Tütün şirketlerinden aldığı avansın, mevsimlik işçilerin giderini karşılamadığını söyleyen tütün üreticisi Veli Yarcı, “Önümüzdeki sene tütün ekmeyeceğim” dedi. Başka bir tütün üreticisi Esat Yıldız da bu sene son kez tütün ektiğini dile getirerek “Tütünün girdi maliyeti pandemiyle birlikte çok arttı, emeğimizin karşılığını alamıyoruz, giderler gelirden fazla” ifadelerini kullandı.

Gazete Duvar'dan Osman Çaklı'nın haberine göre Ege tütünü yavaş yanma, tatlı içim, düşük nikotin ve kokulu tütün olması sebebiyle Dünya’da ilgi görüyor. Türkiye’nin tütün ihracatında yüzde 90-95’lik bir paya sahip olan Ege tütününün 2020 yılı hasadı önümüzdeki 10-15 gün içinde bitecek. Tütün üreticileri son yıllarda mazot, gübre ve ilaç girdilerinin artmasıyla birlikte önümüzdeki yıllarda üretimin yarı yarıya düşebileceğini söylüyor. TEKEL’in özelleştirilmesinin olumsuz etkilerinin üreticiye yansıyacağını öngöremediklerini belirten tütün üreticileri, TEKEL’in kamulaştırılmasını elzem olarak görüyor. ‘Pandeminin getirdiği darboğaz’ ile tütünü son kez eken Uşak’ın Eşme ilçesinde çiftçi olan Esat Yıldız ve Veli Yarcı ile ‘tütüncülüğün bugünü ve yarınına dair sorunları’ konuştuk.

‘GİRDİ MALİYETLERİ ÇİFTÇİYİ TÜTÜNCÜLÜKTEN UZAKLAŞTIRDI’
Pandeminin ortaya çıkması, tütün dikimini sekteye uğratma ihtimalinden dolayı panik oluşturdu diyen Esat Yıldız, “Eskiden aile üretimi yapılıyordu artık bu kalmadı. Mevsimlik işçiler tütüne geliyorlar. Tütün dikimini, kırımını ve çapasını yapıyorlar” dedi. Üretici çocukları, emeğinin karşılığını alamadığından dolayı tütüncülük yapmadığını vurgulayan Yıldız, “Çocuklarımız şehirlerde asgari ücretli, sigortalı işlerde çalışıyor. Aileler de buna razı ama gönüllü değil mecburiyetten dolayı” ifadelerini kullandı. Son yıllarda mazot, gübre, tarımsal ilaç girdileri çok arttı tarımdan hızlı bir kaçışın olduğunu dile getiren Esat Yıldız, “Tütün ticareti yapan özel sektör, çiftçinin sütünün, etinin para kazandırmadığını biliyor. Tütün fiyatlarını da buna göre belirliyorlar. Para kazananlar başkaları! 2018’de nohut elimizde kaldı. 7 liraya satılan nohudu biz 3 liraya satamadık. Aradan geçen zamanda hala çiftçinin ambarında nohut duruyor. Denizli Güney, Uşak Eşme’de bu sıkıntılar var. Parayı aracılar kazanıyor. Çiftçi kendi kaderine terk edildi” diye konuştu.

‘TÜTÜN EKMEYİ BIRAKTIM’
“2020 mahsulünün hasadı 10-15 gün sonra bütün Ege’de bitecek” diyen Esat Yıldız, “Şirketler 2021 yılının Mayıs ayında tütünün kilo fiyatını belirleyecekler. Biz Nisan ayında tarlaları tütün ekimine hazır hale getirmek durumundayız. Özel sektör tütünün 2021 fiyatını önümüzdeki Eylül, Ekim ayında açıklamalı, diğer türlü biz tütünü ekilince, şirketin biçtiği fiyata mahkûm olunuyor. Ben tütün ekimini bu sene bıraktım. Önümüzdeki sene burada yüzde 40-50 düzeyinde tütün dikimi azalacak. Birçok insan tütünden vazgeçiyor” dedi.

‘YÜZ ÇİFTÇİNİN 80’İ BANKALARA BORÇLU’
Herkesin avans ücretlerini alamadığını vurgulayan Yıldız şöyle konuştu; “Tarım kredilerini ödeyemiyoruz. Avanslar herkese ödenmedi. Şimdi ne olacak? Biri traktörünü satacak, biri tarlasını… Yüz çiftçinin 80’i Ziraat Bankası’na borçlu, bunların bir kısmı ikinci bir bankaya borçlu, salgından en fazla Türkiye çiftçisi etkilendi. 1 kilo tütünün bize maliyeti, 20 liranın üstünde bu sene tütünün tavan fiyatı kiloda 27 buçuk olacak deniyor. Para kazanamıyoruz. Üstelik araçlarımız, tarlalarımız yavaş yavaş elimizden gidiyor. Bu darboğazın esas nedeni özelleştirmedir. TEKEL özelleştirildi, maliyetler arttı, özel şirketlerin kafalarına göre belirledikleri fiyatlara mecbur kaldık. TEKEL tekrar kamulaştırılmalı. Şuan tütün üreticisinin yaş ortalaması 45’in üzerinde bundan 10 yıl önce 30’lu yaş ortalaması vardı. Bu şekilde devam ederse tütündeki çözülüş devam edecek ve yakın tarihte büyük kaçış olacak.”

‘ALDIĞIMIZ AVANS MEVSİMLİK İŞÇİLERİN GİDERLERİNE YETMEDİ’
Uşak Eşme’ye bağlı Keklikli köyünde tütün üreticisi olan Veli Yarcı, mevsimlik işçilerin bir kısmının Suriyeli olduğunu, bir kısmının ise Şanlıurfa yöresinden geldiğini ve tütün hasadını çok iyi bilmedikleri için hasadın geciktiğini ve verimin düştüğünü belirtti. “Ben avans aldım ancak aldığım para işçilerin masraflarını karşılamaya yetmedi” diyen Yarcı, “Kur yükselince ilaç, gübre maliyeti arttı. Geçen sene 70 liraya aldığımız gübre 110, 50 liraya aldığımız ilaç, 100 lira oldu. 3 ayda 7 bin lira su parası ödedim. Su olmadan tütünün verimi düşüyor. Mecbur kullanmak zorundayız. Üstelik yine geçen sene tütün eksperleri tarlaya gelip numune alıyorlardı. Bu sene para vermemek için ne gelen var ne giden… Dikimden sonra kimse gelmedi. Çiftçinin şuan muhatabı yok. Tütün zahmetli bir iş, bunun karşılığını alamıyoruz. Tütünün bu sene 27-28 lira olacağı söyleniyor. Ancak kilo bazında 30 lira olursa maliyeti üretici de para kazanır. Şuan işçilerin parasını ödemek için çalışıyoruz. Kendi emeğimizden vazgeçtik” diye konuştu. Veli Yarcı da bu sene son kez tütün ektiğini bir daha tütün ekmeyeceğini belirtti.