HABER MERKEZİ

24 Kasım 2011 tarihinde AK Parti, CHP, MHP ve BDP'nin 246 kabul, 0 ret oyuyla jet hızında meclisten geçerek kanunlaşan İstanbul Sözleşmesi o günden bugüne oluşturduğu tahribatlarla gündemden düşmüyor. Cinsiyet eşitliği adı altında Müslüman toplumumuzun manevi değerlerine savaş açan İstanbul Sözleşmesi ile cinsel sapkınlıklar ve LGBT hakları koruma kalkanı altına girdi. Avrupa Birliği'nin dayattığı sözleşmeyle birlikte geleneksel değerler, örf, kültür hedef tahtasına kondu.

SÖZLEŞMEYİ FESHEDİN

Aileye vurduğu darbelerle sürekli gündem olan sözleşmenin iptal edilmesi yerine revize edilmesi konuşuluyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘nas değildir’, ‘toplum isterse kaldırılabilir’ sözlerine rağmen topluma büyük darbeler vuran sözleşme ile ilgili hiçbir adım atılmadı. Son olarak gündeme gelen revize edilmesi, düzenlenmesi konusu da kamuoyunda rahatsızlığa neden oldu. Kamuoyu başından sonuna kadar sorunlu bir metin olan ve aileye, topluma verdiği zararlarla gündeme gelen sözleşmenin iptal edilmesi gerektiğini düşünüyor.

BOŞANMALAR ARTTI

2011 yılında imzalanan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme tartışmaları devam ederken; AK Parti’nin son MYK toplantısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a boşanma raporu sunuldu. Raporda, İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlüğe girdiği 2014’ten bu yana boşanma davalarındaki sayılar da yer aldı. Rakamlara göre, 2014 yılında 202 bin 17 boşanma davası açılırken, bu sayı her yıl arttı. 2015’te 205 bin 871, 2016’da 212 bin 945, 2017’de 223 bin 194, 2018’de 246 bin 921 boşanma davası açılırken, geçtiğimiz yıl bu rakam 248 bin 640’a kadar çıktı.