Bizim de Mekkemiz, Bedirimiz, Uhudumuz oldu. Çünkü öyle bir zaman oldu ki İslam dini toplum içerisinden zorla çıkarılmak istendi, Müslümanım diyenler zindanlara atıldı. İdam sehpaları kuruldu, ibadethaneler ahırlara çevrildi. Peygamber’in sünneti kitaplarda, Kur’an-ı Kerim tozlu raflara kaldırılmıştı. Biz de bu zulümlere dur demek, Allah’an emirleri ve Peygamber’in sünnetinin yeniden ihyası gelecek nesillere bir miras bırakmak için yola çıktık.

En yakınlarımız tarafından dışlandık. Hor görüldük iftiraya maruz kaldık. Ambargolar uygulandı bize, çocuklarımıza bir lokma ekmek temin edemez olduk. En değerli varlıklarımız olan anne babalarımız hunharca şehit edildi. Ben müslümanım dediği için babası tarafından şehit edilen küçük Ali olduk. Hicretlere, sürgünlere zorlandık.

Gencecik bacılarımız dul, çocuklarımız yetim kaldı. Evet biz de Mekke’yi iliklerimize kadar yaşadık. Ama önümüzde Bediri bildiğimiz için Allah’ın inayeti ile İslam’ın izzet ve şeref Bayrağını yeniden dalgalandırdık. Bu uğurda hiçbir zaman eğilmedik. Can verdik, acı çektik, öldük, öldürüldük ama bir an olsun geri dönmedik, her zaman kefenimizi koltuğumuzun altında taşırcasına hep o nazlı şehadeti bekledik. Gün oldu şehadet bizi oruçlu iftar saatinde buldu, gün oldu bizi okul yolunda, gün oldu zindanlarda işkencecilerin elinde buldu bizi. Zindanlar doldu taştı gencecik bedenler zindanlarda büyüdü. Çocuklarımız zindan yollarında büyüdü gelişti. Evlendi ve anne, baba oldular.


Zindan da biz yatarken bizimle acı çeken ve onlarada acı çektiren nice sürgün yılları yaşadık. Ama yıkılmadık hep Allah’ın rızasını aradık ve büyüdük. Evet bir nesil yetişti bu mücadele mektebinde Hüseyin’in Rehberliğinde.


HEYHAT MİNE ZİLLE
Yine Kerbela ve yine meydanda zamanın Hüseyin’i tek başına düşmana karşı duruyor. Ceddi Hüseyin’in endişesi ile düşmana karşı savaşırken miras aldığı İslam dininin binasının inşasında bedel ödedi ve bedeller ödenmişti… Zamanın Hüseyin’I, “Çıllen’in ortası” ölümlerin en şereflisi ile mübarek kanını zemheri soğun karlarını akıttı. Kanı toprağa yetiştirip tohum olsun gelecek nesillerin gönlünde yeşerip, küfrün inadına yeniden yaşam bulsun diye.


Ocak olmuştur tam umutlar bitti denilen bir zamanda. Kadir-i mutlak olan Allah (cc) açmıştır üstümüze kapanan kapıları onunla yeniden hayat bulmuşuzdur.


Bunca meşakatte hiçbir zaman yılmadık, zalimin zulmü zor gelmedi, ağır gelen belki dostların sözlerinin sıkılan kurşunlardan daha ağır gelmesiydi.


Allah’tan gelen baş güz üstüne… Allah (cc) Kur’ân-ı Kerim’de beayn ettiği gibi
“Ey iman edenler! Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım isteyin! Mutlaka Allah sabır edenlerle bearebrdir. Ve Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin! Bilakis onlar hayattadırlar fakat siz anlayamazsınız. Size mutlaka biraz korku ve açlık birazda mallardan canlardan ve mahsüllerden bir noksanlık ile imtihan edeceğiz. Ey Resulüm o halde sabredenler müjdele. Onlar ki kendilerine bir musibet gelidği zamana muhakkak ki biz Allah’a aitiz ve muhakkak ki ancak ona döndürüleceğiz derler. İşte onlara Rablerinden mağfiretler ve bir rahmet vardır. Hidayete erenlerde işte ancak onlardır. (Bakara: 153 – 154 – 155 – 156 – 157)


Rabbime hamd olsun meseleyi en güzel şekilde izah etmiştir. İnsanın damı başına yıkılırsa zaiat çok olur. Hele Allah’ın yardımı olmassa ayakta kalmak her babayiğitin işi değlidir. Çünkü enkazda en sevdiklerinizi kaybedersiniz, yaralılar olur, kimi sizden uzaklaşır, kimi “bundan sonra ne olacak” diye düşünür ömrü boyunca. Oysa kendini davaya adıyan ve gayesi İslam dinini yüceltmek olan için zaten Allah’ın vaadidir İslamın inşaası. Onun için der olmaz tasa olmaz. Bize düşen her zamanki gibi bu binanın inşasında Allah’ın rızasını umarak ihlas ile çalışmaktır. İhtiyaç duyulan yerde kullanması için ustaya teslim olmaktır. Bütün iyilik ve güzellikler Allah’tandır kötülükler nefsimizdendir. Vesselam


- Hicret ve zindan yurtlarında kardeşlerim.
- Haydi durma artık ağla gözlerim
- Ağla
- Ağlaki gözyaşlarım
yüreğime dolsun
- Yüreğim volkan gibi kaynasın
- Volkanlar kaynadıkça kükrer
- Kükredikçede yakarlar.


Osman Aktaş
Sivas E Tipi Cezaevi D:3