenti’nin iddialarına yer verildi.

Soru önergesinde; “İmam Osman Çilenti, 15 imam ile beraber Coronavirus’ten hayatını kaybeden vatandaşlarımızın cenazesini yıkamakla görevlendirildi; ancak kendisi kırsal mahallelerden görevlendirilen tek personeldi ve virüsten ölenlerin cenazelerinin nasıl yıkanacağına dair hiçbir eğitim verilmemekle beraber kendisine hiçbir koruyucu kıyafette verilmedi. Merhum Çilenti, virüs nedeniyle vefat eden bir vatandaşımızın cenazesini yıkadıktan bir süre sonra kendisini iyi hissetmediğini ve virüs kapmış olabileceğini ailesine ifade ederek kendini karantinaya aldı. Şiddetli ağrılar ve yüksek ateş üzerine hastaneye giden Osman Çilenti’ye bir iğne yapıldı ve evine gönderildi. Herhangi bir iyileşme göstermemesi ve virüslü bir cenaze yıkadığını ısrarla belirtmesi üzerine Osman Çilenti’ye tekrar hastaneye gittiğinde test yapıldı ve iki gün sonra testinin pozitif çıktığını e-Nabız uygulaması üzerinden öğrendi.” denildi.

Soru önergesinde Siverek Müftülüğü ile ilgili iddialara yer verilerek, “Evde tedavisinin devam ettiği süre içerisinde Müftülük tarafından aranılarak Coronavirus kaynaklı ölen bir kişinin daha cenazesinin yıkanması tarafından istendiğinde kendisinin Coronaviru’e yakalandığını belirtti; ancak Müftülükte görevli personel, buna inanmayarak raporuyla kuruma gelmesini istedi. Bunun üzerine Osman Çilenti ilgili evrakı telefon üzerinden hem amirine hem de müftüye gönderdi. Sonraki gün ise kendisi hakkında daha önceden açılan 2 soruşturma için savunması istendi. Savunmasını hasta yatağında, telefon aracılığıyla veren Osman Çilenti’nin savunması yazıya dökülerek bir müftülük personeli tarafından merhumun evine götürülerek imzalatıldı ve maalesef ertesi gün Osman Çilenti vefat etti.” ifadeleri kullanıldı.

Soru önergesinin devamında şu ifadeler kullanıldı:

“Ailesinin iddiası merhumun yaşananlar nedeniyle aşırı stres altında olduğu ve kalp krizi geçirerek vefat ettiği yönündedir. Ayrıca bir diğer iddia ise tüm bu yaşananların Osman Çilenti’nin müftülükte yaşanan usulsüzlük ve adam kayırmacılığa karşı çıktığı için bunların gerçekleştiği yönündedir. Çünkü ilçe merkezine tayin istediği dönemde ‘şu an bu işlemleri yapamıyoruz’ diye cevap veren müftülük, bir süre sonra kırsal mahallelerden iki imamı merkezde görevlendirince merhum duruma itiraz etmişti. Ailesinin anlatımlarından alınan bu bilgiler kamuoyunu ciddi anlamda rahatsız etmiş ve üzmüştür. Bu bağlamda; Yukarıda bahsetmiş olduğumuz hususla alakalı görüşleriniz nelerdir? Bu durumla alakalı herhangi bir işlem yapılmış mıdır? Merhum Osman Çilenti’ye bu tür muamelede bulunduğu iddia edilen kurum yöneticileri ve ilgili personel hakkında geniş kapsamlı bir soruşturma başlatılacak mıdır?” (İLKHA)