Prof. Dr. Esra Kaytan Sağlam, kanser tedavisinde gereksiz tetkik ve tedavilerden kaçınmak gerektiğine dikkati çekerek, Türkiye'de tetkik sayısının yüksek olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Sağlam, gelir grubuna göre hastalıkların çeşitlilik gösterdiğini ifade ederek, "Prostat kanseri iyi beslenen, yüksek protein alan, salam, sosis ürünler yiyen obez grubun hastalığı. Akciğer kanserleri ise daha zayıf olanların hastalığı gibi oluyor. Yemek borusu ve mide tümörlerinin yurdumuzda en çok görüldüğü bölgeler ise Van, Doğubayazıt, Bitlis, Erzurum. Gelir düzeyi düşük ve beslenme alışkanlıkları farklı grupta" dedi.
"PEKMEZ, HURMA VE İNCİRDEN ALINAN ŞEKERLE BESLENEBİLİRİZ"
Kanser tedavisinde doğru beslemenin önemine işaret eden Sağlam, doğal yollarla üretilmemiş ve işlenmiş bütün gıdalardan uzak durulması gerektiğini hatırlattı. Yoğurdun, yiyeceklerin içindeki zehirleri tutarak kaynakları yenilediğini belirten Sağlam, "Yumurta da uygun koşullarda üretildiği takdirde mutlaka alınması gereken bir gıdadır. Kuşkusuz tavuk için de aynı kural geçerli olup gerçek tavuk çok kıymetli bir gıdadır ve şifa vericidir. Yarı sentetik et olarak üretildiğinde bunun faydası yoktur" uyarısında bulundu. Sağlam, şöyle devam etti: "Hamur işleri kesinlikle yenilmemeli. Şeker hayatımızdan hemen hemen çıkarılması gereken gıdalardandır. Makul ölçülerde tüketildiğinde bal, meyve ya da pekmezden alınan şekerden bir zarar gelmez. O nedenle 'şekerden tamamen uzak durulmalıdır' diye bir düşünce tartışmalıdır. Balı kahvaltıda tüketirseniz sorun yok, ama kaşık kaşık yerseniz zararlı olması kaçınılmazdır." "Sıfır şeker" in uygun olmadığına dikkati çeken Sağlam, "Yemek borusu tümörü olan hasta zayıf, yutamıyor, hiçbir şey boğazından geçemiyor. Hastalarımın yüzde 90'ı 'kanser oldum ama şekeri bıraktım' diye geliyor. Sıfır şeker yiyip zaten beslenemeyen, yutamayan, zayıf hastaları bizim beslememiz daha da zor. Hastanın sağlam olması lazım ki tedaviyi kaldırabilsin. Sıfır şeker bizim işimizi çok zorlaştırıyor" dedi.