Çalışmalarını Çorum`da yürüten İLKEDER İskilipli Atıf Hoca`nın şehadet yıl dönümünde (4 Şubat 1926) bir basın açıklaması yayınladı. Basın açıklamasında Atıf Hoca`nın hayatından ve O`nu dar ağacına götüren haksız süreçten bahsedildi.

Bu minvalde şapka kanununun ne kadar ciddi olduğunu ve halk üzerinde ne denli bir baskı oluşturduğunun anlaşılması gerektiği ifade edilen basın açıklamasında Atıf Hoca`nın  “Ben bu zalimlerle ancak mahkeme-i Kübra’da hesaplaşacağım” sözü hatırlatıldı.

Haksöz-Haber

Basın açıklamasının tam metni:

 

İSKİLİPLİ MUHAMMED ATIF HOCAYI 

ŞEHADETİNİN YIL DONÜMÜNDE RAHMETLE ANIYORUZ…

İskilipli Atıf Hoca 4 Şubat 1926 Yılında Ankara’da eski meclis binasının önünde idam edildi. Atıf Hocayı haksız yere idam edenler onun mezarını bile gizlediler. Mezarı yıllar sonra araştırmalar sonucu bulunabilmiştir.

Atıf Hoca hak yolunda Allah Rızası için şehit olmuştur.Zalimlerin göremediği bir gerçek var Allah yolunda öldürülenler ölü değildir. 

Atıf Hoca tahsilini Fatih medreselerinde yapmış bir Osmanlı âlimidir. Osmanlı döneminde birçok görevler yapmıştır. İnancında zora ve zorbaya geri adım atmayan bir dava adamıdır. Düşündüklerini yazarak paylaşan bir aydındır. İslam ilimlerini çok iyi bilir birçok konuda hatırı sayılır görüşleri vardır. 1910 yılında Atıf Hoca günümüz YÖK başkanlığına muadil medreseler müfettişliğine tayin edilmiştir. İstanbul’da basılıp Osmanlı’nın hüküm sürdüğü üç kıtada dağıtılan mecmualarda, gazetelerde makaleleri yayınlanmıştır. Yazıları “Beyanül’l Hak”, “Sebülürreşat”, “Mahfel” dergileri ile “Alemdar” gazetesinde çıkmıştır. Mehmet Akif, Said-i Nursi, Eşref Sencer Kuşçubaşı ve Eşref Edip gibi devrin önemli şahsiyetleri ile görüşmelerde bulunur ilmi yazılar ve aktüel makaleler yazardı.

Kemalist politikaların en önemlilerinden birisi şapka devrimiydi. Birileri, şapka devriminin İslami hassasiyeti olan âlimleri ve halkı rahatsız edeceğini biliyordu. Böylece şapka devrimi sayesinde rahatsız oldukları ve halkın teveccüh ettiği şahsiyetleri ortaya çıkardılar, istiklal mahkemelerinde hoyratça ve zalimce katlettiler.

Seyyar istiklal mahkemeleri tarafından yurdun her yerinde göze batan kim varsa şapka bahane edilerek asıldı ve ağır cezalara çarptırıldı.

Rahmetli hemşerimiz Atıf Hoca hedef insanlardan birisiydi. Atıf Hocada şapka kanunu çıkmadan önce yazmış olduğu “Frenk Mukallitliği” adlı kitabı bahane edilerek Ankara’da basit bir yargılamayla doğru dürüst delil olmadan idam edildi. Esasında İskilipli Atıf Hocanın idam gerekçesi gizliydi; Atıf Hoca devrime karşıydı. Hiçbir yönlendirmeye katılmadığı halde Atıf Hoca sadece devrime karşı olduğu için asıldı. Atıf hoca mazlumdu ve iyi bir âlimdi. Âlimce davrandı. Atıf Hocanın son sözü ise, “Ben bu zalimlerle ancak mahkeme-i Kübra’da hesaplaşacağım” oldu.

Biz İlke-Der olarak şu anda zulme uğrayan tüm insanlara her hususta yardım etmeyi prensip edinmiş bir deneğiz. Geçmişimizde pek çok insan mazlum olarak şehit edildi, yok edildi. Biz bu günümüzü daha iyi anlayabilmemiz için geçmişte yaşanan acı olayları da bu topluma hatırlatmayı bir görev biliyoruz. 

Atıf Hoca Konusunda yöneticilerin yapacağı çok şeyler var. Çorum’da doğmuş ve Çorum’un adını Şehadetiyle tüm dünyaya duyurmuş bu mazlum şehidin anısına şu an İskilip kavşağında yapımı devam eden Meydan Camii nin adını “İSKİLİPLİ ŞEHİT MUHAMMED ATIF HOCA CAMİİ” olarak değiştirilmesini İLKEDER olarak talep ediyoruz ve kamuoyuna sunuyoruz. Böylece toplumumuzda tarihimizle ilgili bir bilinç oluşsun. 

İlke-Der olarak İskilipli Atıf Hocamızı şehadet yıldönümünde Rahmetle Anıyoruz. Mekânı cennet olsun, kabri nurla dolsun… 

Onu suçsuz yere asan zihniyeti ve alçakları da lanetliyoruz.

SELİM ÖZKABAKÇI

İLKE-DER YÖNETİM KURULU ÜYESİ