İslam’ın gelişiyle insan değer kazandı ve insanlık gerçek hüviyetine kavuştu. Kadınlar da İslam’ın kendilerine verdiği değeri ve hakları kazandı. İslam’dan önce ismi dahi anılmayan kadın İslam’la birlikte anne oldu, bacı oldu, evinin hanımefendisi oldu, mirastan pay alma hakkı elde etti.
İslam’ın birinci hedefi kadının yok edilen hakkını, izzet ve şerefini muhafaza ve toplumun ıslahına yönelik bir hayat tarzı meydana getirmektir. Şüphesiz kadının toplum üzerinde etkisi büyüktür. Bir atasözünde ‘Bir kişi yetiştiren, bir insan yetiştirmiş olur; bir kadın yetiştiren bir aile yetiştirmiş olur.” İslami bir edep ve terbiyeyle büyüyen kız çocuğu geleceğin ideal annesidir. Çocuğunu terbiye edecektir ve onu sütüyle besleyecektir. Çocuğunu emziren kadın yalnız süt değil, sütüyle beraber iyi huy, merhamet ve şefkat gibi duygular da verir. Çünkü süt, çocuğun ahlak ve huyları üzerine büyük ölçüde etki eder.
Tabi ki burada en büyük vazife ebeveyne düşüyor. Zira Rsulullah (s.a.v) bir hadisi şeriflerinde şöyle buyuruyor. “Hepiniz çobansınız ve râiyetiniz altındakilerden mesulsünüz.” Hadise binaen ebeveyn olarak sorumluluğumuzu yerine getirmek çocuklarımızın (kız, erkek fark etmez, konumuzun başında kadınlardan bahsettiğimiz için öyle devam etmek istedik, ayrım yapmak için değil) dünya ve ahiret saadetine ulaşmaları için elimizden geleni yapmamız lazım ki sorumluluğu yerine getirmiş olalım. Çünkü vazifesini yerine getirmeyen ebeveynler çocuklarının yaptığı menfi davranışlarından sorumludur. Rabbimiz, Tahrim suresi 6. Ayeti kerimede şöyle buyuruyor. “Ey inananlar kendinizi ve ailenizi yakıtı insan ve taşlardan olan cehennem ateşinden koruyun.” İlahi emre muhatap olan ebeveynlerin bunu nasıl ve ne zaman yapacaklarını bilmeleri lazım, bunun temeli evlilikle başlar. Rasulullah (s.a.v) kadın dört şey için nikâh edilir. Malı için, güzelliği için, soyu için ve dindarlığı için. Siz dindar olanı seçin.” İlk vazifesini yerine getirdikten sonra çocuk dünyaya geldiği zaman güzel bir isim bırakacak ve büyüme çağında ona dinini öğretecek böyle yaptığı takdirde kısmen sorumluluktan kurtulacaktır. Böyle yapıldığı takdirde toplumun ıslahında etkin bir rol oynayan kadın, tolumun ifsadında da en etkili kişi olur. Bunu iyi bilen İslam düşmanları kadınların zayıflığını fırsat bilip kadınların haysiyet ve şereflerini ortadan kaldırdıktan sonra, gizli emellerine ulaşmaya çalışırlar.
Şüphe götürmeyecek şekilde açıktır ki kadınlar tesettürden uzaklaştıkça evlenmeler azalmış, genç çiftler arasında geçimsizlik ve boşanmalar çoğalmıştır. Zira aile birliğinin bozulması, çiftlerin bir birine güvensizliği, kadınların süslenip püslenerek sokaklarda açık saçık gezmelerinden kaynaklanmaktadır.
Şunu unutmamak gerekir ki imanları zayıf, kalplerinde hastalık bulunan kimseler, böyle kadınlar hakkında kötü düşünürler.
Kadınların, uhrevi saadetlerini de, dünya saadetlerini de kazanmaları için ayrıca fıtratlarındaki yüce şahsiyetleri bozulmaktan kurtarabilmelerinin yegâne çaresi İslami terbiyeden geçmektir. Çünkü kadının sahip olduğu en değerli şey iffet, haya ve takvadır. Bunu elde etmenin tek yolu ( aynı zamanda dışarıdan gelebilecek olumsuz söz ve davranışlara kalkan görevini gören) tesettürdür.
Velhasıl toparlayacak olursak. Bu günün kendini sözde çağdaş medeni olarak gören insanına cahiliyet döneminde yapılanları sorsak, vereceği cevap malumunuz üzere “ vahşettir” olacaktır. Maalesef aynı insan kendi eliyle süsleyip püsleyip veya buna rıza göstererek dışarı saldığı kızının hem dünyasını hem de ahiretini yok ediyor. Günümüz insanı gayri İslami bir kılık kıyafetle çocuklarını dışarı salmayla hem dünyalarını hem de ahiretlerini yok ediyorlar.
Ya Rabbi! hakkı hak bilip ona tabii olmayı, batılı da batıl bilip ondan sakınmayı bizlere nasip eyle.
Allah’a emanet olun ve dualarınızda bizleri de unutmayın.
Mehmet Salih Pusmak
Sivas E Tipi Kapalı Cezaevi