DIŞ HABERLER SERVİSİ
Mısır resmi ajansı MENA'nın haberine göre, Ulusal Seçim Kurulu Başkanı Laşin İbrahim başkanlığında yapılan toplantıda Senato seçimlerinin ilk turunda oy kullanmayan seçmen listesinin, bu konuda gerekenin yapılması için savcılığa sevk edilmesi kararı alındı. Seçim Kurulunun istatistiklerine göre, 63 milyon seçmenin yaklaşık 9 milyonu oy kullandı. Karar yaklaşık 54 milyon kişinin savcılığa sevk edilmesine yol açacak.
Kuruldan yapılan açıklamada, benzeri görülmemiş bu kararın "söz konusu kişilerin Mısır devletinin seçmenlerin siyasi haklarını kullanabilmesi için gereken tüm imkanları sağlamasına rağmen ulusal görevlerini yerine getirmemeleri" gerekçesiyle alındığı kaydedildi.
Ayrıca oy kullanmayan kişilere 500 cüneyhi (yaklaşık 32 dolar) aşmayacak para cezaları verileceği aktarıldı.
“ZATEN ADİL BİR SEÇİM DEĞİL VE SİSİ SUÇ İŞLİYOR”
Konuyla ilgili gazetemize özel değerlendirmede bulunan İhvan-ı Müslimin Şura Meclisi Üyesi Mühendis Mithad Haddad, 54 milyon kişi hakkında açılan bu dava darbeci Sisi’nin suç işlediğinin bir göstergesi olduğunu belirtti. Haddad konuşmasının devamında “63 milyon seçmenden 54 milyon kişinin katılmadığı bir seçim, yapılan seçimlerin adil olmadığının, halkın bu seçimi kabul etmediğinin ve Sisi’nin kendi adamlarını yerleştirerek, alınacak kararların kendi çıkarına olması için kurduğu bu göstermelik Senatonun kabul görmediğinin en bariz kanıtıdır.” dedi.
Mithad Haddad
“EĞER BU DEDİĞİNİ YAPARSA DARBECİYE TEŞEKKÜR EDERİM!”
Darbeci Sisi’nin seçimleri boykot eden bu 54 milyon seçmeni kesinlikle savcılığa sevk edemeyeceğini ancak eğer dediğini yaparsa tüm Mısır halkının karşısında bir olmasına sebep olacağı için bir teşekkürü hak edeceğini belirtti.
“MAHMUD İZZET’İN TUTUKLANMASI KURUMLARIMIZIN ÇALIŞMALARINI KESİNLİKLE SEKTEYE UĞRATMAYACAK VE DURDURMAYACAKTIR”
İhvanı Müslimin Cemaatinin lideri Muhammed Bedii'nin Sisi zindanlarına atılmasının ardından gıyaben ihvan liderliğini yapan Mahmud İzzet’in dün Mısır’da tutuklanmasını değerlendiren Haddad: “Bu tutuklama İhvan-ı Müslimin açısından tedirgin edici bir durum ancak bu tutuklama sonucunda kurumlarımızın çalışmaları kesinlikle sekteye uğramayacak ve durmayacaktır. Çünkü İhvan-ı Müslimin fertler üzerine inşa edilmiş bir cemaat değildir.” ifadelerini kullandı.
Mahmud İzzet
KARAR SOSYAL MEDYADA ALAY KONUSU OLDU
Sosyal medya kullanıcıları ise yaptıkları "alaylı" paylaşımlarla karara tepki gösterdi.
Mısırlı gazeteci Ala el-Attar Facebook hesabından, "Şöyle bir gazete manşeti olabilir. Yaklaşık 55 milyon vatandaş savcılık önünde: Mısır'da mahşer günü." paylaşımında bulundu.
Yazar Mena Selim de yine Facebook sayfasında yaptığı paylaşımda, "Mısır halkı birkaç kişi dışında savcılık önüne çıkıyor." ifadelerini kullandı.
Ulusal Seçim Kurulu Başkanı Laşin İbrahim başkanlığında yapılan toplantıda Senato seçimlerinin ilk turunda oy kullanmayan kişilere 500 cüneyhi (yaklaşık 32 dolar) aşmayacak para cezaları verileceği aktarılmıştı. Bundan yola çıkan Muhammed Mehavid isimli bir kullanıcı da para cezasının uygulanması halinde devletin 275 milyar cüneyh (yaklaşık 17 milyar dolar) elde edeceğine dikkati çekti.
EKONOMİSİ GİTTİKÇE BOZULAN MISIR’IN DIŞ POLİTİKASI DA ÇÖKÜYOR
Darbeci Sisi’nin idaresinin başarısız ve basiretsiz yönetimiyle Mısır, 100 milyonu aşan nüfusuyla, gerçek sorunlarıyla yüzleşmek istemediği bir noktaya gelmiş bulunuyor.
Sisi’nin asıl mücadele etmesi gereken konu ekonomi ve yolsuzluklarla mücadeledir. Ancak Mısır liderliği ülkesinin kırmızı çizgilerini ilan ederken, Gazze üzerindeki ambargoları sürdürerek 2 milyon Filistinli Arap’ı açık bir hapishanede tutan ve Batı Şeria’daki Filistin topraklarının yüzde 30 kadarını ilhak kararı alan siyonist rejime karşı kırmızı çizgileri olan bir dış siyasete sahip değil. Ayrıca Kızıldeniz’in kuzeyi, Akabe körfezi, Tiran boğazı ve Sina yarımadasının savunulmasında vazgeçilmez öneme sahip olan Senafir ve Tiran adalarını Suudi Arabistan’a terk kararı alan Sisi, bu anlamda Mısır’ın milli menfaatlerini çiğneyip kırmızı çizgiyi aşmıştı. Ancak halkın tepkisiyle Mısır Yüksek İdare Mahkemesi bu egemenlik devrine “dur” demişti.
Türkiye’nin Libya ile imzaladığı “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşması” Akdeniz’de oldubitti şeklinde yapılan anlaşmaları sarstı. Bu bağlamda, Sisi Akdeniz’deki deniz yetki alanından 7 bin kilometrekareyi Yunanistan’a niçin terk ettiğini açıklayamadı. Diğer yandan Sisi, Libya’da Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan meşru hükümet kuvvetlerinin ülke topraklarında darbeci ve bölücü karakterdeki Hafter milislerine karşı başarı kazanmasını içine sindiremiyor. Ekonomik ve sosyal olarak can çekişen Mısır, dış politika bakımından da karanlık yollara sürükleniyor.