Yusuf Can – Haber Yorum

Bu ikisinin arasında belirgin bir fark var. Harari sözde özgün düşüncenin temsilcilerinden biri olarak ünlenmiş  bir tarihçi ve bir (Yahudi) düşünür.

Bill Gates ise bir bilişim uzmanı olarak başladığı iş hayatında Microsoft’un kurucusu/ Ceo’su ünvanıyla tanınsa da buradan ayrılıp kendini insanlık için(!) “Aşı ve Tarım Politikalarıyla” ilgili çalışmalara vakfedip(!) Bill Gates/Melinda Vakfı bünyesinde yaptığı şaşırtıcı çalışmalarla gündem olmayı başardı.

Konumuzla ilgili kısım; yani asıl ilginç olan: ‘Üçünün de bir konuda mutabık kalması ve aynı noktaya işaret ediyor olmaları.’

BBC’nin radyo programında konuşan Noah Harari şu ilginç söylemlerde bulundu:

“Bu pandeminin ardından nasıl bir toplum ortaya çıkacak? Ülkeler daha fazla birlik halinde mi hareket edecek yoksa izolasyona mı yönelecek? Polis ve gözetim aygıtları yurttaşları korumak için mi yoksa baskı altında tutmak için mi kullanılacak?

"Bu bir sağlık krizinden ziyade siyasi bir kriz"

Financial Times gazetesine yazdığı bir makalede de Harari,

“Olağanüstü durumlarda tarihsel sürecin hızlı işlediğini ve normalde üzerinde yıllarca düşünülüp alınan kararların bir gecede alındığını” vurguluyordu. Harari devamla;

Hızla geliştirilen gözetim teknolojileri, üzerinde gerekli araştırmalar veya kamuoyu tartışmaları yapılmadan aceleyle kullanıma girebiliyor. Bunların yanlış ellerde, iktidar tarafından "herkes hakkında bilgi toplayan ve şeffaf olmayan bir şekilde kararlar alan topyekûn gözetim rejimlerini kurumsallaştırmada" kullanılabileceği uyarısında bulunuyordu.

Buraya kadar söylenen şeylerin normalde insanlık için söylenmiş yerinde sözler olduğu düşünülebilir.

Ancak bu sözlerin tatbikatı Koronavirüsü Çin’de ortaya çıkmadan önce resmi olarak yapılmıştı.

İlki 2014’te Bill ve Melinda Gates Vakfı ve Rockefeller Vakfı tarafından yapılan Salgın Tatbikatının ikincisi

Ekim 2019’da düzenlenen “Event 201” ismiyle yapıldı.

Bu tatbikata da; Küreselcilerin fonladığı Johns Hopkins Üniversitesi, Dünya Ekonomik Forumu (Davos), Bill ve Melinda Gates Vakfı,Rockefeller Vakfı, Johnson & Johnson ve diğer ağır sıklet sermaye gruplarınca düzenlenmişti.

Bu tatbikatta ortaya çıkan sonuç:

“Dünyada ortaya çıkması muhtemel görünen bir virüs salgını durumunda bununla en iyi baş edecek olan ülke ‘Totaliter yönetimler’ olacaktır.

Şimdi Harari, bu salgınla birlikte ülkelerin totaliterleşebileceğini ve yurttaşlarını korumak/baskı altında tutmak için bunu fırsat bileceklerini söylüyor. Oysa mezkur tatbikatın sonuç bildirgesinde bu açıkça yazılıyordu.

Acaba Harari bunu söylemekte geç kalmamış mı?

Harar, konuşmasının bir yerinde;

“Bugüne kadar hükümetler ve şirketler derinin dışında olanları kontrol etmeye odaklanmıştı….Ama bu salgınla beraber artık vücudumuzun içinde olanlara odaklanıyorlar.(Yani hastalıkları ve duyguları kontrol etmeye odaklanıyorlar…) diyor.”

Doğrusu bu tespit de doğru. Ancak bu konuda da geç kalınmış denilebilir.

Çünkü yıllardır bu tür tespitler yapılmakta ama ne yazık ki bu söylemelerde bulunanlar “KOMPLO TEORİSİ” üretmekle suçlanmaktalar.

Oysa yıllardır, Bill Gates başta olmak üzere Küreselciler denilen kesimin insan ırkı ile ilgili ciddi peojelerinin olduğunu ve bunlardan birinin de “İnsanlığı tam kontrol etmek projesi” olduğu söylenir.

Ne hikmetse bu söylemlerin hiçbiri duyulmaz da Yahudi tarihçi-düşünür Noah Harari söylediğinde gündem olur, BBC’ye konu olur…

Buradan çıkarılacak sonuç belki de şunlar olmalıdır:

-Evet Bill Gates ve ekibi insanlığı aşı ve tarım üzerinden kontrol etmeye çalışma konusunda ihaleyi alan GRUPLARDAN (Sadece) BİRİDİR.

-Evet Deri Altına vurulacak bir damga ile ile kişinin tüm bilgilerinin elde edileceği bir QR kodu uygulaması üzerine çalışılıyor.

-Evet bu salgın devletler ve şirketler için biçilmiş kaftana dönüşecektir. Ama bunun altyapısı çoktan hazırlanmıştır.

Ve evet Harari parlatılıyor.

Neden mi?

Çünkü Harari’den yeni bir Noam Chomski veya Stephan Hawking tipi üretilecek.

O konuştuğu vakit insanlar “Abi dur bi. Harari diyorsa doğrudur, vardır bir bildiği!” diyecekler.

Çünkü sözü dinlenen aykırı bir düşünür bir yazar olacaksa o da illa ki Yahudi olmalıdır(!)