İbrahim Toprak / Doğruhaber

Birleşmiş Milletler (BM) uluslararası terörizmin finansman kaynaklarını engellemek iddiasıyla bir sözleşme hazırlamış ve bu sözleşmenin üye ülkeler tarafından kabul edilmesini zorunlu hale getirmişti. Sözleşme kapsamında Türkiye’de hazırlanan yasa tasarısı yaklaşık iki yıl komisyon gündemine alınmamıştı. Geçtiğimiz günlerde BM tarafından Türkiye’nin uyarılmasının ardından hazırlanan tasarı Adalet Komisyonundan geçerek Meclis Genel Kuruluna gönderildi. Peki, yasa tasarısı ne getiriyor?

ABD VE AB’NİN TERÖRİST DEDİĞİNE TERÖRİST DENİLECEK

BM sözleşmesine göre Terör devleti ABD ve AB’nin terörist olarak ilan ettiği örgüt, grup, siyasi oluşum ve camialar Türkiye tarafından da terörist olarak görülecek. Eğer tasarı meclisten geçerse terörist ilan edilen bu kuruluşlarla iş yapan bütün kişi, STK, dernek ve şirketler kara listeye alınacak. Ayrıca talep edilmesi halinde bu kuruluşların mal varlıkları dondurulacak. Yasa bununla da sınırlı değil. Terörist ilan edilen bu kuruluşlar hakkında dava açılıp örgüt üyeliği cezası verilebilecek.

YARGI KARARI OLMADAN MAL VARLIĞINA EL KONULACAK

Tasarıya göre mal varlıklarının dondurulmasına yönelik talepleri değerlendirmesi amacıyla bir komisyon kurulacak. Böylece mal varlığı dondurma talepleri yargı kararı olmadan alınabilecek.

Yasa tasarısıyla ilgili bazı maddeler ise şöyle:

Madde 3: TMK Kapsamında terör suçu kabul edilen fiillere ilişkin fon sağlanması veya toplanması yasaklanmıştır.
Madde 4: Daha önceden terör örgütünün fon sağlayanın tespit edilmesi halinde örgüt üyesi olarak cezalandırılacak.
Madde 5: Malvarlığının dondurulması kararı, yargı kararı olmaksızın yapılabilecektir.

Madde 6: Yabancı devlet hükümetleri tarafından yapılacak malvarlığının dondurulmasına ilişkin talepler hakkında karar verme yetkisi Değerlendirme Komisyonu’na aittir.

Madde 7: Değerlendirme Komisyonu’na suçun işlendiğine dair makul sebeplere dayanarak yabancı ülkelerdeki malvarlığının dondurulması için talepte bulunma yetkisi verilir.

Madde 9: Değerlendirme Komisyonu, yargısal güvenceye bağlanması gereken bir hususta doğrudan idare tarafından oluşturulan bir kurul niteliğindedir.

YASA NEDEN TEHLİKELİ?

Yasanın en tehlikeli tarafı yardım kuruluşlarıyla ilgili olması. Çünkü dünyanın birçok bölgesinde yardım faaliyetleri yürüten sivil toplum kuruluşlarının yardımlarından rahatsız olan ülkeler bu STK’ların yardım yaptığı grupları terörist listesine alarak yardım kuruluşlarının mal varlıklarının dondurulmasını isteyebilecek.

Örneğin; HAMAS, Amerika tarafından terör listesine alınmıştı. Eğer yasa tasarısı Mecliste onaylanıp yasalaşırsa Amerika, HAMAS’a yani Gazze’ye yardım gönderen bütün STK’lar ile ilgili mal varlıklarının dondurulmasını talep edebilecek. Kısacası başta yardım kuruluşları olmak üzere ABD’ye, İsrail’e, AB’nin emperyalist emellerine karşı mücadele veren herkes bu yasanın hedefi olacak.

KEYFİ UYGULAMALAR ORTAYA ÇIKAR
Teröre finansman yasa tasarısını Doğruhaber’e değerlendiren Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Avukat Hüseyin Yılmaz, Türkiye’nin böyle iki ucu açık yasaları aleyhte kullanma konusunda sabıkasının temiz olmadığını belirtti. Özellikle mahkeme kararı olmadan müdahalelerin yapılmasının olumsuz sonuçlar doğuracağını vurgulayan Yılmaz, kurulacak komisyonun keyfi uygulamalara imza atabileceğini belirtti.

TÜRKİYE EMPERYALİSTLERE BOYUN EĞECEK

Yasa tasarısının iki yönünün olduğunu ifade eden Hüseyin Yılmaz, Türkiye’nin BM’de etkin olan ülkelerin keyfi isteklerini uygulamak zorunda kalacağını belirterek, şunları söyledi: “Emperyalist devletlerin kendi çıkarlarına ters gördüğü herhangi bir yapıyı terörist olarak görmesi Türkiye’nin de o yapıyı terör listesine almasına neden olacak. Türkiye kendi iradesini bir nevi onlara teslim etmiş olacak. Onların kötü dediğine kötü, iyi dediğine iyi demek zorunda kalacak.”

YARDIM FAALİYETLERİ TERÖR FİNANSMANI SAYILABİLECEK
Yasa tasarısının Türkiye’ye bakan yönünün de vahim sonuçlar doğuracağını dile getiren Yılmaz, devamlı iktidardaki hâkim gücün veya devlete hâkim olan derin güçlerin sisteme muhalif olarak gördüğü her türlü faaliyeti terör olarak görebileceğini kaydetti. Yılmaz, “Yasanın Terörle Mücadele Kanunu ile birleştirildiğini görüyoruz. Böylece yasa tasarısının kapsamı genişletilmiş, bu yasa ile birçok yardım kuruluşunun faaliyetleri ‘Terörün amacı doğrultusunda hareket ediyor.’ denilerek durdurulabilecek, mal varlığına el konulabilecek, hatta örgüt üyeliğinden ceza bile verilebilecek. Öte yandan bu yasa içeride etkin olan güç hükümet veya hükümetin dışında ‘ben devletim’ diye hareket eden derin yapıların sistemi kontrol eden yapıların ekmeğine yağ sürmüş olacak. Bu yapılar keyfi şekilde istediği sivil toplum kuruluşunu teröre finansman sağlamakla suçlayabilecek, insani amaçlarla cezaevinde bulunan bir kişinin ailesine yardım yaptığı için dahi bu yardım faaliyetini terör finansmanı olarak değerlendirilebilecek. Dolayısıyla bu tip sosyal faaliyetlerin tamamen önünü almış olacak.” diye konuştu.

BU YASA SİVİL TOPLUMU BİTİRİR
Bu yasa tasarısının onaylanması halinde keyfi uygulamaların yaşanacağına dikkat çeken Yılmaz, bu durumun Türkiye’de sivil toplumu bitireceğini söyledi. Yılmaz, “Yani insani değerleri, insani değerler noktasında sürdürülen faaliyetleri, toplumdaki sorunları çözmeye yönelik aktiviteleri bitirecek olan bir yasadır. Bu yasa sivil toplumun sosyal hayattan çekilmesine neden olacak.” dedi.

KİMSE İSRAİLE TERÖRİST DEMİYOR
İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Genel Başkanı Faruk Ünsal da terörizm kelimesinin siyasi bir sınıflandırma olduğunu söyledi. Kimin, neyin terör veya terörist olduğunun ülkelere göre değişiklik arz ettiğini vurgulayan Ünsal, “Örneğin; israil 1948’de bir halkı, şu anda 6 milyon mülteciye sebep olacak şekilde kendi ülkesinden sürgün etti. BM’nin bu noktada hiçbir kararına da uymadı. Bugün kimse israil’e terörist demiyor. İsrail’in yaptığı hiçbir şey terörist aktivite olarak değerlendirilmiyor. Afganistan’da ve Irak’ta yüzbinlerce insanın ktline sebep olacak bir işgal terörist aktivite olarak görünmüyor, onu yapanlar terörist olmuyor. Ama İslam dünyasında işgalin bir gerekçesi olacak şekilde hayali düşmanlar, kimin yaptığı belli olmayan bir takım canice aktiviteler üzerinden işgaller gerçekleştiriliyor. Türkiye’nin böyle bir yasayı geçirmesi gerçekten büyük bir aymazlık olur.” dedi.

TERÖR LİSTESİNİN İLK SIRASINDA ABD VE İSRAİL VAR
Dünya üzerinde iki büyük terörist ülkenin olduğunu ifade eden Ünsal, şunları söyledi: “Nerden bakarsanız bakın, eğer bir terörist veya terörizm tanımı olacaksa bu listenin birinci sırasında Amerika ve israil yer almaktadır. Ama bunlar yapılmıyor. Bu yasayla üçüncü dünya ülkelerinin enerji kaynakları, yeraltı ve yerüstü kaynaklarını sömürmek isteyen ülkelere emperyalist müdahalenin bir yasal gerekçesi oluşturulmaya çalışılıyor.”

TÜRKİYE BU OYUNA GELMEMELİ

Yasa tasarısıyla ilgili hükümeti uyaran Ünsal, tasarının dikkate alınmaması ve çöpe atılması gerektiğini dile getirdi. Ünsal, tasarıyla ilgili şunları söyledi: “Hükümetin bu tasarıyı doğrudan çöpe atması lazım. Bir dakika bile düşünmemelidir. Ayrıca Türkiye, kendisini uluslararası terörizme destek vermekle suçlayan uluslararası güçlere karşı da gerekli cevabı vermeli ve Filistin topraklarında İsrail tarafından işlenmiş caniliğe karşı Amerika’nın İngiltere’nin, Fransa’nın, Almanya’nın sessizliğini örnek göstermelidir. Kısacası Türkiye bu siyasi oyuna düşmemelidir.”