İSTANBUL - Rusya`nın Çeçenistan`da yaptığı zulümden dolayı evlerini, topraklarını geride bırakarak Türkiye`ye sığınan Çeçen Muhacirlerin sıkıntıları bitmiyor. Mültecilik ve çalışma hakkı verilmeyen Çeçen Muhacirler, hayırsever insanların ve duyarlı Sivil Toplum Kuruluşlarının yardımlarıyla hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. Bu olaylardan en çok mağdur olanlar ise Çeçen muhacirlerin çocukları oluyor. Çocuklar mültecilik ya da vatandaşlık hakkı verilmediği için alındıkları okullarda ancak misafir öğrenci olarak derslere girebiliyor ve onlara diploma dahi verilmiyor.
 
4 dilde eğitim veriliyor
Çeçen muhacirlere sahip çıkan İmkan-Der, muhacirlerin çocuklarına eğitim öğretim hizmeti de veriyor. İmkan-Der bu kapsamda Başakşehir`de açtığı İmkan-Der Kültür Merkezi`nde Çeçen muhacirlerin çocukları ve hanımları burada eğitim alıyor. Kız ve erkek çocukların ayrı ayrı bölümlerde ve ücretsiz okutulduğu Kültür Merkezi`nde sadece muhacirlere hizmet veriliyor. Başlıca Arapça, Türkçe, Rusça ve Çeçen olanlara Çeçence olmak üzere 4 dilde eğitim verilen merkezde, dini bilgilerin yanı sıra sosyal bilgiler ve temel matematik dersleri de veriliyor. Öğretmenlerin de muhacir hanımlardan oluştuğu İmkan-Der Kültür Merkezi`nde Halk Eğitim Müdürlüğü`nün görevlendirdiği bir öğretmen de muhacir hanımlara ve çocuklara Türkçe dersi veriyor. Çocukların ders gördüğü iki sınıf var. Çocuklar İngilizce, Arapça, Türkçe, Rusça, matematik, görsel sanatlar, Kur`an-ı Kerim ve siyer dersi alıyorlar. Bu merkezde eğitim gören çocuklar tamamen yetim ve şehit çocuklarından oluşuyor. Hafta sonu da eğitimin devam ettiği kültür merkezinde Arapça, Kur`an-ı Kerim, siyer ve hafızlık dersleri veriliyor.
 
Muhacirler kendilerini güvende hissetmiyor
İmkan-Der Kültür Merkezi`nin giderleri hayırsever insanlar tarafından karşılanıyor. İmkan-Der yetkilileri durumun daha iyi olabilmesi için hayırseverlerin daha çok yardım etmeleri gerektiğini ifade ediyorlar. İmkan-Der yetkilileri, Çeçen Muhacirlerin psikolojik olarak kendilerini güvende hissetmediklerini ifade ederek oturum izninde sıkıntılar çıkarılması, yılda bir defa bunun yenilenmesi ve sıkıntı çıkarılacak korkusunun kendilerinin hayata adapte olmasında büyük zorluklar çıkardığını belirtiyor.
 
Hükümet Çeçenlere sahip çıkmalı
İmkan-Der hayırsever insanların yardımlarıyla Çeçen muhacirlere destek olmaya çalışıyor ancak yardımlar yetersiz kalıyor. İmkan-Der yetkilileri, Çeçen Muhacirlerin hükümetten olan beklentilerinin hükümet tarafından karşılanması halinde birçok sorunun çözülebileceğini ifade ederek atılması gereken adımları şu şekilde sıraladılar: "Oturum ve çalışma izinlerinin verilip sürekli hale getirilmesi. Vatandaşlığın verileceği söylenmişti hala resmi bir girişim olmadı, sadece sözde kaldı. Bir belirsizlik söz konusu. Hükümetten bu belirsizliğe son verme beklentisi var. Bu sorunları tam anlamıyla çözüme kavuşturacak bir adım bekliyoruz."
 
Yetimler uzakta değil aramızda
Halk Eğitim Müdürlüğü`nden gelip muhacir hanımlarına ve çocuklarına Türkçe öğreten Halk Eğitim Öğretmeni Gülten Özkan, elinden geldikçe yardımcı olmaya çalıştığını belirterek şöyle konuştu: "Talep çok fazla, sınıflarımız yetmiyor. İmkânlar ne kadar gelişirse o kadar çok insana eğitim verme şansımız olur. Hayırsever insanlardan imkânı olanlar İmkan-Der`i ziyaret edip bilgi alsınlar. İnternet sitesini ziyaret etsinler. Bu çocukların yüzde doksanı yetim çocuklardan oluşuyor. `yetimler uzakta değil, aramızda` herkes elinden geldiği kadar yardımcı olsun."
 
İmkânlar çok kısıtlı
Muhacir çocuklarına Rusça eğitimi veren Tamara Hanım ise, "Buraya gelen çocuklar Milli Eğitim`e bağlı okullardan yararlanamıyorlar. İmkan-Der burayı açtı. Biz de burada çocuklara okuma-yazma öğretiyoruz. Burada imkânlar gerçekten çok kısıtlı. Okul diye ders verdiğimiz yer bir apartman dairesi. Biz de muhacir çocuklara normal okullar gibi büyük ve imkânları geniş olan yerlerde ders vermek istiyoruz ama şu an elimizden gelen bu" dedi.
 
Bize verilecek haklar çok görülmemeli
Kültür merkezinde çocuklara siyer dersi veren Sümeyye Hanım ise muhacirler olarak çok sıkıntı çektiklerini ifade ederek şöyle konuştu: "Bizler muhacirler olarak buralarda gerçekten çok sıkıntı çekiyoruz. Türkiye`de bize vatandaşlık verilmediği için okumadan sağlığa, çalışmaya kadar birçok haktan yararlanamıyoruz. Bu hakların hiçbirinden yararlanamıyoruz. En azından temel bazı haklardan biz de yararlanmak istiyoruz bu da çok görülmemeli."
 
Müslümanların yardımlarını ve desteklerini bekliyoruz
Buradan bütün Müslümanlara şunu hatırlatmak istiyorum" diyen Sümeyye Hanım, "Hepimiz Müslüman`ız, bu dünyada kayıtsız şartsız birbirimize sahip çıkıp destek olmamız gerekiyor. Bir Müslüman`ın acısını, sevincini hep beraber paylaşmalı ve yaşamalıyız, acı çekiyorsa o acıyı dindirmek adına elimizden geleni yapmalıyız. Bugün dünyanın birçok yerinde Müslümanlara karşı saldırılar var. Kafkasya`da da durum aynıdır. Müslümanlardan gelecek her türlü yardımı bekliyoruz, çünkü hepimiz Allah`a hesap vereceğiz. Biz zulme uğradığımız için topraklarımızı terk etmek zorunda kaldık. Hamdolsun Allah bize her yerde ve her zamanda yardım etti bunu apaçık gördük. İnşallah Çeçenistan ve bütün Kafkasya işgalden kurtulur ve özgürlüğüne kavuşur, biz buna inanıyoruz. Allah bir gün dinini bütün dünyaya hâkim kılacaktır" diyerek tüm Müslümanların desteklerini ve dualarını beklediklerini söyledi.

Çocukların diliyle…
"Benim adım Fatma ben Çeçenistanlıyım. On yaşındayım. Üç yıldır Türkiye`deyim. Buraya gelme sebebimiz Çeçenistan`da devam eden savaştır. İmkân-Der`in açtığı okulda Kur`an-ı Kerim dersi siyer, Arapça, Rusça, Türkçe öğreniyorum."
 
Kendi evimize dönmek istiyoruz…
"Benim adım Cüneyt, Dağıstan`dan geldim. On üç yaşındayım. Altı yıldır Türkiye`deyim. Burada Peygamber Efendimizin hayatını, İngilizce öğreniyorum. Türkçeyi öğrendim bu okulda. Biz dört kardeşiz, benim bir kardeşim de burada okuyor. Bize yardım ettiği için İmkan-Der`e teşekkür ediyorum, bize çok yardım ediyorlar. Dağıstan`da savaş olduğu için buraya geldik. Orada her gün evimize baskın yapıp bizi rahatsız ediyorlardı. Biz de buraya geldik. Kendi topraklarımızda bize yaşama hakkı vermiyorlar. İnşallah orada savaş biter ve biz de evlerimize geri döneriz." (Şükrü Gündüz, M. Erkan Yavuz - İLKHA)