Mustazaflar Cemiyeti Genel Merkezi, 10 Muharrem Aşura günü dolaysıyla bir mesaj yayımlayarak, Kerbela'dan alınması gereken derslere dikkat çekti.

Hak ve batıl mücadelesinin âdemoğlunun ilk neslinden günümüze kadar süre geldiğine işaret edilen mesajda, insanlığın, bu mücadele çerçevesinde büyük katliamlara tanıklık ettiği belirtildi.

Adalet terazisi şaşanlar, doğru yoldan sapanlar, fıtratı bozulanlar gün oldu hakikat ışığı olan peygamberlerini gün oldu onların evlatlarını dahi katletti. Tarih boyu iman edenleri hüzne boğan çok hadise yaşandı. Ancak hiç şüphesiz Kerbela hadisesi bunlar içinde en unutulmazıydı.

Hazreti Hüseyin'in, sapkın bir topluluğun barbarlığı neticesinde katledildiğinin hatırlatıldığı mesajda, "Tarihler Hicri 61 yılında 10 Muharrem'i gösterdiğinde büyük bir vahşet vuku bulmuş ve peygamber evlatları kundaktaki bebeklere kadar katledilmişti. Haram aylardan olan Muharrem, kana ve acıya boğulmuştu." denildi.

"Hazreti Hüseyin hak ve adalet için kıyam etmiştir"

Kerbela hadisesinin tüm yönleri ve içinde barındırdığı mesaj ile kıyamete kadar unutulmayacağına vurgu yapılan mesajda, şu ifadelere yer verildi:

Hazreti Hüseyin peygamber torunuydu, Emir'ul Mü'minin Ali'nin evladıydı ve bu ona büyük bir sorumluluk yüklemişti. Ya kıyam edecek ya da dünya karanlığa mahkûm olacaktı. O zulme başkaldırarak adaletin savunuculuğunu yaptı. Hazreti Hüseyin hak ve adalet için kıyam etmiş, bu uğurda hem kendini hem de evlatlarını feda etmişti. Yine bu anlamda Kerbela hadisesi bizlere büyük bir miras bıraktı. Bu miras hakkın ve adaletin müdafaasıdır.

"Aşura, gaflet uykusundan irkilmektir"

10 Muharrem'in, İslam sancağının al kanlara bulanarak İmam Hüseyin'in elinde dalgalandığı gün olduğuna işaret edilen mesajda, Bu münasebetle Kerbela'dan gerekli derslerin çıkarılması gerektiği belirtildi.

Ders çıkarılmalıdır ki, 10 Muharrem'in sadece matem günü değil, bilakis uyanış günü olduğu bilinsin. Aşura'nın, gaflet uykusundan irkilmenin, zulme karşı direnişin günü olduğu idrak edilsin.

"Kerbela bizlere sorumluluklarımızı hatırlatmaktadır"

Mesajda, Kerbala'nın hiçbir hadise ile kıyas edilmeyeceğini, fakat her çağın her dönemin kendi içinde barındırdığı Kerbelalar olduğu ifade edildi.

Batılın varlığı devam ettikçe, Hak savunucularının kıyamı ve cihadı da sürecektir. Bu uğurda, tıpkı peygamber torunları gibi canlar İslam'a adanacaktır. Zulmetin dağılması, adalet savunucularının cehd ve gayretine bağlıdır.

Mesajın sonunda ise, "Bu gerçeklere binaen Kerbela bizlere hem umut aşılamakta hem de sorumluluklarımızı hatırlatmaktadır." denildi. (İLKHA)