Dış Haberler Servisi
Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Ahmed er-Raysuni, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile terör şebekesi arasında varılan normalleşme anlaşmasının, “katillerin mükafatlandırılması” anlamına geldiğini söyledi.
Raysuni, internet sitesinden yayımladığı videoda, işgalcilerle normalleşmenin, zalimlerin yanında yer almak demek olduğunu belirterek İslam ülkelerinin halklarını buna karşı gelmeye çağırdı.
“SİYONİSTLERİN EN BÜYÜK SORUNU İSLAM ÜLKELERİYLE NORMALLEŞME”
Filistin topraklarına zorla el koyan siyonistlerin en büyük sorununun İslam ülkeleriyle normalleşme olduğunu vurgulayan Raysuni, "Normalleşme, israil'in onurlandırılması, onunla iş birliğine gidilmesi, ittifak yapılması, ekonomik, kültür ve turizm kapılarının açılması, vatanlarını gasp ettiği ve evsiz bıraktığı kişilerin arasında rahat bir şekilde yaşaması anlamına gelir" dedi.
Son yıllarda bazı ülke liderlerinin işgal rejimiyle normalleşme konusunda adımlar attığına ancak halkların buna karşı durduğuna değinen Raysuni, "Normalleşme, gasp edenin, saldıranın, hırsızlık yapanın, katilin ve suçluların mükafatlandırılması ve onlara kapı açılmasıdır. Müslüman olduğunu söyleyen kişi bunu yapamaz. Dinine bağlı bir kişinin, suçluları, evlatlarını ve kardeşlerini öldürenleri, topraklarını gasp edenleri mükafatlandırması söz konusu olamaz." dedi.
‘İŞGALCİYE KARŞI EN GÜÇLÜ SİLAHIMIZ, NORMALLEŞMEYE KARŞI ÇIKMAK’
Terör rejiminin, "hain ve şerefsiz" bazı Arap liderlerinden normalleşme konusunda karşılık bulduğunu kaydeden Raysuni, Arap ve İslam ülkelerinin elindeki en güçlü silahın normalleşmeye karşı çıkmak olduğunu vurguladı.
Raysuni, halkların normalleşmeye karşı çıkmayı sürdürmesinin, terör rejimi israilin yok olacağının kanıtı olduğunu ifade etti.
ABBAS, ANLAŞMAYI “FİLİSTİN MESELESİNE VURULMUŞ BİR DARBE” OLARAK NİTELENDİRDİ
BAE ve işgal rejimi arasında varılan “normalleşme anlaşmasına” Filistinlilerin tepkisi sürüyor. Filistin Başbakanı Mahmut Abbas, anlaşmayı “Filistin meselesine vurulmuş bir darbe” olarak nitelendirdi.
Abbas, başkanlık binasında düzenlediği toplantıda, normalleşme anlaşmasına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Filistin meselesi adına konuşma yetkisinin sadece Filistinlilere ait olduğunu belirten Abbas, "BAE'yi büyük bir başarı kaydetmiş ve ilhak meselesine karşı çıkmış gibi göstermeye çalıştılar. Filistin meselesi sanki sadece ilhaktan ibaret. Bu bir aldatmacadır ve kabul edilemez. Bunu, Filistin meselesine vurulmuş bir darbe olarak görüyoruz." dedi.
Filistin halkının zorluk anında tek vücut olduğunu ve aralarındaki tüm fikir ayrılıklarına rağmen kendisine komplo kuranlara karşı durduğunu kaydeden Abbas, tüm dünyanın ABD'nin Yüzyılın Anlaşması Planı'na karşı Filistin'in yanında yer aldığını dile getirdi.
Anlaşmanın, iki ülke arasındaki ilişkileri normalleştirme üzerine kurulu olduğunu, ilhak meselesinin sonradan dahil edildiğini aktaran Abbas, "Normalleşme, 2002 Arap Barış Girişimi'nde sonuca bağlanmış bir konudur. Bu girişim, Arapların, Filistin meselesi çözülmeden İsrail ile normalleşmeye gidemeyeceğini söyler." diye konuştu.
Uzun yıllar el altından yakın ilişki içinde olan BAE ve işgal rejimi, 13 Ağustos Perşembe günü yaptıkları ortak açıklamada bu ilişkiyi açığa çıkarmışlar ve “ilişkilerini tamamen normalleştirmek” için anlaştıklarını duyurmuşlardı.
Bahreyn ve Umman ise normalleşme anlaşmasının hemen ardından yaptıkları açıklamada bu adıma destek verdiklerini belirtmişlerdi.